Her bölüm başında o bölümü yazarken dinlediğim şarkıyı yazacağım, ayrıca üstteki resimlerin hepsi Aurora' nın yağlı boya tablosu ♥
♪ Pomme - Chanson For My Depressed Love
---
Fırçamı tuvalime bir kere daha hızlıca sürttükten sonra geri çekilerek tuvalde göz gezdirdim. Büyük bir tuvaldi, bir kadın resmiydi. Tabii, oldukça karışıktı. Net çizmeyi pek sevmezdim aslında. Resmime bakanın düşünmesini sağlamak isterdim.
Kulaklığımda çalan müziğe kendimi fazla kaptırmıştım. Sol tarafımda, sehpada duran paletimi alarak fırçamı turkuaz rengine batırdım, sonra çok az da sarıya. İkisini karıştırarak tekrar tuvalime yöneldiğimde telefonumdan şarkı çalan birinin beni aramasıyla bölündü. Ekrana baktım,
Andre Arıyor...
Aramayı kabul ederek önüme döndüm. "Alo?" diye seslendim karşı tarafa. Andre, sevgilimdi. Ablamı kaybettiğimden beri hep yanımdaydı, bir yıl kadar süredir bir ilişkimiz vardı.
"Şirkette misin canım?"
"Hm hm."
"Carol, akşam hep beraber yemek teklifi etti. Yeni bir restoran bulmuş." Kolumdaki saatime baktım. 19.45 Hava kararmıştı.
"Tamam, olur."
"5 dakikaya orada olurum arabayla." dediğinde onu onayladım.
Telefonu kapattı. Fırçamı üstümdeki binlerce çeşit boyaya bulanmış önlüğe sürdüm, temizledim. Boyalarımı toplamaya başlamadan önce tuvalimi şövalyeden kaldırarak duvara yasladım. Soğuk üfleyen klimayı kapatarak eşyalarımı toplamaya koyulduğumda biri kapımı çaldı.
"Gel." Mia içeri girerek bana gülümsedi, çalışma arkadaşlarımdandı.
"Çıkıyor musun Aurora?" Başımı salladım. "Senin gibi işkolik biri için erken değil mi?"
"Ben işkolik değilim Mia. İşimi seviyorum sadece."
"Nereye gidiyorsun?"
"Andre ve Carol' la buluşacağım."
"Andre ha?" O sırıttığında gözlerimi devirdim.
"Evet, Andre. Ve Carol." dedim üstüne bastırarak.
Önlüğümü çıkararak koltuğuma bıraktım, çantamı sırtladım. Kapıya ilerleyerek işaret parmağımı burnuna bir fiske vurdum. "Yarın görüşürüz, abla." Bana sinirleneceğini tahmin ederek koşarak dışarı çıktım, geniş koridorda merdivenlere yöneldim.
"Senden sadece 6 yaş büyüğüm, bana abla deme!" Mia' yı sinir etmenin verdiği mutlulukla sırıttım, merdivenleri inmeye devam ettim.
4. kattaki çalıştığım şirketim müdürünün kapısını tıklattım. İçeriden gelen tok sesiyle gelmemi onayladığında içeri girdim. 30 yaşlarında, esmer biriydi. Oldukça anlayışlı ve iyiydi. O olmasa burada olmazdım zaten. "Çıkabilir miyim?"
İzin her zaman alıyordum kibarlık için, o da izin veriyordu zaten. Sıcak bir gülümsemeyle cevapladı. "Çıkabilirsin, yarın görüşürüz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•Aurora Pride• The Umbrella Academy - 0 Numara'nın Laneti
FanficYaşadığı yerin en parlak sanatçılarından biri olan Aurora, yaşamın zorluklarına rağmen kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan ve durabilen güçlü biridir. Pek güzel geçmeyen bir günün ardından yaşadıklarına adapte olmakta çok zorlanır, kafası oldukç...