♫ Jamie Duffy - Solas
Gene bir klasik parça, bilindik ama hoş. İyi okumalar <3
---
Salondan çıkarak hızlı adımlarla odaya çıktım. Çantamı ve telefonumu aldım, sonra koşar adımlarla akademiden çıkacağım sırada Ben' in mutfaktan çıktığını gördüm. "Nereye gidiyorsun?"
"Birkaç işim var da." Omuz silkti.
"Akademide sıkılıyorum, ben de gelebilir miyim?"
Cidden mi?
Böyle bir soruyu beklemiyordum, bir an afalladım. "Sana engel olmak isteme-"
"Elbette olmazsın, gel." Kapıyı açarak dışarı çıktığımda Ben de arkamdan geldi, kapıyı kapattı. Şirkete doğru yürümeye başladım.
"Eee, nereye?" Önüme bakıyordum, o ise yanımda yürüyordu.
"Pek eğlenceli bir yere değil aslında. İş yerime gidiyoruz, oradan artık ayrılmam lazım." Sessiz kaldı biraz,
"Sen çalışıyor muydun?" başımla onayladım.
"Dediğim gibi, çiziyorum."
"Hangi dalla uğraşıyorsun?"
"Genelde yağlı boya yapıyorum fakat karakalemle de aram vardır." Kafamı kaldırarak Ben' e baktım. "Sorguda mıyız ya?" Güldü, önüne döndü.
"Hepsi meraktan," Ona bakmaya devam ettim, gözlerimi kıstım.
"Sen kendinden bahset," Onaylarcasına başını salladı.
"Benim seninki gibi yeteneklerim yok, ne maalesef. Genelde kitap okurum," Hafif güldü, "Aslında hep okurum." Gülümsedim,
"Ben de öyle yetenekli değilim, hayatım boyunca bununla uğraştım. O yüzden iyiyim sadece." Başımı öne eğdim, senkronize olmuş adımlarımıza baktım.
"Ne tarz okursun?" dedim."Klasikler favorimdir. Ama bilim kurgu falan da okuyorum arada." Kaşlarım hafif havalandı.
"Ben de severim klasik okumayı," Gözlerim tekrar yolu bulmuştu. "En sevdiğin hangisi?" Yönelttiğim soru karşısında bir süre sustu,
"Çok var aslına bakarsan," Biraz daha düşündü, "Milena' ya Mektuplar olabilir." Okuduğum bir kitaptı, gerçekten de güzeldi. Onaylarcasına başımı salladım. "Senin?"
"Hamlet sanırım." Başımı kaldırdım tekrar, kaşları havalanan oydu bu kez.
"Ben de çok severim," diye yanıtladıktan sonra bana baktı. "Zevklerimiz benziyor."
"Kitap konuşabileceğim birine ihtiyacım vardı, çevremdekiler pek sevmez okumayı. İyi oldu bu." dedim, sonra yaklaştığımız şirkete baktım. Bir süre pek konuşmadık, kapının önüne gelince durdum. "Burası." Ben, gökdelen gibi uzun olan binaya baktı. "Gel," Kapıyı açarak onu davet ettim, arkamdan geldi.
"Bayağı büyük bir yermiş," dedi etrafı incelerken.
"Öyledir," Önce şirketin sahibinin odasına çıktık. Kapının önünde durduğumuzda konuştum, "Çok sürmez," dediğimde kapı kulpunu tutuyordum. Sorun yok, dercesine başını salladı. Kapıyı çaldım, gelmem hemen onaylandı. Nefesimi verdim, gergindim biraz. Beni buraya alan, destek olan adama işten çıktığımı söyleyecektim. Kapıyı açtığımda göz göze geldik, bana gülümsedi.
"Bugün geç geldin biraz, bir sorun mu var?" Kapıyı kapatarak masasının karşısında duran iki koltuktan birine oturdum, boğazımı temizledim. "Aurora, iyi misin?" Zorakiyle gülümsemeye çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•Aurora Pride• The Umbrella Academy - 0 Numara'nın Laneti
FanficYaşadığı yerin en parlak sanatçılarından biri olan Aurora, yaşamın zorluklarına rağmen kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan ve durabilen güçlü biridir. Pek güzel geçmeyen bir günün ardından yaşadıklarına adapte olmakta çok zorlanır, kafası oldukç...