9. BÖLÜM

70 11 18
                                    

Selamlaarrr. Ben geldimm 😄
Yanımda kızları da getirdim 💕 Kısa bir aranın ardından, bir nevi geçiş bölümü ile yeniden karşınızdayım. Artık olaylar biraz daha oturuyor... Medya da Güneş'in söylediği şarkı var yine. Bu arada bölüm sonunda hepinizin merakla beklediği kısım sizleri bekliyor. O yüzden lafı daha fazla uzatmadan sizleri bölümle baş başa bırakıyorum. Keyifli okumalaaarrr 🌸

Duyduklarının ağırlığı altında adeta ezilmişti Ali. Birçok şey bekliyordu. İlgisiz aile, aldatmış eski sevgili, yakın arkadaşının ihaneti... Ama bunlar kesinlikle beklediği şeyler değildi.

Sevgisizlikle büyümüş bir kız çocuğu, ailesi tarafından yok sayılmış, gururu paramparça edilmiş bir genç kız, sevdiği adam tarafından saldırıya uğramış bir kadın. Nasıl yapardı, nasıl toparlayabilirdi. Onca yarayı bir şekilde sarardı ama hayat da filmlerdeki gibi değildi. 3 5 günlük sevgi ile 26 yıllık acıyı ona unutturabilir miydi? Ona yeniden güven verecek kadar sabrı var mıydı? Üstelik kendi yükleri omzuna bu kadar ağır gelirken başka bir yükü kaldıracak gücü var mıydı? Bu soruların cevabını bir türlü veremiyordu. Bu yolu birlikte yürümeyi çok istese de Nida ona yardımcı olacak mıydı? Bunların hepsi kafasında bir soru işareti oluştururken ağzını açacak dermanı kalmamıştı üstelik Nida sürekli ağlıyordu mendili ve suyu da bitmişti.

Hem Nida'yı biraz kendi ile başbaşa bırakmak hem de kafasını toparlamak için hiçbir şey demeden kalkıp büfeye doğru ilerleyerek peçete ve su almıştı. Anlattıklarından sonra Nida'nın vücut direncinin etkilenmesini istemediği için tuzlu atıştırmalıklar da alarak yanına döndüğü zaman sakinleşmek yerine daha çok ağlayan Nida'yı görmeyi beklemiyordu. İşin garip yanı kendisini görünce sanki beklemiyormuş gibi şaşırmış ve

"Neden döndün?" diye sormuştu.

Şimdi anlamıştı. Nida kendisini bırakıp gittiğini sanmış ve daha çok üzülmüştü. İçinden kendine küfür savurduktan sonra Nida'ya da cevap vermeyi ihmal etmemişti.

"Giden insan döner. Ben hiç gitmedim ki. Sadece senin için bir şeyler almaya gittim. Bak" diyerek elindekileri göstermişti.

"Şimdi sen bu kadar anlattığım olaydan sonra beni terk etmedin mi?"

"Hayır. Üstelik izin verirsen merak ettiklerim ve anlatmak istediklerim de var."

"Neyi merak ediyorsun ki ? Herşeyi anlattım zaten."

"Daha tam anlatmadın. Al bakalım şu mendili gözlerini sil önce. Sonra da şu krakerden ye ve suyunu iç. Gün uzun,itiraf çok" diyerek onu rahatlatmaya çalışmıştı.

Ama biliyordu ki en az onun kadar kendisinin de rahatlamaya ihtiyacı vardı. İşinin zor olduğunu tahmin ediyordu ama bu kadarı hiç beklediği bir zorluk değildi. Üstelik endişesi yarayı sarmak değildi, Nida'nın iyileşmek isteyip istemediğini bilmiyor olmaktı. Eğer o iyileşmek istiyorsa sonuna kadar onunla ilgilenmeye hazırdı. Ama ya istemiyorsa diye düşünmekten de kendini alıkoyamıyordu.

Nida terk edilmeye o kadar alışmıştı ki Ali onun yanından uzaklaştığı anda aklına başka hiçbir ihtimal gelmemişti. En büyük korkusunun gerçek olduğunu sanmıştı.

O erkeklerin sırtını görmeye o kadar alışmıştı ki hayatı boyunca hep aynı şeylere maruz kalacağını düşünüyordu. Oysa şimdi anlattıkça rahatladığı biri çıkmıştı karşısına. Bunca senenin yarasının birkaç günde kapanmasını zaten beklemiyordu ama derdinin dermanının olduğunu bilmek bile iyi gelmişti ruhuna. Kendisini daha iyi hissettiği anda derin bir nefes alarak Ali'ye doğru dönmüştü.

HAYÂL-İ GERÇEK (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin