"Durumlar ne?" Elinde suyla yaklaşan TenTen, Neji'ye fısıldayarak sordu.
Neji suyu eline aldı, "bilmiyorum. Sakura yarım saattir uğraşıyor ama sonuç yok."
Harabe salonda her biri farklı köşede oturmuş, Naruto'yu iyileştirmeye çalışan Sakura'yı izliyorlardı. Gerginlik ve endişe herkesi kontrolü altına almıştı.
Sakura, İno ve Kurenai'nin yardımıyla dur duraksız Naruto'yu iyileştirmeye çalışıyordu. Yüzündeki terlerden ve dişlerini sıkıp durmasından durumun ne kadar ciddi olduğu anlaşılıyordu.
Sasuke bir köşede sessice oturmuş yerde yatan Naruto'nun yüzüne bakıyordu. Neji onu süzdü. Sasuke'nin her an bayılabilirmiş gibi bir havası vardı. Ruhsuz bakışları başka hiçbir şey görmüyormuş gibi Naruto'ya bakıyordu.
Neji elindeki suyu, daha fazla ihtiyacı olan Sasuke'ye uzatmak isterdi ama bunu Kakashi Sensei'nin yapmasının daha uygun olacağını düşününce ona doğru uzattı.
Kakashi bunu bekliyormuş gibi suyu alıp ayaklandı. Birkaç büyük adımla Sasuke'nin yanına geldi, oturdu ve suyu yanına koydu. Sasuke'nin yüzündeki çocuksu bakışı ve endişeyi gördüğünde Kakashi'nin şefkatli bakışları yoğunlaştı, saçlarını karıştırmak isterdi ama Sasuke'nin bu haraketi hoş karşılamayacağını bildiği için geride durdu.
"Yıllar geçti... Büyümüşsün, ama hiç değişmemişsin." Kakashi göğüs geçirdi. Sasuke ona bakmıyordu ama Kakashi onun dinlediğini bildiği için devam etti.
"Ona olan sevgin hiç değişmemiş."Sasuke'nin bakışları bir saniyeliğine Kakashi'ye kaydı. Şaşırmamıştı. Üzerinden yıllar geçmiş bile olsa Sensei'sinin insan sarrafı olduğunu hatırlıyordu. Bakışlarını ve mimiklerini okuyarak insanların fikirlerini, karakterini çözebilirdi. Sasuke onun gibi olmak isterdi. Belki böylece Naruto'nun hislerini ve yaşadıklarını anlayabilirdi.
Kakashi maskesinin altında gülümsedi. Hiç zamanı olmadığını bilmesine rağmen konuşmaya başladı, "klonlardan oluşan bir ülke, ha? Dahice. Ama tehlikeli. Bu bir çocuk oyunu değil. Daha ne kadar böyle devam edebilirdiniz ki?"
Sasuke yorgundu. Dizlerine sarılmış parmaklarını sıkılaştırdı. Bu onun yıllardır kendisine sormaya cesaret edemediği soruydu; nereye kadar devam edebilirlerdi. Ölene kadar? Belki de başkaları tarafından fark edilip yok edilene kadar? Nereye kadar?
Sustu.
Çünkü bu soruyu önce kendine sormuştu ve cevabını ilk önce kendine vermeliydi.
Kakashi gözlerini kapattı ve iç geçirdi, "toparlan. O iyi olacak."
Sasuke yerde uzanan bedene baktı. Sarı saçları karolara yayılacak kadar uzamıştı, normalde onları Sasuke'ye kestirirdi ama bu sıralar hiç vakitleri olmamıştı... Yüzüne yakışmayan bir beyazlık vardı. Hoş olmayan bir soğukluğa sahipti. Ölüm gibiydi ama nefesi vardı. Yaşam gibiydi ama kan rengindeydi.
Onu iyileştirmek için bedenine uzanan elleri kabul etmiyordu. Gözlerini açmıyordu. Belki de çoktan vazgeçmişti. Ama hayır. O vazgeçemeyecek kadar inatçı biriydi.
Sasuke ayağa kalktı. Bu ani haraketiyle herkes ona dönmüştü. Sasuke, Naruto'nun baş ucuna oturdu. Yüzüne üstten baktığında normal bir insana göre uzun kirpiklerinin yanaklarına uzandığını gördü. O kirpiklerin boynunu gıdıkladığı sabahlara uyanmak isterdi, eskisi gibi...
Elini bedenin iki yanında uzanan soğuk ellere uzattı ve avucunun içine aldı. O ellere dokunduğunda içinin ısınmasını isterdi, eskisi gibi...
Sakura'nın bakışları ikisinin arasında gezindi. Ardından gözleri dolu dolu gülümsedi. Naruto'nun yaralarını sarmaya geri döndüğünde, Naruto yerine acı çekiyormuş gibi görünen Sasuke'ye de bir bakmayı aklına yazdı.
Kapılar gürültüyle açıldığında herkes irkildi. Bir klon nefes nefese içeriye girdi. Artık maske takmıyordu. "Sasuke-sama! Deniz kenarına bakmalısınız. Yeni bir saldırı planlıyor olabilirler!"
Tüm gözler Sasuke'ye döndü. Sasuke duymamış gibi Naruto'ya bakmaya devam ediyordu.
Sakura elini onun omzuna koydu. Sasuke'nin yorgunluktan elini itemeyeceğini biliyordu. "Ben buradayım. Ona bir şey olmasına izin vermeyeceğim. Merak etme."
Sasuke bir Sakura'ya, bir de yerde yatan bedene baktı. Bir süre düşündükten sonra gözlerini kapatarak başını eğdi. Herkes bu haraketine küçük dilini yutacak kadar çok şaşırmıştı. Bu Sasuke'nin yapabileceği en iyi teşekkürdü. Ve kesinlikle birine böyle teşekkür edeceği kimsenin aklına gelmezdi.
Fakat Sakura bu haraketi bekliyormuş gibi gülümsedi. Naruto'yu iyileştirdiği için teşekkür ettiğini biliyordu.
Sasuke kalktı. Ne olursa olsun o, Namikage'nin sağ koluydu. Ve o da yıkılırsa bu krallığın sonu olurdu. Yorgun ama hızlı adımlarla Klonla beraber salondan çıktı.
Aklında canını yakan ve aklını terketmeyi reddeden bir cümle vardı,
Onu incitmelerine izin verdin.
•••
Sorarlar derler ki "Ai-chan bu bölümler ne amk sanki Naruto öldü."
Ai-chan da der ki "ne ölmesi kardeşim bayılmış amm."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NAMİKAGE | SasuNaru
FanfictionKonoha'da dışlanan Naruto, Sasuke ile köyden kaçıp kendi klonlarıyla dolu bir ülke yarattı ve o ülkenin Namikage'si oldu. •👑• "Efendim, ülkenizin adı ne olsun?" Ramen yiyen Naruto: "Nam nam nam." "Pekâlâ. O zaman ülkenizin adı 'Namnamnam' ve siz...