『Bölüm 37 - Huzur』

577 62 65
                                    

♪ Sufjan Stevens - Fourth of July

Bu şarkı da çok değerli, en sevdiğim şarkılardan biri : )

Pek bir şey demek istemiyorum, hemen başlayın bence. İyi okumalar <3

---

İstemsizce kaşları çatıldı. Kapıya yaklaştı, kulağını yasladı oraya. Ağlıyordu biri, Aurora olduğunu anlaması zor olmamıştı. 

Güçlerinden birini kullanarak görünmez oldu, kapının içinden geçerek içeriye girdi. Aurora ağlıyordu, ellerinden biri ağzını kapatıyordu sesinin duyulmaması için.

Lila hiçbir zaman biri ağlıyor diye kendini kötü hissetmemişti. Ama bu farklıydı. Yaşadıklarını biliyordu, yaşayacakları da bundan farklı olmayacaktı muhtemelen, bunu da biliyordu.

Aurora ayağa kalktığında Lila birkaç adım geriledi. Aurora tuvalete yöneldi, başı dönüyor ve ağrıyordu. Aynanın karşısına geçti, kendine baktı bir süre. Kendini böyle görmek daha da üzdü onu.

Her zaman mutlu olmayı deneyen biri nasıl bu hale düşebilirdi ki?

Aynasının yanındaki raflardan birinin kapağını açtı, parmak uçlarında yükselerek en yukarıdaki raftan bir cüzdan gibi şey çıkardı. Fermuarı açtığında Lila' nın kaşları tekrar çatıldı. 

Titreyen eleriyle bir jilet çıkardı çantadan. 

Lila o kadar şaşırmıştı ki. Aurora' yı uzaktan gördüğü kadarıyla tanıyordu, pes edecek biri olmadığını düşünmüştü. Her ne olursa olsun, canına kıymaya değer miydi? 

Sol elindeki jileti sağ bileğine yaklaştırdı. 

Lila engel olmayacaktı, olamazdı. Sonuçta zaten görevi bu değil miydi?

Aurora burnunu çekti zorlukla, hıçkırarak sessizce ağlıyordu. Gözlerini yummuştu. 

Her şey son bulacaktı, peki bunu hak ediyor muydu? 

Yaptıklarından kaçacaktı, yaşadıklarından ve yaşaması gerekenlerden, bunu hak ediyor muydu?

Lila bakmak istemedi, odadan çıktı ve gücünü kullanmayı bıraktı. Merdivenleri çıktı hızlı bir şekilde, revirin olduğu kata geldiğinde sesler geliyordu içeriden. Kapıya koştu, açtığında fazla sert açmıştı. Handler ve Five ona döndüler. Handler şaşkınlıkla baktı ona,

"Ne oldu Lila? Betin benzin etmiş," Five, Lila' ya kuşkuyla bakıyordu, bir şey olduğunu anlamıştı. Lila dudaklarını araladı ne diyeceğini bilemeyerek,

"Bir şey olmadı," Handler da anlamıştı bir şeyler olduğunu. Bozuntuya vermedi sonra öğreneceğini düşünerek, tekrar Five' a döndü ama Five Lila' ya bakıyordu.

"Söyle,"

"Bir şey yok dedim sağır mısın?" Five gözlerini kıstı,

"Ahmak gibi mi görünüyorum oradan?" Lila, Handler' a baktı. Handler Aurora' yla ilgili olduğunu anlamıştı. Lila cevap vermediğinde Five doğruldu,

"Konuşsana," dedi daha sesli bir şekilde. Kapıdaki Luther içeriye girdi onun sesine,

"Ne oluyor ya?" Lila gene konuşmadığında Five' ın çenesi kasıldı. Handler ve Lila' nın, Aurora' ya taktıklarını fark edebilmişti. Konunun onunla ilgili olduğunu da anlaması zor olmamıştı. 

Sedyeden doğrulmaya çalıştığı sırada Luther ona birkaç adım attı. "Five kalkmaman lazı-"

"Aurora nerede?" dedi anladığını belli etmek ister gibi. Five ayaklarını sarkıttığında canı gerçekten yanmıştı, yüzünü buruşturdu.

•Aurora Pride• The Umbrella Academy - 0 Numara'nın LanetiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin