Uzun kraliyet koridorlarında kalın topuklu bir ayakkabı sesi yankılanıyordu. Hayalet gibi oradan oraya süzülen silüet kendi kendine bir şeyler mırıldanıyordu; "ahh ajan oldum, ajan oldum, ajan oldum!"
Koridorun yarısında heyecanla atan kalbi yüzünden durup biraz dinlenmek zorunda kaldı. Elini kalbinin üstünde tutarken düşündü. Sasuke ilk defa ondan böyle önemli bir görev veriyordu. Hiçbir şey bilmese de bunun çok önemli olduğunu anlamıştı.
Dün Sasuke'nin misafirlerin boğazını sıktığını görmüştü... Buraya hiç misafir gelmezdi, bu yüzden Naruki misafirlerin neye benzediğini veya karşılarında nasıl davranması gerektiğini bilmiyordu. Sasuke ile misafirlerin arası limoni olduğuna bakılırsa bu misafirlerin biraz sıradışı olduğunu tahmin etmek zor olmazdı.
Sasuke belli ki onları sevmiyordu. Ve Sasuke, Naruto'yu sevmeyenleri sevmezdi. Bu durumda misafirler Naruto'yu sevmiyordu!
Anında içi misafirlere karşı öfkeyle doldu. Naruto gibi sevimli, mükemmel ve sayamadığı kadar çok harika özellikleri olan birini nasıl sevmezlerdi!
"Onlarla karşılaştığım an yüzlerini yumruklayacağım!!"
Ardından Sasuke'nin dediklerini hatırlayınca duraksadı. Sessizce onları takip edip ne yaptıklarını izlemesi gerekiyordu. Ama Sasuke onun karşılarına çıkmasını söylememişti... Çıkmamasını da söylememişti...
Kısa bir iç tartışmadan sonra Naruki onların karşısına çıkmamaya karar verdi. Sasuke'nin söylemediği bir şeyi yaparsa onun kızmasından korkuyordu.
Hemen yeniden yola koyuldu. Ana salona girdiğinde gördüğü kalabalıkla hemen duvarın arkasına saklandı. Parmaklarıyla on altı kişi sayabiliyordu; bunların dördü yetişkin, geri kalanı gençti.
Korumalar önderliğinde sarayın içini geziyor, etrafa hayranlıkla bakıyorlardı.
Hala üzerlerinde bir şaşkınlık vardı belli ki. Sasuke'nin onlara herhangi bir ceza vermemesine şaşırıyor olmalıydılar.
Sasuke'nin merhamet ettiğini düşündüler, Naruto ile arasında ki buzları erittiği için mutluluk sarhoşu olduğunu, her şeyi unuttuğunu tahmin edemezlerdi.
Misafirler, Sasuke ve Naruto'nun resmedildiği tablonun önüne yaklaştılar.
Tablo en az otuz metre büyüklüğündeydi ve hepsi tamamen el işçiliğiydi. Naruto'nun yüzü görünmüyordu, sadece Sasuke'nin yüzü görünüyordu. Sarı ve siyah iki kişi birbirlerine sarılmış dans ederken tasvir edilmişti. Gündüz ve gece gibi zıt görünseler de birbirlerini tamamlıyorlardı. Misafirler tabloya hayranlıkla baktılar.
Naruki heyecanla gülümsedi. Çünkü o tabloyu kendisi yapmıştı! Hem de günler boyunca uğraşmıştı. Resim yapmayı seviyordu ve o ikisini çizmek onu gururlandırmıştı. Ve tablosunun beğenilmesi onu daha da gururlandırdı. Çığlık atarak tepinmemek için zor duruyordu.
Önde maskeli adamın yanındaki kadın hayranlıkla konuştu, "vay canına! Kim yapmış bunu? İnanılmaz güzel değil mi?"
Yanındaki sakallı adam ve diğerleri de onu hayranlıkla onayladı.
Naruki'nin kalbi tekledi. Beğenmişlerdi... Demek beğenmişlerdi!!
Öne atlayıp "ben yaptım!" Diye bağırmak isterdi. Ama durmak zorunda kaldı. Sasuke'nin sesi aklında yankılandı, 'Naruto için...'
Dudaklarını dişledi. Geri çekilip köşeden izlemek dışında bir şey yapamadı.
Chouji arkadan atladı, "güzelliğini boşverin. Sasuke ve Naruto'ya benzemiyorlar mı? Hatta bakın, Sasuke gülümsüyor!"
Onlar Sasuke'nin gülümsemesine inanamaz gibi bakarken Naruki şoktaydı, "Naruto'yu tanıyorlar mıymış?"
Kendine geldiğinde kalabalığın arasındaki pembe saçlı bir kızın ona baktığını gördü. Hemen geri çekilip gizlenmeye çalıştı. Kalbi küt küt atıyordu. Tekrar bakmaya çalıştığında o kızın ve yanındaki uzun saçlı bir çocuğun onun olduğu tarafa baktığını gördü.
Hemen kaçtı. Namikage'nin uyku odasına gelene kadar durmadı. İçeri girip Naruto'nun yanına girerek kafasına yorganı çekti ve saklandı.
Bu ajanlık işi ona göre değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NAMİKAGE | SasuNaru
FanfictionKonoha'da dışlanan Naruto, Sasuke ile köyden kaçıp kendi klonlarıyla dolu bir ülke yarattı ve o ülkenin Namikage'si oldu. •👑• "Efendim, ülkenizin adı ne olsun?" Ramen yiyen Naruto: "Nam nam nam." "Pekâlâ. O zaman ülkenizin adı 'Namnamnam' ve siz...