『Bölüm 26 - Sakin Five』

641 55 29
                                    

♪ Hozier - Take Me To Church

Bu bölüme isim cidden çok zor buldum, değiştirebilirim <33

İyi okumalarr <3

---

Gözlerini kapattı, deniyordu işte. Suyun hepsini doldurmaya çalışması mantıklı değildi, zaten mantıklı düşünemiyordu şu an. Bir süre öylece kaldı ama olmadı. Oflayarak elini indirdiği sırada sular bir yerde toplandı. Kaşları çatıldı. Suyu nasıl kontrol etmişti ki? Ellerini kaldırdığında su da havaya kalktı yavaşça. Bütün göleti kaldırmıştı, ne yapacağını bilemeyerek tekrar suyu indirmeye çalıştı ve başarılı oldu. Suyu bıraktığında birazcık dalgalandı sadece.

Suyla buz aynı madde oldukları için ikisini de kontrol edebiliyordu. Ellerini kullanmadı, gözlerini suya dikti tekrar. Kafasını hafif yukarıya kaldırdığında su havalandı. Hangi yöne kafasını hareket ettirse o yönde birikiyorlardı. Ardından tekrar bıraktı suyu. Uzun bir süre çalışmaya devam etti. Suyu istediği gibi kaldırıp dondurabiliyordu da, sadece alıştırma yapmalıydı.

Akademide ise acil durum alarmı çalıyordu. Uzun zaman sonra çalan ilk alarmdı bu, normalde iki güne bir görev olurdu. Herkes Aurora' nın gelmesini umarak giyindi formasını. Domino maskesini takan Klaus çıktı odasından, ardından Ben. Diego ve Vanya da çıktıktan sonra diğerleri de çıktı. Aurora' nın kapısına baktılar, gelmesini beklediler ama gelmedi. Allison merdivenlere yöneldiğinde bazıları takip etti onu. Vanya yaklaşarak kapıyı çaldığında Five onu izliyordu. "Aurora," diye seslendi. Halbuki oda boştu. "Göreve gitmemiz lazım, gelmiyor musun?" Haliyle gene ses gelmeyince Vanya nefesini vererek merdivenlere yöneldi diğerleri gibi. Five kapıya baktı bir süre, içeri girmek ya da kapıyı çalmak istiyordu ama daha fazla yanına gitmek istemedi. 

"Niye isteyeyim ki zaten," diye mırıldandı kendi kendine, ardından aşağıya ışınlandı. Reginald elindeki defteri kolunun altına almış bakıyordu hepsine.

"8 numara nerede?" dedi Reginald. "Gidip çağırın, görev beklemez." Luther merdivene yönelince Five konuştu.

"Gelmek isteseydi gelirdi, bırak biraz toparlansın." Luther merdivenleri çıkarken durdu, herkes gibi Five' a baktı. Sanırım ilk kez biri karşı çıkıyordu babalarına.

"Ne dedin 5?" Five salağa anlatır gibi tane tane konuştu,

"Diyorum ki zamana ihtiyacı var, üstüne gitme." Reginald, Five' a baktı, ciddi miydi onu ölçüyordu belki de. Ardından bir şey demeden merdivenlere yöneldi, yukarıya çıkmaya başladı. Five dışarıdaki onları görev yerine götürecek arabalara yöneldi. Diğerleri birbirine bakındı kısa bir süre, ardından onu takip ettiler. 

Güneş çıkmaya başlamıştı yavaş yavaş ama bulutlardan dolayı ışığı aydınlığı yaratmıyordu.

Birkaç dakika içinde varmışlardı. Bir sürü kamera ve muhabir vardı. Banka soygununun üstesinden gelip içerideki rehineleri çıkarmaları lazımdı. Arka kapıdan içeri girdiklerinde adamlar ona döndüler, ellerinde tabancalar vardı.

"Siz nasıl girdiniz buraya?" diye sordu silahlılardan biri. Hiçbiri uğraşmak istemiyordu adamlarla, direkt dağılarak hepsini hallettiler. Rehineleri çözdüler ve hepsi dışarı çıktı. 

Tekrar arabalarla eve döndüler. Hepsi odasına çıktığında Five ışınlandı, Aurora' nın odasına. Göreve gelmemesinin doğru olmadığını falan söyleyecekti, ya da belki de meraktan gelmişti de kendini öyle avutuyordu. Odada göremeyince tuvaletin kapısını tıklattı, bornozu hala yatağının üstündeydi. Çaldığı tuvaletten ses gelmeyince kapıyı açtı ve içeriye baktı, boştu.

•Aurora Pride• The Umbrella Academy - 0 Numara'nın LanetiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin