Buray-Aşk Mı Lazım
Gece eve gelince hepimiz birer duş aldık. Kafamızda havlularla odamızdaki balkona çıktık. Oturma grubuna yerleşip yorgunluk atıyoruz. Eda buz gibi limonatalarla geldi, canımsın ya şu anda en ihtiyacım olan şeydi.
Zeynep "Çok güzel bir aile... Çok eğlendim bugün."
Yeşim "Nihal teyze gerçekten çok sevecen ve anaç bir kadın ne güzel üç tane evlat yetiştirmiş ve onları asla şımartmamış bize yardım ettiler. Benim abim suyu bile bizden ister. Annem sağ olsun sürekli etrafında paşam paşam diye geziyor. Gören de Osmanlı hanedayız sanır. Çok doğal."
Evet, hepimizin dikkatini üç erkek evladın hiç itiraz etmeden yardım etmesi çekmişti. Klasik ben erkeğim hizmetim edilsin modunda değillerdi ve çok naziktiler. Tamam kehribar biraz tehditkar ama yine de kibarlardı limonatalarımızı içtik ben buraya geldiğimden beri sigarayı pek düşünmüyordum artık, bu benim açımdan süperdi.
Eda "Kızlar artık yatalım. Sabah erken kalkacağız, dinlenmemiz lazım eşyaları sabah hazırlarız." dedi ve hepimiz yattık.
Ruhumun gerçekten cennette olduğu hissiyle uyanıyorum. Nasıl bir huzur nasıl bir dinginlik... Nasıl... Aman Allahım dün gece rüyamda ne işi vardı o kehribar gözlünün? Normalde sürekli karşılaşmamız yetmiyormuş gibi bir de rüyalarıma dadandı çakal... Ama çokkk tatlıydı... Hişşt! Hopp, kendine gel Hazal, hemen kalk yüzünü yıka. Ay yanağımdan öptü o beniii... Yüzüm kıpkırmızı kesildi. Çok utandım o ayartıcı bakışlarından. Gözlerinde kehribarın her tonu vardı. Nasıl desem ışıl ışıl parlayan bir misket gibiydi. Midemdeki kelebekler ise Afrika'ya kadar uçtu.
Banyoya geçtim, elimi yüzümü yıkadım. Sonra da tam giyinecektim ki içime bir kaygı yerleşip oturdu. Ya gittiğimiz yerlerde rahatça giyinemezsek hijyen önemli. Ne yapayım tedbir önemli tedbir... Ben de bikinimi içime giydim ve üstümü giyindim çantamı hazırladım.
"Kızlar hadi kalkın ve hazırlanın."
Benim ördek yavrularına da mayo ve bikinilerini içlerine giymelerini tembihledim. Güzel yavrularım benim onların afyonları kolay patlamaz şimdi gütmek gerekiyor.
Aşağıya Selma teyzenin yanına kahvaltı için yardıma gidiyordum ki kapı çaldı. Yiğit geldi büyük ihtimalle diye düşündüm.
"Ben bakıyorum Selma teyze" dedim ve kapıyı açtım.
O da ne karşımda Atos, Portos ve Aramis... Ellerinde ekmek ve simit poşetiyle bana bakıyorlardı... Hayda!.. Hatta hoppala!..
-Alaz-
Misafirleri uğurladıktan sonra bir dilim tiramisuyu daha gömmüştüm. Annem "Tatlıyı çok sevdin galiba" diye imalı bir laf attı ama Nihal sultan sana şu anda zafer nidaları attıramam. Yok öyle palas pandıras... Evlilik zamanla olacak, iyice tanıyıp anlaşmamız lazım diye içimden söylendim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AşkYaka
RomanceRuhum bütünüyle rengarenk. Hayatı tam anlamıyla dolu dizgin yaşamayı severim. Tüm canlılığıyla anı yaşamayı, eğlenmeyi tercih ederim. Keyfime düşkün bir karakterim yok ama hayatın keyifli yanlarına meyletmek içimde var. *** Gördüğüm bir kıl yumağıyd...