Selaaammm:) hepinize keyifli okumalar dileyerek kaçıyorum
Yağmur'un teklifini başta reddetmeyi düşünseler de Nida için iyi olacağını düşünerek düğünden sonra yapacakları balayının masrafını karşılamak şartıyla kabul etmişlerdi. Şimdi ise en zor kısım başlayacaktı. Nida'yı ikna etmek ve tüm olan biteni ailelere anlatmak.
Öncelikle ailelere haber vermenin daha doğru olacağını düşünerek Meyra ilk iş annesini aramış telefonun diğer ucundaki kadına uzun süre dil dökmesi gerekmişti. Sonunda her şeyi usulünce anlatıp düğünün ertelenmesi gerektiğini söylemişti. Sedef Hanım zor da olsa kabul etmişti Nida'nın annesine söylemeyi ama babasına Ali'nin gittiği kısmı anlatmayı ertelemişlerdi çünkü karşılaşacakları tepkiyi az çok tahmin edebiliyorlardı. Bunun için de önce Nida'yı sonra da kendilerini hazırlamaya çalışacaklardı.
Meyra yarım saatin sonunda telefonu kapatıp koltuğun diğer ucuna fırlatmış
"Adamın aşkı ayrı vazgeçmesi apayrı bir olay. Şu halimize bak." Diye söylenmişti.
Güneş ve Yağmur da derin bir nefes vermişlerdi. En zor kısma gelmemiş olsalar da çoğunu halletmiş görünüyorlardı. Asıl olay Orhan Bey duyunca ortaya çıkacaktı ama en azından birkaç gün kazanmışlardı.
Güneş çay almak için mutfağa gitmek üzere ayağa kalktığında kapının sesini duyunca "Ben açarım" diyerek çıkmıştı salondan. Kısa bir süre sonra içeriye önde Mehmet hemen ardından da Emir ve Arda girmişti. Meyra ile Yağmur onları görünce ayağa kalkıp onlara yer açtıktan sonra Arda, Yağmur'un Meyra da Emir'in yanına oturmuştu.
Onlar yerleştikten sonra Güneş elinde çay bardakları ile dolu tepsiyle içeriye girmiş herkese dağıttıktan sonra hemen karşılarına Mehmet'in oturduğu berjerin diğer tekine oturmuştu. Kısa bir süre oluşan sessizliğin ardından Mehmet Güneş'e bakarak
"Nida nasıl, biraz daha toparlayabildi mi?" Diye sormuştu.
"Aynı, hiçbir değişiklik yok. Uyuyor sürekli, uyandığı zaman da öfke patlaması yaşıyor."
Aldığı cevaptan sonra oldukça üzülmüştü Mehmet diyecek bir şeyi olmadığı için de sadece başını sallamakla yetinmişti.
Meyra biraz mahcubiyetle
"Merak etmeyin, bir yolunu bulup çıkaracağız odadan, en fazla bir iki gün daha..." dediğinde Emir cümlesini tamamlamasına izin vermeden kaşlarını çatarak
"Sus lütfen Meyra. Ne demek şimdi bu? Nida sizin olduğu kadar bizim de arkadaşımız sadece nasıl olduğunu merak ediyoruz Mehmet de bu yüzden sordu sakın başka bir anlam çıkarma."
"Sakin ol Emir. Ben onun ne niyetle dediğini biliyorum zaten ama bu sizi evinizden ettiğimiz gerçeğini de değiştirmiyor."
"Neyse ne hadi kapatalım bu konuyu" diyerek sinirlendiğini açıkça belli etmişti Emir. Meyra onun bu sinirini Ali'nin gidişine bağlayarak sessizliğini korurken Yağmur beylerde bomba etkisi yaratan soruyu Emir'e yöneltmişti
"Ali ile ilgili bir gelişme var mı? Haber alabildiniz mi?"
Emir sıkıntı ile saçlarını karıştırıp yüzünü avuçlarının arasına alırken Meyra emin olmuştu
"Bir haber var ve bu kötü bir şey değil mi?"
Emir susmaya devam ederken Mehmet ayağa kalkarak Nida'nın olduğu odanın kapısının kapalı olduğundan emin olduktan sonra salonun da kapısını kapatarak yerine oturmuş ve derin bir nefes almıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYÂL-İ GERÇEK (TAMAMLANDI)
Random"Esmer Güzelim" diye seslenmişti genç adam Yıllar sonra duyduğu o ses tonuna ve hafızasından silmek için gecelerce uykusuz kaldığı o seslenişe kalbinin çarpıntısına engel olamadan bakmıştı Meyra. Bileklerinden kuvvetin çekildiğini ise elinde tuttuğu...