『Bölüm 10 - Sesli Mesaj』

754 60 62
                                    

 Perdenin Ardındakiler - Her Gece

---

"Rica ederim," dedi. Dün için konuştuğunu biliyordum.  Gözlerimi devirdim, dolaba yöneldim. Garip bir şekilde kıyafet vardı. Kimin koyduğunu düşünmedim bile. Krem rengi ince bir sweatshirt altına siyah diz kapaklarından yırtık bol bir kot çıkardım. Tuvalete girdim, elimi yüzümü yıkadım ve üstümü değiştirdim. Saçlarımı ensemde kafamı acıtmayacak gevşek bir topuz yaptım,  yüzüme gelmelerini istemiyordum. Tuvaletin kapısını açarak ufak bir aralık bıraktım, seslendim.

"İlacımı nasıl buldun?" Kutuların üstündeki etiketleri sökmüştüm, hangisi olduğunu nasıl bulmuştu bilmiyordum.

"Çantandan aldım." Aynada saçlarımı düzeltirken konuştum,

"Çantamı karıştırmanı yok sayıyorum, hangisi olduğunu nereden bildin?"

"Sakinleştirici Aurora, tanıyorum kutusunu." 

"Psikolojik rahatsızlıklar için o, öyle bilindik bir ilaç olduğunu zannetmiyorum." İç geçirdiğini duydum.

"İnatlaşmaktan keyif alıyor gibisin." dediğinde tekrar odama gelmiştim, komodinin üstündeki telefondan saate baktım. Henüz erkendi, 08.00' de uyanıyordu diğerleri. 06.35' ti şu an. Telefonum elimde, mesajlara girdim. Bildirim gelmişti. Kapıyı açtım dışarı çıkacağım sırada Five' a bakmadan cevapladım onu.

"Çook," dedim 'o' yu uzatarak. Kapıyı ardından kapattım. 

Evin mutfağını buldum, içeri girdim. Kimse yoktu. Gözüm tezgahı süzdü kahve bulma umuduyla ama bir şey bulamadım. Rafları karıştırmaya başladım. Bir sürü raf vardı cidden. Üstteki bir rafa parmak uçlarımda bakarken kapıda sıçrama sesini duydum. Beni görmez gibi yaparak tezgaha yaklaştı, karıştırdığım rafın yanındaki, bir sonraki açacağım rafın kapağını rahatlıkla açtı. Boyu benden uzundu, nispet yapıyordu sanki. Oradan kahve çıkardığında eğildiğim raftan geri çekildim. Five ona baktığımı fark etti, bana döndü. Elindeki kahve dolu kavanozu hafif salladı.

"Bunu mu arıyorsun?" Elimi uzatarak almaya çalıştığımda izin vermedi, elini geri çekti.

"Evet," dediğimde omuz silkti, tezgaha döndü. Kavanozu açarak kendine kahve yapmaya başladığında kollarımı göğsümün önünde topladım. "İlk ben gelmiştim ama," dedim, mızmızlanmak istemedim ama öyle olmuştu. Yüzünde sırıtışı belirdi gene. Başka bir ifade bilmiyordu sanırım.

"İlk ben buldum ama," Nefesimi verdim, 

"Bitirince bana da ver," diyerek tezgahtan uzaklaştığımda diliyle ,hayır, anlamına gelen bir ses çıkardı. Tekrar Five' a döndüğümde kahve çekirdeklerini öğütücüye koyuyordu. "Sen zıtlaşmadan duramıyor musun?" Cevap vermedi, gözlerimi devirerek salona yöneldim.

Dışarıda içerim kahvemi.

Salondaki üçlü koltuğa kendimi attım. Sol kolumu koltuğa yaslayarak telefonumda gezinmeye başladım. Mesaj gelmişti dediğim gibi. Carol' dan, Carla' dan kaybolduğum geceden kalma mesajlar vardı. Birkaç kişi de iş yerimdendi, neden gittiğimi falan sormuşlardı. Ve Andre' den mesaj vardı, ses kayıtları vardı ve cevapsız aramalar. Hepsi dün gecedendi. Mesajlarına girdim.

Andre:

Ben seni aldatmak istememiştim Aurora
                                                                           23.12

Lütfen beni affet nolur
                                   23. 12

Sen olmadan bir günüm bile bok gibi geçiyor 
                                                                                    23.13

•Aurora Pride• The Umbrella Academy - 0 Numara'nın LanetiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin