•Aurora Pride• The Umbrella Academy - 0 Numara'nın Laneti

『Bölüm 45 - İnat』

♪ Lana Del Rey - Brooklyn Baby

Medya önceki bölümdeki görselle uyumlu, söyleyeyim dedim <3

Diğerlerinden daha uzun ve beklenen bir bölüm geldi asklarımm <33

İyi iyi okumalarr <333

---

Klaus ve Ben salona yaklaşırken ellerini cebine sokarak konuştu Five, "Planda biraz değişiklik yapılması gerekiyor," Klaus ve Ben girdiler salona.

"Nasıl bir değişiklik?" diye sordu Vanya. Five göz ucuyla Aurora' ya baktı,

"Ophelia' nın ölmediğini öğrendik, Handler' ın anlattığı her şey yalandı." Hepsi öylece kalakaldılar,

"Sen ne saçmalıyorsun?" diye sordu Luther. Five iç geçirerek Aurora' yı gösterdi eliyle.

"Aurora, Ophelia' ymış."

"Ne?" dedi Klaus ve Allison aynı anda. Aurora yanağını ısırdı. Salonda oluşan gerginlik ve sessizlik rahatsız ediciydi.

Diego güldü, "İyi de biz cenaze yaptık," İnanmak istemiyordu sanki.

"Yaptık ama tabut dolu değilmiş demek ki, babam da yalan söylemiş." dediğinde Five, Ben güçlükle yutkundu. Aurora' daki bakışını ayırmadan konuştu,

"Nereden biliyorsun?"

"Tam Ophelia' nın vurulduğu yerde bir dikiş izi var. Ve kabuslarında bunu işaret eden anılar görüyor,"

"Görünüş olarak da benziyor," dedi yanında duran Allison. Aurora göz ucuyla ona baktı, başını kaldırarak etrafına baktığında diğerlerinin de ona baktığını gördü.

"Sen devam eder misin?" dedi Five' a. Five dudaklarını ıslatarak başladı konuşmaya, Aurora' ya söylediklerinin hepsini diğerlerine de söyledi,

"Ne yapacağız peki?" diye sordu Vanya, hala hepsinin üstünde şaşkınlık vardı ama atmaya çalışıyorlardı.

"Handler birazdan gelir, hiçbir şey bilmiyormuş gibi davranıp önce 508' den kurtulacağız. Sonra Komisyon' un çaresine bakarız. Elimizden geldiğince hızlı olmamız lazım, dünyanın sonunu getirecek olan onlar olmalılar ve ne zaman olacağını bilmiyoruz." Tam o sırada kapı çaldı, Handler ve Lila' nın geldiğini hepsi biliyordu. Kapıya en yakın Klaus kapıya giderek açtı. Aurora ve Allison kalktılar oturdukları yerden, Handler' ın hep oturduğu yerdi.

"Merhaba tekrardan," diye şakıyan Handler' ın sesi salona kadar gelmişti. Klaus onları içeriye aldı tek kelime bile etmeden. Handler ve Lila salona girdiklerinde arkalarındaki adamlar da vardı. Herkesi salonda gördüğünde Handler biraz şaşırdı ama belli etmedi.

Hep oturduğu yere oturarak bacağını diğerinin üstüne attı,

"Ne bu haliniz, kimse konuşmuyor?" Aurora hep durduğu o yere gitti, herkesten daha uzakta olan kapının ucuna.

"Sen gelince nutkumuz tutuldu," diye mırıldandı. Söyleyecek o kadar çok şeyi vardı ki... Ama susmak zorundaydı. Handler dediğine sessizce güldü. Tekli koltuktaki Luther, ve Handler' ın karşısındaki koltuka Vanya' yla Diego oturuyorlardı. Five da onların koltuğuna oturdu.

Aurora Handler' ı izliyordu, her bir hareketine dikkat ediyordu ama bu kez yalnız değildi. Herkes onun gibi dikkatliydi şimdi. Lila ise Aurora' yı izliyordu. Belki de ölmüş olacağını düşünüyordu gördüğü son halden sonra.

"Neyi bekliyorsun?" diye sorduğunda Five, Handler eteğinin cebinden sigarasını çıkardı. Sigarayı dudaklarının arasına koyarak yaktı. İçine bir kere çektikten sonra parmaklarının arasına aldı. Yanında duran adama gene işaret verdiğinde adam elindeki kağıtları açtı. Bu sefer önceki getirdiklerinden fazla kağıt vardı.