Düğün

231 43 40
                                    

Her yerim zangır zangır titriyor. Odada tek başına Alaz'ı bekliyorum. Nihayet bu aksiyonun son evresine geçiyoruz. Birazdan tüm konuklar önünde evlenip karı-koca olacağız. Yaklaşık üç hafta önce mezun olmuş, iş başvurularını yapıp, arkadaşlarıyla Akyaka'ya tatile gelen bir kızdım. Kader mi desek tesadüf mü bir çift gözle başlayan hikayem nikah masasında sonlanıyordu ya da daha yeni başlıyordu.

Aynada son kez kendime baktım. Çok güzeldim yaa bu arada çaktırmadan totomu kaşıdım tabii diğer ahalinin üzerimde uyguladığı nazar ritüellerinden bana kalan tek yöntemdi.

Halalarım, yengelerim, Selma teyzem üzerime bütün duaları okudular. Kızlar gelinliğimin içinde görünmeyen yerlerime mavi boncuk taktı, biri kulağımın arkasına sürme sürdü birileri tükürdü. Onu kim yaptı bu arada anlayamadım. Özellikle Nihal teyze evin her yerine üzerlik çörek otu ve bilimum değişik otları tütsületti.

Bir tek Şaman ve Afrikalı kabile şefleri kaldı bana nazar ritüeli yapmayan.

Birazdan şu kapıdan Alaz'ın kolunda birlikte çıkıp farklı bir hayata adım atacağız. Korkuyorum kendimi tamamen ona kaptırmaktan. Artık inkar etmek saçmalık olur. Onun bakışı, dokunuşu midemdeki kelebekleri harekete geçiriyor. Birbirimize karşı bir çekim var ama bu aşk mı alışkanlık mı yoksa birlikte olan mecburiyetimizden miydi bunu bilmiyordum.

Ya ben ona aşık olur ve ayrılma zamanı geldiğinde tek taraflı bir aşk mağduru olursam ve bu aşk benim ilk aşkım ilk sevdam olacak. Ben kaybetmekten yoruldum. Kaybetmek istemiyorum o yüzden aşık olmayacaksın Hazal hanım asla ve asla onu sevmeyeceksin acı çekmeyeceksin. Kendime söz verip tembihlerken kapı çaldı.

"Girin."

Ben arkamı dönerken Alaz içeri girdi. İkimiz de birbirimize büyülenmiş gibi bakıyorduk. Çok yakışıklıydı zalımın oğlu gel de sevmeee evet Hazal sevme kesinlikle sevme.

"Çok, çok güzel olmuşsun. Bir gelinlik bir insana ancak bu kadar yakışabilir."

"Beğendin mi gerçekten?"

"Beğendim tabii. Enfes olmuşsun. Su gibi..."

Koluna girmemi istedi. İşte başlıyoruz. Adım adım evliliğe yürüyoruz. O an bacaklarım titredi. Sanki önümdeki hayal perdesi aniden aralandı. Ay ben gerçekten evleniyorum. Müzik eşliğinde ve tabii alkışlar arasında alana girdik. O an kendimi ünlü biri gibi hissettim. Bir taraftan da utanmıyor değildim. Garip şey her düğünde yaldır yaldır kendini pistlere atan ben şu anda ciddi ciddi utanıyordum. Neyse ki damat bey ile adımlarımız uyum içindeydi. Herhangi bir sakatlık çıkmadan pistin ortasına gelmeyi başardık ve düğün dansı.

Allah'tan dün geceden antrenmanlıyım da o an heyecandan düşüp bayılmadım. Ayy herkes de bize bakıyor. Hem bakmakla kalmıyor birbirlerinin kulağına eğilip fısır fısır bir şeyler söylüyorlar. Ay kesin dedikodumuzu yapıyor bunlar. Nereden mi biliyorum? E aynı yoldan ben de geçtim herhalde. Az gelin damat kritiği yapmadım düğünlerde. Bir gün benim de böyle bir şeyin başıma geleceğini hiç düşünmedim desem. Ay insan bir düşünür değil mi? Rahibe misin sen? Hayır yani illaki evlenecektin.

Dans ederken sanki büyülü bir anın içindeydim. Kehribarın gözleri ışıl ışıl bana bakıyordu. Hafifçe sallanıyor, etrafımızda dönüyorduk. Kısa zamanda diğer çiftler de pistte yerini aldılar. Eda Mert ile Zeynep Yiğit ile Yeşim ise Murat ile dans ediyordu. Herkesin keyfi yerindeydi.

AşkYakaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin