0.9

500 61 43
                                    

İki yardımcının anca açabileceği beş metre büyüklüğündeki ağır kapı, tek bir el haraketiyle açılmış, arkasından büyük bir gürültüyle kapatılmıştı.

Namikage'nin odası sarayın içindeki en sıcak odaydı. Bu sürekli beyazlar içinde olan adada, özellikle kar fırtınaları yüzünden sıcaklık eksi seviyelere düşerdi. Namikage'nin soğukla arası hiç yoktu. İki dakika bile soğuk yerde durduğunda günler boyunca ateşler içinde kıvranır, onu tüketen soğuk algınlığının pençesine düşerdi.

Yardımcılar da Namikage'nin bünyesinin, hastalığa karşı ne kadar zayıf olduğunu bildiğinden bir an bile olsun kazan dairesi boş kalmazdı. Sürekli ateş yanar, sarayın içi, özellikle taht odası ve Namikage'nin uyku odası ısıtılırdı.

Sasuke içeri girdiği anda yüzüne bir sıcaklık vurmasıyla tüm kasları gevşedi. Ancak yerdeki cam kırıklarını görmesiyle vücudu yeniden gerildi.

Bir vazo kırılmıştı... Namikage'ye yaş günü için yardımcılarının hediye ettiği bir vazoydu. Kısaca Namikage için manevi değeri çok büyüktü.

Sasuke biraz daha ilerleyip yatağın bir kenarında oturmuş sarı saçlı figürü gördüğünde duraksadı. Yüzü kar gibi beyazdı, elleri kucağında gevşekçe duruyordu. Üflesen uçacak gibi görünüyordu.

"Neden ortaya çıkmadın?" Sasuke'nin yumuşakça söylediği kelimeler, sessizliği yararak geçti. Naruto duymamış gibiydi, boşluğa bakmaya devam ediyordu.

Sahi neden ortaya çıkmamıştı?

Onlarla yüzleşeceğim, karşılarına çıkacağım demiyor muydu?

Naruto'nun neşe dolu sesi Sasuke'nin kulaklarında çınladı.

"Namikage benim dattebayo! Şaşırdınız değil mi? Hahaha~ Sakura-chan ben kage oldum bak. Pelerinim güzel mi?"

Zihninin bir oyunu olan bu ses yavaşça kulaklarından süpürülüp gitti.

Eski Naruto yoktu artık.

Bunları duyması imkansızdı.

Sasuke kalbinin ağrıdığını hissetti. Yıllar önce düşündüklerini hatırladı. O zamanlar Naruto yanında olursa her şeyi çözebileceğini düşünürdü. Birbirlerine iyi geleceklerini, birbirlerinin yaralarını sarabileceklerini, sonsuza kadar mutlu yaşayabileceklerini...

Ama şimdi, Naruto'yu anlayamıyordu. Her şeyin dışında kalıyormuş gibi hissediyordu. Ne yapması gerekiyordu? Onun yaralarını bile saramayacaksa neden vardı ki? 

Yetersiz miydi?

Uchiha Sasuke hayatında ilk defa bu kadar çaresiz hissediyordu...

Hemen koşup Naruto'nun önünde diz çöküp yanaklarını kavradı. Buz gibiydi. "Neden karşılarına çıkmadın?" Sorusunu tekrarladı. Sesi ağlayacak gibi çıkmıştı. Naruto onun zayıf sesini duyunca kafasını kaldırdı. Gözleri doldu.

Odaya acı bir sessizlik çöktü.

Biraz sonra Sasuke soru sormak için tekrar ağzını açtığında Naruto ona fırsat vermeden önünde diz çöküp boynuna sarıldı.

Sasuke donup kaldı. O hüznün içinde, kalbinin derinliklerinde garip bir sevinç kıvılcımı hissetti. Çünkü Naruto yıllar sonra ilk kez kendi isteğiyle Sasuke'ye sarılıyordu!

Naruto'nun hıçkırığını duyduğunda kendine gelip sarılışına karşılık verdi.

"Neden anlamama izin vermiyorsun? Beni neden kapı dışarı ediyorsun?" Sasuke boğuk bir sesle mırıldandı. Her şeyin o gün yaşananlara bağlı olduğunu biliyordu.

Belki o gün Naruto'nun ne yaşadığını bilebilse aralarındaki tüm engeller kalkacaktı. Ancak ne Sasuke bunu soracak, ne de Naruto bunu anlatacak durumdaydı...

"Onlardan özür dilemeliyim..." Naruto'nun kısık sesi duyulduğunda Sasuke'nin gözleri kocaman açıldı.

Sasuke, 'Sen neden özür diliyorsun, onlar senden özür dilemeli' diye bağırmak istese de kendini tuttu. O gün olanlar hakkında pek bir şey bilmiyordu. Ve eğer bu şekilde bağırırsa Naruto'nun bir daha konuşmayacağından korkuyordu.

Nitekim öyle de oldu.

Naruto sessizliğe büründüğünde Sasuke ona sarılmaya devam etti. Bir süre sonra Naruto'nun elleri boğazından çözülüp aşağıya düştüğünde onu kendinden ayırıp yüzüne baktı. Naruto'nun gözleri kapanmıştı.

Sasuke'nin yüreği ağzına geldi. "Naruto? Naruto!" Yavaşça sirkeleyip uyandırmaya çalıştı ama Naruto kıpırdamadı bile.

Onu kucağına yatırdı, tam yardım çağıracağı sırada Naruto'nun ellerini kolunda hissetti. Yüzüne baktığında hala gözlerinin kapalı olduğunu gördü.

"Ramen yiyeceğim..." Naruto'nun güçsüz sesini duyduğunda, Sasuke neredeyse mutluluktan ağlıyordu. 

Naruto'nun gözünün kenarından bir damla yaş süzüldü, yine de gülümsüyordu. "İchuraku Ramen'deki gibi yapabilir misin?"

Sasuke kafasını şiddetle sallayarak Naruto'ya yeniden sarıldı.

Sasuke sevinçten ağlarken Naruto aptal aptal gülüyordu. Hatta bir ara onun kafasına vurup "bebek" diye homurdandı.

Bu olaydan sonra garip bir şekilde Naruto ve Sasuke'nin arasındaki his karmaşası yavaş yavaş çözülmeye başladı. Naruto eskisi gibi değildi hala. Ama -Sasuke'nin de tam olarak anlamadığı bir şekilde- araları daha iyiydi.

Sasuke, Sai ve Sakura'ya Namikage'nin kapısına geldikleri için teşekkür edebilirdi.

•••

Çok yıkık bir bölüm oldu bu...
Aynı benim gibi... Agab

NAMİKAGE | SasuNaruHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin