Sasuke hayatındaki en huzurlu ve gerçek sabaha uyandığında Naruto'yu yanında bulamamıştı. Elini yanına yatağa koyarak sıcaklığına baktı, yatak soğumuştu, Naruto çoktan gitmiş olmalıydı.
Biraz yatakta yuvarlanıp giyinmek üzere ayağa kalkıyordu ki odasına bir düzine klon– yani Nazse girdi. Ellerinde süslü kraliyet kıyafetleri tutuyorlardı. Sasuke ne olduğunu anlamadan Nazse'ler onu ayağa kaldırdı ve giydirmeye başladı.
Ardından Sasuke hiçbir şey diyemeden onu koridora doğru yönlendirdiler.
"Namikage halka çağrı yapacak. Yaralarından kurtulduğu için bir kutlama yapılacak. Siz de onun yanında olmalısınız," dedi, Nazse'lerden biri sonunda açıklama yapmayı akıl etmişti.
Sasuke giyinme odasına geldiğinde hala gözlerini ovuşturuyordu. Ellerini gözünden çekip gümüş bir aynanın karşısında üstünü düzelten Naruto'yu gördüğünde kalakaldı. Sade ve uzun bir kıyafet giyiyordu ama çok yakışmıştı. Büyük camdan giren güneş ışığı yüzünün yarısını aydınlatıyordu. Parlak ve yumuşak saçlarının arasına yerleştirilen kage tacı, onun Namikage olmak için doğduğunu gösterir gibi uyumluydu. Naruto normalde taç takmayı sevmezdi ama bugün özel bir gündü.
Sasuke, etkilenmişti. Naruto hiç olmadığı kadar hayat dolu ve huzurlu görünüyordu... Aynı sekiz yıl önce ki gibi.
Sasuke kendi üstündeki kıyafetlerin ve başındaki tacın da onunkilere benzediğini fark ettiğinde gülümsedi. Aynı bir çift gibi görünüyorlardı.
"Günaydın."
Sasuke yavaşça Namikage'nin arkasına yürüdü ve beline kollarını sardı. "Günaydın. Bu sabahki güzelliğinizi neye borçluyuz?"
Naruto güldü. "Konuşma yapacağım sadece."
"Bana süslendiğini düşünüyorum."
"Düşünmeye devam et."
Kapının aniden açılmasıyla ikisi de yerinden sıçradı. Bir Nazse girip "herkes sizi bekliyor efendim!" Dedi ikilinin pozisyonlarını umursamadan. Naruto ve Sasuke çok fazla böyle yakalandığından hepsi alışmıştı.
Naruto "geliyoruz," dedi ve Sasuke'nin elini çekiştirdi. Birlikte uzun koridordan geçip el ele konuşmanın yapılacağı balkona çıktılar. Sarayda ki tüm Nazse'ler balkonun altına toplanmış, ellerini sallayarak coşkulu bir şekilde tezahürat yapıyorlardı. Sarayın bahçesinin dolup taşmasına sebep olacak kadar çok Nazse vardı. Sasuke ve Naruto'nun girdiğini görünce daha da şiddetli bir şekilde alkışlayıp tezahürat yaptılar.
İkili ellerini kaldırıp kalabalığı selamladı. Sasuke bu kadar Nazse'yi bir arada görünce garip hissetti. Eskiden onların bir klon olduğunu düşünüp ciddiye almazdı. Ama şimdi karşılarında düşünebilen ve anlayabilen gerçek bir halk vardı. Sasuke ilk defa gerçek bir krallık yönetiyormuş gibi hissediyordu.
Naruto kalabalığı elini sallayarak susturdu. Herkes sessizleşip Naruto'nun konuşmasını beklemeye başladı. Naruto düşünüyormuş gibi yüzünü buruşturdu. "Sevgili halkım... Eee, günaydın?"
Konuşma meydanı kahkahalarla sarsıldı. Naruto'nun bu tür konuşmaları yapamakta iyi olmadığını biliyorlardı.
"Evet. Artık Sasuke de kim olduğunuzu biliyor, o yüzden rahat olun."
Kalabalık aynı şiddetle alkışladı. Bundan sonra bir klon gibi rol yapmak zorunda kalmayacakları, kendileri olabilecekleri için seviniyorlardı.
