Office Girl

202 39 23
                                    

Aman Allahım! Muhteşem bir manzara vardı karşımda. Yat limanına gelmiştik. Deniz öyle berraktı ki bu güzelliği anlatmaya kelimeler yetmezdi. Dibindeki balıkları, taşları bile rahatlıkla görebiliyordum. Deniz hafif devinimlerle hareket ettikçe sıcak havadan kavrulan yüzüme tatlı bir serinlik yayılıyordu. Düğün boyunca gerim gerim gerilen kaslarım nihayet gevşemeye başlamıştı. Doğanın şifalı etkisi tam olarak bu olmalıydı. İyot kokusunu ayrımsıyor, manzaranın eşsizliği karşısında büyüleniyordum.

"Burası çok güzel ama neden buraya geldik?"

"Birkaç hafta içinde çok şey değişti. Senin ve benim yani ikimizin hayatı bir dönemi bitirip yeni bir döneme geçti. Özellikle sen bu süreçte çok yoruldun ve yıprandın. Sürekli bir karmaşa içindeydik. Bugün akşama kadar seninle başbaşayız, kafamızı dinleyip birbirimizi tanıyıp yanlız kalacağız. Hem yeni evli bir çift hem de balayına çıkmayan bir çift olarak en azından kendilerine böyle bir gezinti ısmarlamalı değil mi?"

"Aslında doğru söylüyorsun. Bunu söyleyeceğimi hiç sanmazdım ama ince düşünmüşsün. Tebrikler... Peki deniz kenarında mı oturacağız?"

"Tabii ki hayır benim güzel karıcığım."

Bana gösterdiği şeyle ağzım açık kaldı.

"Bak bu bizim yatımız, bundan sonra fırsat buldukça buraya kaçıp dinleneceğiz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Bak bu bizim yatımız, bundan sonra fırsat buldukça buraya kaçıp dinleneceğiz."

Alaz'ın boynuna sarılmamak için kendimi zor tuttum. Muhteşem bir şeydi. Uzay gemisi gibiydi. Elimi tuttu.

"Hadi kaptan bizi bekliyor."

Tekneye çıkınca görevli personel karşıladı. Önce bizi tebrik ettiler. Ay değişik bir duygu, artık ben evli bir kadındım, benim kocam vardı. Laf aramızda haddinden fazla yakışıklı kerata, üstelik Yunan heykellerini kıskandıracak derecede. Hişşştt neler düşünüyorsun sen Hazal ayıp! Aman boşver kimse duymaz içimden konuşuyorum. Harbiden yakışıklı...

"Kim yakışıklı Hazal hanım duyamadım."

Amanın ben dışımdan mı konuştum?

"Hiç kimse sesli düşünüyordum. Geçen seyrettiğim filmdeki oyuncu aklıma geldi. Filimde o da eşiyle bir yat gezintisi yapıyordu. Çağrışım yapınca ne kadar yakışıklı diyordum."

"Kimmiş seni bu zamanda bile aklına düşürecek kadar yakışıklı aktör?"

Sesindeki tını sanırım kızgındı.
Yatın güvertesine harika bir masa hazırlanmıştı. Alaz boş durmamış organize etmişti.

"Kimse kim canım. Boşver. Hadi gel önce yemek yiyelim. Her şey harika görünüyor."

"Hangi filmdi, belki ben de izlemişimdir."

"Unuttum desem."

"Kaptan açılabiliriz artık."

Masaya oturmama yardım etti. Tam bir centilmendi. Yemekte birbirimizden bahsettik, neleri sevip sevmediğimizden hobilerimizden fobilerimizden derken yemeğimizi afiyetle yedik. Daha sonra Alaz biraz müsaade isteyip yarınki toplantıyla ilgili bir telefon görüşmesi yapmaya gitti. Bense harika manzarayı izlemeye daldım. İnsana huzur veren kafasındaki bütün negatif düşünceleri yok eden bir görüntüydü. Limandan epey açılmıştık. Yat limanı şimdi minicik görünüyordu. Tepeleri saran yeşillik, denizin hoş çalkalanışı, yüzümü yalayan serin bir rüzgar, göğü kısım kısım kaplayan pamuk bulutlar... Çok mutluydum hem de çoookkk!.. Yat turkuaz denizi köpürte köpürte ilerlerken transa geçmiştim. Birden belime dolanan kollarla yerimden sıçradım ve ani bir refleksle geriye döndüm

AşkYakaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin