Rekabet

251 68 152
                                    

Nora Fatehi-Pepeta

-Hazal-
Kuzuların yanından ayrıldıktan sonra çevreyi biraz daha gezdik. Türlü meyve ağaçları ve hayvanlar ile tam bir doğal yaşam alanıydı burası. İnsan burada şehrin stresinden, curcunasından uzak ömür boyu yaşayabilirdi. Nihayet gezi bitti. Ah çok yoruldum. Resmen ayaklarım zonkluyordu. Şöyle ayaklarımı uzatıp da bir tembellik etsem, bir de yanında bol köpüklü kahve... Oh, mis... Derken gençler bu tatlı hayalin içine hunharca dalış yaptı.

Voleybol oynayacakmışız. Ay durun yaaa... Ben çok yaşlıyım.  İki dakika dinlenemedim şurada... Bari bir duş alsaydım ya da durun siz voleybolunuzu oynayın ben şuracıktaki hamakta azıcık uyuklayım. Hem siz bu kadar enerjiyi nereden buluyorsunuz ya... Kimse beni zorlamasın rica ederim, mevzu dahi etmesin. Ama yok, illa da Hazal oyun bozanlık yapma Hazal diye sitemli tezahüratlara maruz kaldım.

Nihal teyze bizi sevecenlikle karşıladı, bu kadının enerjisine, bize karşı olan yaklaşımına bayılıyorum.
"Gelin kuzularım, gelin misafirlerimiz de geldi, dinlenin azıcık, soğuk bir şeyler için. Nesrin limonataları ve ikramlıkları getir, acıkmıştır kuzularım" dedi.

Hepimiz birbirimize bakıp gülüştük. Kendimizi parktan oyun oynayıp gelen çocuklar gibi hissettim, seviyorum ben bu kadını. Çok özleyeceğim seni evime dönünce.

Tam adımımızı verandaya atmıştık ki bir kız jet hızıyla koşarak geldi ve kollarını açıp Alaz'ın boynuna atlatı. Buyurrr... Evet, evet boynuna atladı. Biz kızlar şoke olmuş bir şekilde bakarken ben tabii ki şokun ötesinde hem sinirle hem kıskançlıkla ortaya karışık bir duygu bütünlüğü yaşıyordum. Alaz'ın da şaşırdığı kesindi.  Ağzından sadece "Lara" çıktı, adını da öğrendik ahtapotun.

Şimdi kimmiş, neyin nesiymiş  onu öğrenelim. İyi ihtimal akrabasıdır, abi kardeş ilişkisi vardır aralarında. Kötü ihtimal sevgilisidir. Eğer sevgilisiyse bunca insanın arasında hele hele annesinin gözü önünde böyle bir davranış... Bak bak Alaz'a bak sen... Rahatlığa bak...

Ben bunlarla kafamda cebelleşirken Murat'ın annesi çıktı içeriden.
"Hoşgeldiniz kızlar nasılsınız? Ay kusura bakmayın eltimin kızı buraya geleceğimi öğrenince Alaz'ı çok özlemiş, ben de geleceğim diye tutturdu. Hem sizinle de tanışır arkadaş olur, birlikte eğlenirsiniz dedim"

İçinden iyi halt etmişsin dedim. Tanışalım bakalım. Artık tanışır mıyız, karışır mıyız, takışır mıyız bilmem.

Ay ne yılışık, ne kadar sakız gibi bir kız...  Gören de yıllardır görmüyor sanır. Alaz efendi tamam kız sana yapıştı da sen de pek memnunsun halinden. İnsan bir ayrılmaya çalışır. Dondun kaldın heykel gibi. Ben bu manzaraya daha fazla katlanamayacaktım.

Kızlara siz oturup bir şeyler yiyin ben odaya gidip dinleneceğim dedim. Tam yürüyüp giderken Murat kolumdan tutup "Üzgünüm prenses bugün hep birlikteyiz. Bizden kaçmak yok" diyerek beni masaya sürükledi.

-Alaz-
Hazal dinlenmek istediğini söyledi, tam itiraz edecektim ve iknaya girişecektim ki Lara koşarak gelip boynuma atladı. Hayırdır yaa!

Hazal'a kaçamak bir bakış atmam yüzündeki beklenmedik ifadeyi ve kızgınlığı görmeme fazlasıyla yetti. Fakat Lara hala bana sarılıp duruyordu. Hazal tam içeriye giderken Murat onun kolundan tutup ona "prenses" diye seslendi. Hem de benim meneviş gözlüme... Ben bu Murat'ı küçükken az dövmüşüm demek ki... Eh devamı şimdiki zamana kısmetmiş. Lara'dan sıyrıldım ve masaya yöneldim. Mert önüme geçip "Abi hadi bir şeyler atıştırıp voleybol oynayalım, stres de atmış oluruz, ne dersin?"

Bir gözüm hala Hazal'daydı. Sürüklendiği istikamete bakılırsa Mert'in teklifini onaylamak en doğrusu olacaktı.

"Tamam Mert"

AşkYakaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin