『Bölüm 9 - Atak』

878 72 61
                                    

♪ Eskitilmiş Yaz - Uyursam Geçer Mi?

Bölümle uyumlu bir şarkı gene, iyi okumalar :)

---

İçeride ışıklar yandığında ben de oraya yönelmiştim ki Five yanımda belirdi, anlık korktum fakat belli etmemeye çalıştım. Halimi görünce sırıttı, elindekileri çimlerin üstünde duran masaya bıraktı. Su, kase, şişe vardı. Kaseye sudan biraz dökerken konuştum.

"Ne sırıtıyorsun?" dedim hiddetle. Omuz silkti.

"Korktun,"

"Korkmadım, irkildim sadece." İnkar etmem hoşuna gitmişti sanki.

"Öyledir," diyerek geçiştirdi beni. Eliyle masadaki kaseyi işaret ederek geriledi. Onunla uğraşacak vaktim yoktu, güçlerimi öğrenmek istiyordum.

"Hadi," dediğinde küçümser bir edayla yaklaştım masaya, döktüğü suya baktım.

"Suyu kaseye döküp dondurmaya çalışmasını ben de biliyorum Five,"

"Ne duruyorsun o zaman?" Yapmacık bir şekilde gülümsedim.

"Çok fazla komiksin," Derin bir nefes alarak konuştum. "Ama ne maalesef bir şeyler öğrenmeden bunu yapamam." Emredersin dercesine kafasını sola yatırarak salladı.

"Güçlerini kontrol etmek sadece duygulara bağlı değildir." dedi kendi kendime konuşurken söylediğim o fikri çürütmek ister gibi. "Konsantre olup hayal etmen lazım." Bir şey demeden suya döndüm. Ellerimi açıp suya doğrultmam mı gerekiyordu? Yoksa kaseyi tutmam mı?

"En başında ellerini kullanabilirsin, sonra zihninle de yapacak hale gelirsin." Geri çekildi, masadan uzaklaşarak bir ağaca yaslandı, ellerini cebine soktu.

Ellerimle kaseyi kavradım, gözlerimi suya diktim.

"Konsantre olup hayal etmen lazım."

Sesi kafamda yankılandı. Tamam, suyun donduğunu hayal et, odaklan. Birkaç kez denedim ama olmuyordu.

"Gözlerini kapat," dedi sağ tarafımdan gelen ses. Dediğini yaparak gözlerimi kapattım. Denedim bir süre ama gözlerimi hiç açmadım. Olmadığını biliyordum, kafamı yukarıya kaldırdım.

"Suyun donduğunu hissetmen lazım, hayal et derken hayallere dal manasında değildi." Güldüm alayla, cevap verme ihtiyacı hissettim.

"Oradan hayallere dalmış gibi görünüyorsam kusura bakma," tekrar dediğini yaptım, suyun donduğunu hissettim, odağım daha fazlaydı bu kez. Belki de dediğiyle hırslandım, bilmiyorum.

Buzun çıtırtılarını duydum, dudağım kıvrıldı yukarıya doğru. Devam ettim, bir süre sonra çıtırdamalar kesildi. Gözlerimi açarak suya baktığımda donduğunu gördüm. İstemsizce gülümsedim, Five' a baktım. Bana bakıyordu. Gözlerindeki ifadeyi kestirmek zordu, 

Alay? Sanmıyorum.

Gurur? Siktir lan oradan.

Küçümseme? Biraz... Hayır ama.

İç sesim kendi kendine konuştuğunda elimle kaseyi gösterdim Five' a

"Hayallere dalmamışım, biraz yanılmışız sanki?"

"Tek yanılan ben değilim bence," Anlamamıştım, kaşlarım çatıldı. Anlamadığımı anladı, sırıtarak başını öne eğdi. Yaklaşarak kaseyi aldı, ters çevirerek kasenin altına vurdu. Buzun tamamı kaseden çıkarak yere düştüğünde hala kafam dediğine takılmıştı.

"Ne demeye çalıştın?" 

"Düşün biraz, her şeyi ben mi sana söyleyeceğim?" dedi kaseye su doldururken. Anlam veremiyordum. Konuşacağım sırada konuştu. "Bu kez kaseye dokunmadan yap," diyerek gözlerime baktı. Masanın başında duruyordu bu kez.

•Aurora Pride• The Umbrella Academy - 0 Numara'nın LanetiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin