•Aurora Pride• The Umbrella Academy - 0 Numara'nın Laneti

『Bölüm 12 - Dikiş』

♪ Kenny Loggins - Footloose

Bölüme pek uyumlu bir şarkı değil ama TUA şarkısı diye koydum.

İyi okumalar <3

---

🎨

<Yazardan>

Aurora acıdan hareket edemez hale gelmişti artık, gözlerini açamıyordu. Bilinci kapalı gibiydi. Aurora birkaç kez güçlerini kullanmayı denemişti, yapamamıştı. Yapamadığı için kendine kızıyordu ama yapamamasının sebebi ayak bileğine takılı olan zincirdi, güçlerini kullanmasını engelliyordu.

"Kızı bulmaya gelirler, bir yerlere saklanıp bekleyelim." dedi kadın olan Cha Cha. Hazel elindeki çöreğin son lokmasını ağzına tıkarak onu onayladı. 

"Şu maske beni boğuyor," Hazel maskesini çıkardı, zaten Aurora' nın onu göremeyeceğini düşünüyordu. Cha Cha da çıkararak bir yere saklandı. Hazel ondan başka bir yere saklandı. İkisi de Aurora' ya bakıyordu, biri gelirse saldıracaklardı, ellerindeki silahlarla... 

Aurora kafasını kaldırmayı denedi ama canı gerçekten çok acıyordu, her hareket ettiğinde de katlanıyordu acı. Zor durumdaydı ama Hazel ve Cha Cha' nın saklandıklarını ve tuzak kurduklarını duyabilmişti. 

O sırada Five, Ben' i ve kendisini söylenen sokağa ışınlamıştı. Kocaman bir fabrikanın önündelerdi. Kim bilir Aurora bunun içinde neredeydi. Fabrikaya girerek aramaya başladılar, alt kattan üst kata doğru. 1. kata baktılar, yoktu. Beraber çıkıyorlardı katları, ne olur ne olmaz diye.

Aurora ise uyanık kalmaya çalışıyordu. Bacağındaki acı katlanılamazdı, her yeri ağrıyordu. Oldukları odanın dışında bir ses duyunca yutkundu. Bulundukları yerin kapısı Hazel ve Cha Cha' nın olduğu yerden görünmüyordu. Aurora kapıya bakmaya çalıştı umutla ve zar zor açık tuttuğu gözleriyle. Kapı ağır ağır açıldı, ilk gördüğü Five olmuştu. Five onu gördüğünde anlık donakaldı, öylesine kötü durumdaydı ki.

Aurora kafasıyla Cha Cha ve Hazel' ın olduğu yerleri gösterdi. Five ne demeye çalıştığını anladığında arkasına döndü, Ben' le sessiz bir fısıltıyla konuştu.

"Tuzak kurmuşlar, girdiğimizde halletmemiz gerekecek. Silahları olabilir," Ben başıyla onayladı, oldukça sabırsızdı. Aurora' nın kafasıyla işaret ettiği yerlerden birine ışınlandığında Hazel önündeydi, arkası dönük olduğu için Five' ı görmemişti. Five kafasını arkasından tutarak çevirdiğinde etkisiz hale gelmişti bile Hazel. Onun çığlığını duyan Cha Cha etrafına bakınırken Ben' i gördü önünde. Silahı ona doğrultmaya çalıştı ki Ben ahtapot koluyla onu belinden sıkarak iki parçaya ayırdı. 

Five, Aurora' nın yanına ışınlandı, en başında bacağındaki bıçağa baktı. Çekmeliydi, biliyordu ama canını yakacağını da biliyordu. Bıçağı umursamayarak yanına eğildi, ellerini çözmeye başladı. Aurora ona bakıyordu kıstığı gözleriyle, Five da ona baktı. 

"Çok geç kaldım," dedi mırıldanarak. Kendini suçladığı belliydi. Aurora dediklerini idrak edemedi bile. Göz temasını bıraktı hızlıca Five, diğer elini çözüyordu. Aurora 'nın çözdüğü eli sandalyeden düştü, sarktı. Ben geldi o sırada. Şaşkınlıkla bakarken Aurora' nın gözleri kapanmıştı artık. Ben iki elini ağzına götürerek baktı bacağındaki bıçağa, kana bulanmış yüzüne, yana düşen koluna...

Five ayaklarını çözerken dişlerini sıkıyordu. Daha yeni gelmişti Aurora. Ben' in dediği doğruydu, onu yalnız bırakmamaları gerekirdi ama herkes unutmuştu. Hepsi onların suçuydu, öyle bakıyordu Five. En çok da kendinin suçuydu ona göre.