♪ Olivia Rodrigo - Traitor
Olivia da çok severim ya... Bu bölümle birazcık uyumlu oldu gibi şarkı.
Umarım hem bölümü hem şarkıyı seversiniz <3
Seviyorum siziii <33
İyi okumalarr <3
---
Ormandan çıkmak için çabalıyordu. Etraf soğuktu, az da olsa hissedebiliyordu ama üşümüyordu. Yola çıktığı zaman kenardan yürümeye başladı. Esen rüzgar fazlaydı ve gözlerini kısmasına sebep oluyordu. Yoldan geçen arabalar Aurora' ya bakıyorlardı genelde, bu kadar ince giyinmesi garipti.
Five' ın nereye gittiği hakkında hiçbir fikri yoktu, yalnız kalmak ya da onun gibi bir şey istiyorsa açıkça söyleyebilirdi. Neden böyle davrandığını anlamamıştı, yanına gitmeyi istemiyordu. İstese bile bulamazdı zaten. Komisyon'da bir şey olmuş olmasından şüphe ediyordu ama gene de düşünmek istemedi. Adımları Akademi' nin yolunu değil, başka bir yerin yolunu tutmuştu.
Five yalnız kalmak için gittiği yere Aurora' yla gitmişti, oraya gidemiyordu şu an çünkü zaten ondan kaçıyordu. Sevdiği bir bara gitmişti. En arkadaki masalardan birine oturmuş, Konyak almıştı. Daha tam gece değildi, saat 19.00 civarlarındaydı o yüzden pek ses de yoktu, sessizdi.
İçkisinden bir yudum daha alıp masaya bıraktı. Eliyle göz pınarlarını ovduktan sonra cebindeki kağıtlardan birini çıkardı. Sandalyede arkasına yaslanarak masanın altından açtı kağıdı, tekrar baktı o yazıya.
Ophelia (Aurora) Hargreeves' i koruyun.
İlk kez bir görevinde tereddüt etmesi başını ağrıtıyordu, bir şeyler hissetmeyi bu yüzden sevmiyordu, sadece kafa karışıklığı olduğunu düşünüyordu.
Bunu yapamazdı, biliyordu.
Kılına zarar gelmesinden korktuğu insanı öldüremezdi.
🎨
Aurora saçlarına düşen kar taneleri ve buz gibi olan yüzüyle buradaydı, ablasının mezarında. İlk kez buraya geldiğinde ağlamıyordu. Ağlamamasının sebebi öğrendikleri miydi yoksa gözyaşının bitmiş olması mıydı bilmiyordu. Yaklaşık bir saattir öylece bağdaş kurmuş, taşın üstünde ablasının mezar taşına bakıyordu.
Yüzünde hiçbir mimik yoktu, susuyordu ve taşa bakıyordu. Ayağı kalktı, taşa bakmadan mezarlığın çıkışına doğru ilerledi. Çok önceden yapması gerek bir şeyi yapacaktı şimdiyse. Koşar adım Akademi' ye geldi. Kapıyı çaldığında salondaki Valeria açtı kapıyı. Valeria kapıyı kapatmaya yelteneceği sırada Aurora içeri girdi.
"Gelmeseydin daha huzurluydu burası," dediğiyle gram ilgilenmiyordu, salona giderek baktı. Salondaki All ve Luther ona döndüler. Luther şaşırdığında Aurora konuştu,
"Her yerin kar olmuş Aurora, neredeydin sen?" Aurora cevap vermedi, bu kez merdivenlere yöneldi. Bulmak istediği kişi belliydi. 3. kata, odaların koridoruna geldi ve çalmadan Klaus' un kapısını açtı. Hala camda olan Klaus ani açılan kapıya döndüğünde göz göze geldiler. Klaus oldukça sarhoştu, sabahtan beri içiyordu.
Aurora içeri girerek kapıyı örttü. Arkasındaki onu rahatsız eden silahı çıkararak Klaus' un yatağına attı ve yaklaştı ona,
"Klaus, bana birini çağırmanı istiyorum," Klaus nefesini verdi, o da çok üşümüştü, odası camdan dolayı buz gibiydi.
"Five nerede?" dediğinde Aurora tekrar söyledi, sabırsızlığı sesinden belli oluyordu,
"Bilmiyorum, bak bu benim için çok önemli. Lütfe-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•Aurora Pride• The Umbrella Academy - 0 Numara'nın Laneti
FanfictionYaşadığı yerin en parlak sanatçılarından biri olan Aurora, yaşamın zorluklarına rağmen kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan ve durabilen güçlü biridir. Pek güzel geçmeyen bir günün ardından yaşadıklarına adapte olmakta çok zorlanır, kafası oldukç...