Ruhum bütünüyle rengarenk. Hayatı tam anlamıyla dolu dizgin yaşamayı severim. Tüm canlılığıyla anı yaşamayı, eğlenmeyi tercih ederim. Keyfime düşkün bir karakterim yok ama hayatın keyifli yanlarına meyletmek içimde var.
***
Gördüğüm bir kıl yumağıyd...
-Hazal- Hepimiz üstlerimizi değiştirdik. Selma teyzeler verandada oturup çay içiyorlardı. Allah'tan kızlar bana salaş bir tişört ve penye bir kapri koymuşlardı. Normalde de o şekilde durabilirdim.
Bahçenin bir köşesinde çok güzel bir alan vardı. Bahçeyle birleşik ama aynı zamanda ayrı bir bölümdü burası. Çok hoş ve dinlendirici gözüküyordu. Kızlara gösterdim, hepsi onayladı, orada oturmak istediğimizi söyleyince Nihal teyze "Tamam kuzularım siz gidin Nesrin de size bir şeyler getirsin acıkmışsınızdır" dedi. O söyleyene kadar acıktığımı fark etmemiştim. "Ne yapılacaksa biz de yardım ederiz."
Nesrin "Her şey hazır ben getiriyorum kızlar" diye cevap verdi tebessüm ederek. Biz o güzel bölüme geçtik, çok dikkat etmemiştim ama burası muhteşemdi.
İki basamak merdivenden inince açık hava sinemasına gelmiş olduk. Bir projeksiyon, dev bir ekran ve hemen karşısında konforlu bir kanepe... Tepede minimal aydınlatmalar...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hepimiz yerimize geçtik. Zeynep "Kızlar burada romantik bir aşk filmi ne güzel izlenir" dedi.
İstediğiniz bir film varsa izleyelim"dedi Yiğit.
Hepimiz aynı anda arkamızı döndük ve içimden biz kız kıza takılacaktık diye geçirdim. Benim hesap da dağdan gelip bağdakini kovmak... Beyler de yerlerini alınca Zeynep "Güzel hadi filmi seçelim."
Ortak kararla "Ölümsüz Aşk"ı seçtik. Yiğit filmi ayarlarken Nesrin de yiyecekleri getirdi. Yiğit Zeynep'in yanına Yeşim ortaya Mert de Eda'nın yanına oturunca Alaz'la ikimiz yine kenarda kaldık. Mecburen yanıma oturdu. Herkes çok açıkmıştı. Yemekler çok güzeldi. Özellikle zeytinyağlı tabağını mideme yuvarlatken dikim damağım şenlik kurmuş adeta halay çekiyordu. Tıka basa doyduktan sonra filmi izlemeye başladık. Bir ara göz ucuyla Kehribara baktım. Bakmaz olaydım gözü çoktandır benim üstümdeydi ya... Yüz ifadesi düşünceliydi. Ben bu adamı çözemedim tamam çok kısa süredir tanıyorum ama... Daha ilk gördüğüm anda o gözleri girdap gibi çekmişti çekmesine de o gözler bazen çok sıcak bakıyor bazen de çok kızgın. Fakat bu sefer farklıydı. Daha başka yani. Belki biraz daha karışık yahut belirsiz.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.