39.Bölüm & 40.Bölüm

46 6 0
                                    

Selam ışıldayan yıldızlar

Şimdi hemen kendinize sessiz bir köşe bulun ve hikayemize kaldığı yerden devam edin.:)

Keyifli okumalar!

Booool bol yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayalım lütfen⭐

*

Ve gök ağladı her sabah, ben kayboldum yeniden...

39.Bölüm: Batan Kalpler...

*Seni ilgilendirmeyen şeylere vakit ayırma.*

Gözlerimi yavaş yavaş açmaya başladığımda güneş ışıkları gözlerime firar etti. Güneşin ışıklarına yavaş yavaş alışan gözlerimi etrafta gezdirdim.

Ta ki onun yüzünü görene kadar. Koluma sarılmış parmakları onu masum kılıyordu. Gülümseyerek kahverengi saçlarını düzelttim. Kolumdaki ellerini yavaşça kolumdan çektim.

Hareket ettiğinde tedirginlikle sessiz oldum. Uyuduğunu anladığım an rahatladım.

Yatağımdan sessizce kalktım. Elimdeki kanlı sargı bezini çıkarıp çöpe attım. Sessizce odamdan çıkarken yeniden hareket etti. Hareketini durdurduğu an odamdan kendimi attım.

Abimin odasına girdim. Odada kimsenin olmaması rahatlıyla pansuman çantasını aramaya başladım.

Her yeri aramıştım. Hiçbir yerde yoktu. En son çare komidinin çekmeceleriydi. Birinci çekmecede bulamadığım için stresle umudumu kestim. Son kez çekmeceyi açtım. Aradığım çantayı bulduğum için gülümsedim.

Çekmecenin içinde olan çantayı ellerimin arasına aldım.

"Günaydın güzellik."

Abimin sesini duymamla elimdeki çanta düştü. Arkama dönerek abime baktım. O da yerde duran çantaya baktı. Çömelerek çantayı aldım.
Kapının yanından hızlıca geçecekken abim bileğimi tuttu.

Bileğimi tutan eline baktım.

"İnci! Sargı bezini niye çıkardın?"

Sorduğu soruyla bakışlarımı gözlerine çevirdim.

"Abi ıslandığı için çıkardım. Yoksa mikrop kapacaktı."

Gözlerime bir süre baktı. Bileğimi kendine çekip yatağa oturdu. Onunla berber ben de oturdum.

Çantayı açtı. İçindeki merhemi ve sargı bezini çıkardı. Yeni yeni kabuk bağlamış yarama merhem sürdü. Daha sonra sargı bezini özenle sardı.

Elimi bıraktığında çantanın içine sargı bezini ve merhemi yerleştirdi.

"Abi fark ettin mi? Hep yaramı sen sarıyorsun."

Gülümseyerek bana döndü.

"Olması gereken de bu. Ben olduğum müddetçe her yaranı özenle saracağım. Yeter ki sen iyi ol."

Gülümseyerek yanaklarını sıktım.

"Ya sen nesin? Bana verilen en güzel hediye misin!"

Bir anda yanaklarımı bulan ellerini yüzümden çekmeye çalışsam da sonuç hüsrana uğruyordu.

"Abi yanaklarımı derhal rahat bırak."

Başını olumsuz salladı. Abimi durdurmanın tek yolunu biliyordum.

Gökyüzünün YıldızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin