Denizin ağaçlarla birleştiği kıyıda birkaç sıradışı haraket gözlemlenmişti.
Gözcü klonların gördüğü kadarıyla ağaçların arasında birkaç düzensiz chakra akışı ve siyah duman görülmüştü. Fakat Sasuke balkondan dürbünle baktığında hiçbir şey göremedi.
Açıkçası şimdi saraya saldırmak için en iyi zamandı. Namikage yaralıydı ve klonların sayısı yarı yarıya inmişti. Sasuke sarayın dış güvenliği için elinde kalan klonları göndermişti ama Naruto'nun o halde klonların devamlılığını sağlayabileceğini düşünmüyordu. En fazla bir iki gün sonra yarasının Kurama tarafından daha çabuk iyileştirilebilmesi için klonlara chakra işlemeyi bırakmalıydı. Fakat Naruto bu kadar inatçıyken Sasuke ne olacağını kestiremiyordu, sonuçta söz konusu, bilinçsizken bile klonları ayakta tutabilen biriydi. Küçük bir yara(!) onu yıldıramazdı. Ancak yine de düşman sayısını bilmiyorlardı. Bu halde karşı koymak zor olabilirdi.
Sasuke dürbünü yanındaki klona uzattı ve "özet geç," diye emir verdi.
Klon anında konuşmaya başladı, "siz gittikten bir saat kadar sonra chakra deposuna bir saldırı gerçekleştirildi. Düşman yüzden fazla klonu katlettiği için Namikage-sama düşmanı durdurmak üzere geldi-"
"Neden engel olmadınız?" Sasuke klonun sözünü kesti.
Klon: "Durduramadık," diye kısaca cevapladı. "Sonra o garip yaratıkla Namikage-sama dövüşmeye başladı. Dövüş sarayın her yerinde devam etti. Hızlarına yetişmemiz imkansızdı. Sonrasını ise biliyorsunuz..."
Sasuke: "Saldırıdan önce depolarda veya sarayın içinde bir garipliğe rastladınız mı?"
"Hayır. Her şey normaldi."
"Kaç klon kaybettik?"
"Bin beş yüz kadar olduğunu tahmin ediyorum."
Sasuke sessizleşti ve ufuklara baktı. Düşündü. Garip bir şeyler vardı. Saldırı yaratığın ölmesiyle sonuçlanmıştı ama tek düşmanları o olamazdı. Planlanmış bir suikast girişimiydi. Bunun arkasında birileri olmalıydı. Depolardaki Bujuu güçlerini elde etmek isteyen birileri...
"Deponun güvenliğini arttırdınız mı?"
"Evet efendim."
Tek gariplik bundan ibaret değildi. Garip olan şey sarayın güvenliği bu kadar düşmüşken, Namikage yaralıyken neden saldırmadıklarıydı. Sarayı ve depoyu elde etmeleri kaçınılmaz olurdu.
"Adanın etrafını araştırın. Düşmanlarımız hala burada olmalı."
Klon saygıyla eğilip verilen emiri gerçekleştirmek üzere gidiyordu ki Sasuke onu durdurdu, "bir dakika."
"Ondan önce... Naruki nerede?"
Klonlar birbirine baktı ve hep bir ağızdan "bilmiyorum" cevabını verdiler.
Sasuke onlara elini salladı ve gitmelerini işaret etti.
Naruki uzun zamandır ortalıkta görünmüyordu. Naruto'nun yaralandığını duymuş olsa koşa koşa gelirdi. Belki de suikast girişiminde yok olmuştu... O bir klondu ve tek bir darbeyle yok olması kaçınılmazdı. Naruto da Sasuke de Naruki'ye çok alışmışlardı. Geri getirilemeyecek şekilde yok olması ikisini de yasa boğabilirdi, özellikle de Naruto'yu.
"Naruki'yi bulun. Ayrıca öğleden sonra saat üçte Naruki de dahil tüm klonları ana salona toplayın."
Klon, "emredersiniz!" Deyip çıktığında Sasuke balkonda düşünceleriyle başbaşa kaldı.
Ellerini soğuk tarabzanlara koydu, sise bürünmüş denizin yüzeyini izledi. Bir soruşturma yapması gerekiyordu. Derinlemesine düşündüğünde klonlardan şüpheleniyordu. Çünkü depoların güvenliği onlara aitti. Güvenlik o kadar güçlüydü ki neredeyse geçilmezdi. Ancak klonlardan biri düşmanın içeri girmesine izin vermediği sürece kimse giremezdi.
Klonların kendi karakteri ve fikirleri vardı. Ayrıca son zamanlarda Namikage'ye itaatsizlik de ediyorlardı. Namikage'nin iktidarda olmasını istemeyip düşmanla iş birliği yapmış olma ihtimalleri vardı.
Sasuke bunu düşünmek bile istemiyordu ama her ihtimali değerlendirmeliydi.
Naruto'nun bu soruşturmada yardımcı olmayacağını biliyordu. Eğer klonları yok edip onların aklındaki düşünceleri elde etseler, her şeyi çözmek daha kolay olabilirdi. Ama Naruto, klonlarına değer veriyordu ve ölse bile onları yok etmezdi.
Bu yüzden Sasuke bunu tek başına halledecekti.
Ama önce Naruto'yu görmesi gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NAMİKAGE | SasuNaru
FanfictionKonoha'da dışlanan Naruto, Sasuke ile köyden kaçıp kendi klonlarıyla dolu bir ülke yarattı ve o ülkenin Namikage'si oldu. •👑• "Efendim, ülkenizin adı ne olsun?" Ramen yiyen Naruto: "Nam nam nam." "Pekâlâ. O zaman ülkenizin adı 'Namnamnam' ve siz...