KOMŞU KIZI

18.BÖLÜM

50 bin olmuşuz,hepinize desteğiniz için çok teşekkür ediyorum.

Vote ve yorum yapmayı unutmayınız.

Mola arası dışarıya çıkmış ağacın gölgeliğine sığınarak arkadaşlarla otururken hepimizin elinde denemenin sonuç kağıtları nerede ne kadar yanlış yaptığımızı kontrol ediyorduk. Matematikte doğru sayım yükseldiği için kendime ödül olarak iftardan sonra yemem için baklava alacaktım.

"Benim bu Türkçe netim neden düştü birden anlamış değilim." Seçil elindeki kağıdı büzüştürüp çantasına koyduğunda,
"Sen en azından iki net düşmüşsün ben 7 net birden düşmüşüm." Mesut,Seçil kadar üzgün olmasa da kollarını çimlere dayayıp geriye yaslandığında,"Bu oruçta bu güneşin altında bizi sınava sokanlar utansın biraz su içeyim kendime geleyim dedim az kalsın orucu bozacaktım." Mesut sinirle konuşurken,"Suyun senin masanda işi ne?" Diye soran Arda bakışlarını bana kaydırdığında," Ne bileyim ben her denemede getiriyorum totem yaptım sanırım ama marifet suyu içmekteymiş." Diye söylediğinde herkes gülmeye başlamıştı.

"Karaca senin sonuçlar iyi herhalde ses çıkmıyor sende?"

"Karaca sonuçlarını devlet sırrı gibi saklar Gizem." Arda benim yerime cevabı verdiğinde Gizim bir bana birde Arda'ya bakıp oturuşunu düzeltti." Bir şey söyleyeceğim ama yanlış anlamayın benim ki sadece meraktan." Diye ekleyen Gizem'e tüm bakışlar çevrilirken,"Siz çıkıyor musunuz?" Bana mı demişti onu? Arkama bakındığımda yanımda oturan Arda ile göz göze geldim. "Hayır."  Dediğimde Gizem omuzlarını düşürüp,"Ya bende sizi çıkıyor sanıyordum... Her neyse sormadım sayın." Bunu herkesin içinde söyleyip sonra da sormadım say demek kolaydı tabii.

"Takma sen onu." Arda bunu söylediğinde ben hala sinirle Gizem'e bakıyordum. Gıcıklığına yaptığına yemin edebilirdim. Salak kız! "Herkesin içinde söyleyince eline ne geçtiyse artık." Oturduğum yerden kalkıp üzerimi silktiğimde," Size iyi günler." Dediğimde,"Bu kadar çabuk nereye böyle Karaca dur biraz steresimizi ataydık." Mesut daha çok çimlerle bağdaşırken," Yorgunum Mesut." Deyip çantamı yerden aldım.

"Karaca eve geçip ders çalışacak biz de burada çene çalalım."

"Netleri nasıl artırıyor sanıyorsunuz,sizde burada 2 net 7 netin hesabın yapın anca."

Yüzüme yerleştirdiğim sahte tebessümle yerde oturan gruba baktım."Benim netlerimi hesaplayacağınıza kendi düşen netlerinizi toparlamaya çalışın. Ramazan diye de kendinizi salmayın ha birde başkalarının işine fazla kafa yormayın mazallah paragraf çözerken birden aklınız bulanmasın." Deyip otobüs durağına yürümeye başladım.

Hayır senin netin düşmüşse burada git kendini sorgula ne diye bir başkasının notunu hesaplarsın ki! Ha birde o salak Gizem vardı yeminle oruçlu oruçlu ağzımı bozacaktım o salak kız yüzünden dua etsin bir şey demedim ama yok ben müsait olduğum bir günde onunla özel olarak konuşacaktım.

"Karaca."

Hayır olmayan kişinin aklına bile bile soktu bu saçma konuyu şimdi insanın aklına aralarında bir şey mi var gerçekten gelecek olmadık yerde.

"Karaca." Omzuma dokunan el ile durup etrafa bakındım." Seslendim sana ama sen öyle bir hızla yürüyordun ki duymadın beni." Peşimden niye gelmişti ki?"Bir şey mi oldu?" Diye sorduğumda Arda ellerini ceplerine sokup,"Yüz ifadenden anlaşılacağı üzere senin canını sıkmış Gizem." Evet sıkmıştı.

"O kadar kişinin arasında söylemesi hoş değildi."

"Gizem işte biraz boş boğazdır."

"Bu yaşta nerede nasıl konuşması gerektiğini öğretecek değilim zaten." Arda gülümseyince,"Fazla kafana takıyorsun Karaca hem söylediğinde kötü bir niyet yoktu." Kaşlarımı çatmış bu kavurucu sıcak altında Arda'ya bakarken,"Sana göre olmayabilir Arda ama benim için bir sorun." Dediğimde saçlarımı bileğimdeki tokayla topuz yapıp enseden az da olsa hava almasını sağladım." Senin karşı cinse bir kinin,öfken mi var Karaca?" Tabii ki de hayır bunu nereden çıkarmıştı şimdi." Anlamdım?" Diye sorduğumda," İnsanlar karşısında gördüğü kişileri birbirine yakıştırabilirler bunda hiçbir kötü niyet yok bence. Hem Gizem öyle dedi diye biz..."
Çalan telefonum Arda'nın sözünü keserken,
"Açmam lazım." Deyip birkaç adım uzaklaştım.