♪ Adele - Million Years Ago
İyi okumalarr <33
---
Gözlerim bir anda aralandı, yerimden fırladığımda karnıma bir acı saplanmıştı, yüzümü buruşturdum. Dehşetle etrafıma bakındığımda benim gibi korkmuş bir surat daha gördüm,
"Kabus gördün," diye mırıldandı Five. Ellerim ağzıma gitti.
Tekrar ve tekrar aynı kabusu görmekten bıkmıştım artık.
Parmaklarımı açarak ellerimle yüzümü gizledim, yanaklarımdan yaşlar akıyordu. "Sakin ol," Hayır anlamında başımı salladım.
"Sürekli aynı kabus, bıktım artık..." dedim sessizce. Sesim çok tiz çıkmıştı. Ellerimle gözümü sileceğim sırada elim kaşıma değdi, canım çok yandı. Five bileklerimi tutarak yüzümden geriye çekti, kafamı öne eğdim. Ağladığımı görmesini istemiyordum. Çenemi tuttu, kendine çevirdi. Kaşıma baktı sonrasında gözlerimin içine.
"Sakin ol, tamam mı? Ne gördüysen gerçek değildi, bitti."
"Gerçekti," İçimden geçirdiğimi sanmıştım ama sesli dile getirivermiştim. Kaşlarını çattı hafif,
"Şu anki rüya ama. Bak kaşındaki yara kanıyor. Şu an düşünmen gereken şey o kabus değil." Bileklerimi bırakarak ayağı kalktı, tezgaha döndü. O birkaç eşya alırken yanağımdaki yaşları sildim hızlıca. Tam o sırada dondum.
Ablamın söyledikleri,
Hiçbir zaman ne demek istediğini anlamamıştım, şu ana kadar.
Güçlerimin olmasından bahsetmişti.
Biliyor muydu?
Neden bana söylememişti?
Kafamda oluşmaya başlayan sorular şaşkınlığımın meraka dönüşmesine sebep olmuştu. Five elinde birkaç malzemeyle tekrar oturdu, malzemeleri sedyeye koydu. Yüzüme yaklaşarak kaşımın üstündeki bandı çıkardığında kafam o kadar doluydu ki. Bandı çöpe attı.
"Dikişlerin patlamış," dediğinde cevap vermedim. Yaramdan kan aktığını hissedebiliyordum.
Ablam neden güçlerimin olduğunu bildiği halde bana söylememişti?
Kafamdaki kanı temizliyordu Five. Dünyaya yeni dönüyor gibiydim. O yarama bense yüzüne bakıyordum, yüzünü inceliyordum. Kaşlarım çatıldığında kaşımın üstündeki eli duraksadı.
"Sen neden buradasın?"
"Daha yeni yeni kendine geliyorsun sanırım, biraz geç oldu bu soru için." Haklıydı.
Cevap vermedim. İç çekti, yaramı temizleyince pamuğu da çöpe attı. Ufak bir iğnenin şırıngasını uyuşturucu olduğunu düşündüğüm sıvıyla doldururken cevapladı,
"Biri gelip gene seni kaçırırsa burada olmalıyım," Verdiği cevapla duraksadım. Sanırım diğerleriyle konuşup anlaşmışlardı, peki neden sadece o bekliyordu en başından beri?
"Niye bu kadar süredir sen varsın? Diğerleri niye gelmiyor?"
"Uzun zaman olduğunu nereden biliyorsun?" İğneyi yaramın etrafına batırdığında hissettiğim acı ufaktı, vücudumdaki diğer acılara göre küçücüktü.
"Uyumadan geldiğini duymuştum." Şaşırmasın bekliyordum ama mimik oynatmadan anında cevapladı.
"Uyuyor gibiydin,"
"Yalan söylemenin yanında iyi rol de yaparım," Dudağı yukarı kıvrıldı hafifçe. Gözüm anında gamzelerine kaydı.
(Yazardan not: Five burada Aurora' nın uyumadığını en başından bildiği için sırıtıyor. Five yorganı kaldırınca Aurora nefesini tuttuğundan uyumadığını biliyor.)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•Aurora Pride• The Umbrella Academy - 0 Numara'nın Laneti
FanfictionYaşadığı yerin en parlak sanatçılarından biri olan Aurora, yaşamın zorluklarına rağmen kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan ve durabilen güçlü biridir. Pek güzel geçmeyen bir günün ardından yaşadıklarına adapte olmakta çok zorlanır, kafası oldukç...