8.Bölüm

30 8 27
                                    

Utku gözlerini açtığında annesi, Sude ve teyzesi ona bakıyordu. Bulut ise başucunda oturmuş, endişesi ve korkusu yüzünden okunuyordu.

- Anne, neredeyim ben?

- Biz sürpriz diye bağırınca sende 1-2 saniye sonra bayıldın. Bu delikanlı ile buraya kadar taşıdık seni. Yarım saattir baygınsın.

- Bulut, sen mi taşıdın beni?

- Evet, bizi korkuttun. İyi misin?

- İyiyim. Tansiyonum düştü galiba.

- Al, su iç.

Bulut ona bir bardak su uzatır Utku suyu içer ve doğrulur. Oturduğu zaman:

- Evet, biri bana burada neler döndüğünü anlatabilir mi?

Sude:

- Utku, her şey benim fikrimdi. Sana çok şaşıracağın, unutamayacağın bir doğum günü sürprizi yapmak istedim.

- Öyle mi? Anne...

- Ben senin hoşuna gider sanmıştım.

- Ya, evet çok hoşuma gitti. Az daha korkudan kalp krizi geçiriyordum. Bu nasıl bir aptallık Sude?

- Özür dilerim. Bu çocuk arkadaşın mı?

Bulut cevap vermeye hazırlanırken Utku lafını keser.

- Evet. Beni aptal yerine koyduğunuza inanamıyorum. Bende seni kaçırdılar diye endişelendim. Ne kadar aptalmışım.

- Teyzecim, uzatma hadi aşağı inelim de pastanı üfle.

- Ben gidiyorum. Yürü Bulut. Kendinize başka bir oyuncak bulun. Ben oynamıyorum.

Sude koşup elini tutmaya çalıştı. Utku:

- Sude kalbini kırmak istemiyorum. Bırak beni.

Sude hayal kırıklığı içinde geri çekildi. Utku sinirli ve üzgün bir şekilde merdivenlerden inip koşarak dışarı çıktı. Sokağa çıkıp bir kaldırıma oturdu. Bulut da yanına oturdu ve:

- İyi misin?

- Bana sürekli iyi misin demeyi keser misin?

- Tamam peki öyle olsun.

- Güzel.

- Nereye gideceksin şimdi?

- Annem böyle zamanlarda arkadaşıma gittiğimi biliyor. Onun evine gideceğim. Bana taksi çağırır mısın?

- Ama, of peki.

Bulut arar ve şu an tüm taksiler müşterileri ile meşguldür. Durakta taksi kalmamıştır. En yakın olanın işini halledip gelmesi neredeyse 1 saat sürebilirmiş.

- İyi, o zamana kadar beklerim bende.

- Aptal aptal konuşma. Buraya kadar birlikte geldik. Bundan sonra da seni eve kadar bırakırız.

- Reddetme şansım yok galiba?

Bulut şoförü arar ve arka koltuğa geçerler. Utku, kafasını cama yaslar ve yol boyunca konuşmaz. Bulut kulaklığının tekini geçirir ve diğerini Utku'ya uzatır.

- Bu ne?

- Uzay mekiği. Neye benziyor?

Utku kulaklığı takar. Mazhar Alanson'dan ''TAM ORTASINDAYIZ YOLUN'' şarkısı çalıyordur. Hoşuna gider, çünkü bu şarkıyı çok seviyordur. Sol gözünden bir damla yaş düşer. Bulut görmeden siler hemen. Eve vardıklarında Bulut:

- Kulaklığın var mı?

- Hayır, evde kaldı.

- O zaman sende kalsın. Bu gece şarkı dinlemek isteyeceğini düşünüyorum. Bir ara alırım senden.

- Çok düşüncelisin. Sağ ol.

Utku cebine atar kulaklığı ve arabadan iner. Arkadaşının ziline basar ve bekler. Ama açan olmaz. Arar ve ailesiyle tatil için Uludağ'a gittiğini, 1 hafta dönemeyeceğini öğrenir. Artık dayanamaz ve kaldırıma oturarak ağlamaya başlar. Bulut arabadan inerek yanına oturur.

- Ne oldu? Niye açılmadı kapı.

- Ailesiyle 1 haftalığına Uludağ'a gitmiş. Sokakta kaldım.

- Tamam ağlama ya, bize gel.

- Oldu yeni tanıdığım birinin evine kalmaya giderim. Neresi burası, Amerika mı?

- Hayır. İyide ben yalnız yaşamıyorum ki. Evde annem var, babam var. Hizmetliler var. Yani güvenilir.

- Sahi mi?

- Evet ama onlara gözükmemen lazım. Bin tane soru sorar annem. Uğraşamam.

- Bilemedim.

- Akşamın dokuzunda sokaklar mı daha güvenli geliyor kulağa yoksa bizim evimiz mi?

- Ya of peki. Gidelim

Bulut ayağa kalkar ve gülümseyerek elini Utku'ya uzatır. Utku elini tutar ve kalkar. Arabaya binerek yola çıkarlar.

💫💫💫

BULUTKU (Kitap Oluyor)1( YILDIZLARIN DANSI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin