27.BÖLÜM

8.5K 385 257
                                    

Merhabalar,bana sitem eden herkesten özür diliyorum. Yeni bölüm bekliyorsunuz farkındayım ama inanın bazen yazasım gelmiyor. Yazdıklarım içime sinmeyince bende yayınlamıyorum. Bu bölümü keyifle okur bol bol yorumlar yapmayıda unutmayın lütfen,keyifli okumalar.

KOMŞU KIZINI 300 BİN OKUMA YAPTIĞINIZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.

Haftalardır harıl harıl ders çalışıyordum. Sınavım bu hafta sonuydu nedense içimde hiçbir heyecan yoktu sanırım kendime güveniyordum.

"Abla?"

Hakan kapı ağzından başını çıkartmış bana bakarken,"Seninle biraz konuşalım mı?" Diye söylediğinde kitabımın kapağını kapatıp," Olur." Deyip ayağa kalktım.
"Hadi gel çay demledim çardakta oturalım." Merdivenleri inerken,"Serpil ablam daha gelmedi mi?" Kadir abiyle birkaç saat olmuştu dışarıya çıkalı."Hayır gelmedi,
babamda daha yeni odasına gitti uyumaya. " Kafamı sallayıp mutfağa gidecekken," Sen geç beni bekle ben hallederim." Hakan'ı mutfakta bırakıp çardağa doğru yürürken temiz hava iyi gelmişti.

Bu son ay benim için ne zor geçiyordu. Cihad bir kez olsun beni ne aramış ne de mesaj atmıştı sanki hiçbir şey yaşamamışız gibi hayatına devam ediyordu. Bu haftanın bitmesini dört gözle bekliyordum hem sınav derdim bitecek hemde Cihad'la konuşabilecektim. Onu kolay kolay affetmeyecektim bana bu süreç içinde neler yaşatmıştı,insan bir kez olsun merak etmez miydi sevdiği kadını? Benimle yan yana gelmemek için şehir dışı işlerinin hepsine o gidiyormuş Elif öyle söylemişti.
Ama eninde sonunda benimle karşılaşmak zorundaydı,olacaktı bu.

"Evet hanımefendi buyurun çayınız ve yanında o çok sevdiğiniz unlu kurabiyeniz."

Hakan'a gülümseyip,"Teşekkür ederim beyefendi." Deyip çayımı önüme çektim.

"Bakıyorumda bugün diğer günlere göre neşeliyiz?"

"Diğer günler?"

"Yüzündeki o mutsuzluk mu desem yorgunluk mu her neyse o suratına yapışıp durmuştu abla,tabii senin bundan haberin olamaz çünkü bizimle bile muhatap olmuyordun." Son yaşananlardan sonra Hakan ne söylerse haklıydı.

"İyiyim ben." Çayımdan içerken,"Tabii iyi olacaksın hem zaten hepimizde biliyoruz sınav stresinin olduğunu." Hakan gözlerimin içine bakarken oturuşumu düzeltip ona Müge Anlı bakışımı attım.

"Yine benden bir şeyler isteyeceksin?" Bakışlarım altında kalan Hakan göz temasını kaçırıp,"Yapma şunu abla ya?" Deyince gülümseyip,"Dur tahmin bile etmeme gerek yok konu Işıl değil mi?" İsmini söylemem bile çocuğun gözlerinin parlamasına yetiyordu." Doğum günü geliyor ve benim ona güzel bir sürpriz yapmam gerek." Çayımı içip onu dinlerken,
"Ee ben nasıl yardım edeceğim sana?" Hakan kaşlarını çatıp,"Onun o manyak abisini başımızdan alman gerek. Yemin ediyorum zebani gibi üstümüze çöktü nereye baksam orada." Yakup bu dediğim dedik bir kişiydi. Sırf çocukları bir araya getirmemek için elinden gelen her şeyi yapardı.

"Kardeşini koruyor napsın."

"Ne demek kardeşini koruyor? Görende kıza kötü bir şeyler yaptım sanacak abla."

"Off şaka yaptım ya,ciddiyim ben ne yapabilirim ki? Yakup'u tepeye davet edip çekirdek kola mı yapsak diye teklifte mi bulunayım?"

Yoo!

O sırıtış hiçte güzel bir şeye benzemiyordu.

"Saçmalama Hakan."

Hakan bir anda yanımda biterken koluma dolanıp,"Melek kokulu, nur yüzlü ablam benim." Bu çocuk niye böyle ya.

KOMŞU KIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin