(Merhaba, Bulutku'nun ilk serisinin ilk bölümü ile karşındayım güzel okur. Bu arada ben Ayça. Kendimi bildim bileli yazarım. Yazmak benim için yaşamak demektir. Bu benim ilk kitabım. Hayatımda zor bir dönemden geçerken yazdım Bulutku'yu. Bana sevgi verdi, mutluluk verdi, iyilik verdi. Eğer o dönemde yanımda Bulutku olmasaydı ne yapardım bilmiyorum. Benim için bu yüzden çok kıymetli. İlk eserim ve hayatımın eseri o diyebilirim. Neyse lafı fazla uzatmadan seni ilk bölümü okumaya davet ediyorum. Hoşgeldin. Maceranının sonuna kadar yanımda mısın?)
Soğuk hastane koridoruna geçip yürümeye başladı Bulut ve ilk koltuğa oturdu. Gücü tükenmeye başlamıştı artık. Oysa ne de güzeldi her şey 2 yıl önce. Hatırladı ve hüzün kapladı dört bir yanını. Her ne kadar umudunu taze tutmaya çalışsa da olmuyordu. Günden güne sönüyordu ışıkları. Soluyordu bir çiçek gibi. Onun suyu da, güneşi de, toprağı da Utku'ydu. Ama o şimdi içeride uzanmış uyuyordu. Odada makinelerin sesi ve korku... Bu ses ve sessizlik onu korkutuyordu. Bazen gidip saatlerce nefes alışverişini dinliyordu. O nefes alış verişlerde hayat buluyordu sanki. Onun nefesine karışıp bedeninde can buluyordu. Ciğerlerinde dolaşıp hayata bağlıyordu onu. Bulut yanındayken kalp atışları hızlanıyordu. Bu her seferinde oluyordu. Bitkisel hayatta bile olsa kalbi hissediyordu. Çünkü aşk ölmezdi. Aşk bedende değildi. Aşk ruhtaydı. Aşk ölümsüzdü. Aşk beden toprak olup gitse de, kalp çürüse de yok olmazdı. Aşk gözün beğenmesi kalbin çarpması ile başlardı evet. Kalbe yerleşirdi. Sonra kalp o aşka teslim olurdu.
Eğer daha da seversen ruhuna işlerdi. Artık sen o olurdun. Bir bakardın sende senden çok o var. Sen, o olmuşsun. Onun gibi düşünüp, davranıp, yaşıyorsun. Kendin kalmamış. Ruhu ruhuna karışmış. Siz artık bir olmuşsunuz. Böyle aşklar nadir de olsa vardır. Ve bilir ki aşıklar bu aşk ölümsüz. Bir başkasını ne böyle sevebilir ne de önemseyebilirsin. Sen bu aşkı ruhuna kazımışsın. Bulut ile Utku da öyleydi işte... Bulut'un gözünden düşen bir damla yaş, Utku'nun üzerine damladı. Süzülüp yatağa düştü ve Bulut baktı ki Utku gülümsüyor. Biliyordu çünkü sevgilisinin yanında olduğunu, biliyor ve gülümsüyordu. Bulut ellerini ellerine alıp öptü. Kafasını koydu elinin üstüne. Ve akıttı gözlerinden aşkı, sabrı, bağlılığı, hüznü ve umudu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BULUTKU (Kitap Oluyor)1( YILDIZLARIN DANSI)
Romanzi rosa / ChickLitBulutku macerası başlıyor hazır mısınız? Utku sıradan olduğunu düşünüyordu ve bu sıradan hayatı kabullenmişti, aşık olmak hiç hesabında yoktu. Aşk ve gerçekler hep böyle midir? Aşk bize gerçeklerle, gerçekleriyle mi gelir? Hayatımızdaki perdeleri ka...