Enrique Iglesias-Hero
Susmak ne kelime, resmen alfabeyi unuttum...
Gözlerim yuvalarından fırlayacaktı şaşkınlıktan. Kalbim süratle çarpıyordu.Onun yüz ifadesi ise seyirlikti. Nasıl mutlu olmuştu. Beni susturmanın vermiş olduğu zaferle neredeyse dans edecekti.
Gözleri yanıyordu. Ah o gözleri... Ne kadar ona sinir ve gıcık olsam da o gözler beni her seferinde ele geçiriyordu. Bir erkeğin gözlerinin içinde kaybolacaksın deseler ağzımı bırakır neysee...
Uslu bir şekilde ondan uzaklaşarak başımı yere eğdim. Jandarmanın bahçesinde sessizce bekliyordum. O da benim gibi sessizleşti. Ara sıra çevresine bakınıp duruyordu ve çaktırmadan da beni süzüyordu.
On dakika sonra önce adamlar sonra da bizim tayfa çıktı. Öfkem dinmemişti.
Tam ağzımı açacaktım ki bana çirkin kelime kullanan suratsız göz kırpmasın mı? "Şerefsiz!.." diye bağırmak geldi arkasından. Ama kızlar kollarıma girerek beni oradan uzaklaştırdılar. Ne olurdu şuracıkta yoluverseydim onu. Etlerini lime lime etseydim. Bir müsade edin. Çekiliverin. Ama yok illa beni kontrol altına tutacaklar.
Eve vardığımızda yediğimiz azarın haddi hesabı yoktu. Bu arada kavga edip hakkımızı savunduğumuz için yemedik azarı ha... Selma teyzeye haber vermeden çocukları dövdüğümüz için yedik. Selma teyze de az değil.
"Tebrik ederim Selma biraz daha yüz ver her gün karakoldan toplayalım bu kızları!"
"Ama biz haklıydık Haldun amca." dedim ve bana bakan kehribarın içinden çıkan kıvılcımlarla sustum.
Üfff! Tamam sağ olun yardımcı oldunuz da siz bizimle niye eve geldiniz? Üçü de yeni damat gibi sıralanmış kanepede oturuyorlardı.
Alaz'ın telefonu çaldı. "Tamam geliyoruz" dedi ve sonra Haldun amcaya dönerek sözlerine devam etti."Haldun amca biz müsaadenizi istesek önemli bir işimiz var, onu halletmeden içim rahat etmeyecek" dedi.
"Tabii ki evladım. Sizin de vaktinizi çaldık. Bu hınzırları duyunca aklıma Mert geldi hemen. Sağ olsun sorunsuz halletti. Hadi siz işinize bakın."
"Daha karpuz kesecektik" diye mırıldanıyordum ki Eda'nın dirseği böğrümde bir krater açtı.
Kehribar yanımdan geçerken "Müsait bir zamanda keseriz inşallah" dedi.
"Upss! Biyonik midir? Nedir? mübarek nasıl duydun!"Ben Alaz'ın arkasında böyle böyle içimden saydırırken Selma teyze onları yolcu etti.
Haldun amcanın kızgın bakışlarından kurtulmak için en hanımefendi tavırlarımızla izin istedik. Bu sırada "Misafirleri de yolladığımıza göre şimdi sıra hesap zamanı. Yukarı kata alayım kızlar sizi. Sabahtan beri oramı buramı çürütmek neymiş görün siz" diye fısıldadım kızlara.
- Alaz-
Ben Alaz Arslanoğlu. Doğma büyüme Muğlalıyım. Ailem buranın ileri gelenlerinden. İleri gelenlerinden dediysem öyle ağalık mağalık değil. Normal bir aile yani. Babam ve annem bize hep mütevaziliği, efendiliği öğretti; emeğe saygının önemiyle büyüttü. Annem tam bir Egeli kadınıdır. Misafir için çıldıran, içi dışı sevecen, anaç kalpli, sonsuz şefkatli bir annedir. Babam da Ege'nin efesi, annemin delisi, evlatlarının idolü, karizmatik bir adamdır. İkisinin tek bir kötü yanı vardır; o da ısrarla bizi başgöz etmeye çalışmaları. En büyük çocukları olarak en başta da beni. Sabahtan akşama bir an önce evlenmem için baskı üstüne baskı yiyorum.
Bu çabalarındaki en büyük sebep kız çocuk hasreti çekmeleri. Kızımız olmadı, gelinimiz, yavrumuz olsun diye söylenir dururlar. Sanki bizim suçumuz...
![](https://img.wattpad.com/cover/268805034-288-k475127.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AşkYaka
RomanceRuhum bütünüyle rengarenk. Hayatı tam anlamıyla dolu dizgin yaşamayı severim. Tüm canlılığıyla anı yaşamayı, eğlenmeyi tercih ederim. Keyfime düşkün bir karakterim yok ama hayatın keyifli yanlarına meyletmek içimde var. *** Gördüğüm bir kıl yumağıyd...