"Biliyorsunuz ki saldırıya uğradık ve ben yaralandım. Merak etmeyin iyiyim. Hiç kimsenin bizim dişimizle tırnağımızla kazıyarak kurduğumuz krallığı yok etmesine izin vermeyeceğiz!"
Sabahtan beri kalabalıktan kopan en güçlü alkış buydu. Bir dakika sonra anca susabilmişlerdi. Kalabalıktan bir Nazse çıkıp "onları mahvederiz değil mi?" Diye bağırdı.
Naruto ise aynı coşkuyla, "ağızlarına bile sıçarız!!"
Kalabalık kahkaha atarak alkışladı.
"Hadi eğlenin!!"
Naruto'nun emriyle müzikli eğlence başladı. Nazse'ler coşkuyla dans ediyor, müziğe uyum sağlıyorlardı. Belki eğlendikleri son gündü, bu yüzden tadını çıkarmalılardı.
Sasuke bu sırada konuşma meydanında bir şeyler fark etmişti. Naruto'nun bir anda böyle bir konuşma düzenlemesi garipti. Halkına cesaret vermek ve iyi olduğunu göstermek amacıyla kurmuş olabilirdi ama altında yatan başka bir sebep olmalıydı. Sarayın etrafındaki okçulara ve yüksek güvenlik önlemlerine bakılırsa Naruto, düşmanlarına korku salmak ve gövde gösterisi yapmak amacıyla kurmuş olmalıydı. Bunu parti gibi göstererek halkını endişelendirmeden yapıyordu.
Savaş stratejilerine ve zekasına bakılırsa Naruto gerçekten Namikage olmak için doğmuştu.
Naruto'nun bakışları da ona döndüğünde Sasuke gülümsüyordu. Naruto da gülümsedi. Sasuke alnını Naruto'nun alnına yasladığında etraflarındaki her şey durmuş gibi hissetmişlerdi.
Ambiyanstan mı yoksa bile isteye mi olduğu bilinmez, Sasuke ve Naruto birbirlerine yaklaştığını hissediyordu. Bir güç sanki onları birbirine itiyordu.
Bakışlar, birbirlerinin gözlerinden daha aşağıya indiğinde ikisinin de kalbi ağzında atıyordu.
Sasuke "seni seviyorum," diye fısıldadığında sıcak nefesi Naruto'nun dudaklarına çarptı.
Naruto yutkundu. "Ben de seni se–"
Daha sözünü bitiremeden Sasuke'nin dudakları onunkilerin üstüne kapanmıştı. İlk öpücükleriydi ve neden daha önce yapmadıklarını düşündürtecek kadar sıcak ve samimiydi. Nerede olduklarını bile unutturmuştu.
Yıllar sonra ilk kez tek beden olmuşlardı. Kalpleri bile aynı anda atıyordu.
Ardından kalabalıktan adayı inletecek kadar sesli bir çığlık ve alkış fırtınası kopmuştu. En önde çığlıklara ise Naruki öncelik ediyordu.
"Harikasınız!!" Diye çığlık atıyordu ellerindeki ışıldakları sallayarak. Duygulandığı, ikide bir gözlerini silmesinden anlaşılıyordu.
Kakashi ve ekibi de kalabalığın içindeydi. Bu öpücük onları pek şaşırtmamış olacak ki onlar da kalabalığa uyup alkışlıyordu.
Bundan sonra savaş bile olsa, Nazse'ler, Naruto ve Sasuke'nin öpüştüğünü gördükten sonra ölseler bile gam yemezlerdi.
•••
Çük kadar internetimle bölüm yazıyorum
Onunla da beklenen sahneyi yazayım dedim :"3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NAMİKAGE | SasuNaru
FanfictionKonoha'da dışlanan Naruto, Sasuke ile köyden kaçıp kendi klonlarıyla dolu bir ülke yarattı ve o ülkenin Namikage'si oldu. •👑• "Efendim, ülkenizin adı ne olsun?" Ramen yiyen Naruto: "Nam nam nam." "Pekâlâ. O zaman ülkenizin adı 'Namnamnam' ve siz...