22. BÖLÜM

39 7 16
                                    

Selamm :) Nasılsınız arkadaşlar. Umarım iyisinizdir. Beni soracak olursanız bu aralar oldukça telaşlı ve yoğunum. Yakın arkadaşlarımdan birinin evlilik hazırlığını yapıyoruz. Buralara pek uğrayamasam da hep aklımdasınız :)

Sizlere keyifli okumalar dileyerek ben ders çalışmaya kaçıyorum. 😅

Kamp alanından toparlanmaları çok uzun sürmemişti çünkü kişisel eşyaları ve çadır dışında hiçbir şey almaya gerek duymamışlardı.

Kalan yiyecekleri hayvanlara verilmek üzere oluşturulan alana, sandalye ve masayı da olduğu gibi bırakmış, kendileri toparlanırken yer arayan başka bir gruba teslim etmişlerdi.

Dönüş yolu geldikleri şekilde ayarlanmıştı ancak bu sefer iki arabaya da birer kişi eklenmişti.

Arda ve Yağmur gelirken tur şirketinin arabasını kullanmışlardı ancak arkadaşları dönme kararı alınca onlar da yalnız kalmak yerine birlikte vakit geçirmeyi tercih ederek onlarla birlikte gitmeye karar vermişlerdi.

Çiftler olarak, iki araba yapmayı düşünseler de Güneş'in

"Olmaz, ben diğer arabadaki çiftleri merak ederim"

demesiyle vazgeçip geldikleri gibi kızlar ve erkekler olarak doluşmuşlardı arabalara.

Dönüş yolu daha keyifli geçiyordu. Yolda, tıpkı kampa giderken yaptıkları gibi müzikler açıp yürüyen düğün salonu gibi davranıyorlardı. Daha keyifli olma sebebi ise aynı anda aynı müziği açıp yolları titretecek kadar yüksek seste dinlerken oynayarak eğlenmeleriydi. Erkeklerin arabasında şoförlük yapan kişi Mehmet olunca doğal olarak kızların şoförü de Güneş olmuştu.

Güneş ve Meyra'nın oyun havalarına özellikle de halay ve Karadeniz müziklerine büyük zaafları vardı. Okul dönemlerinde her teneffüs sınıfta hoplaya zıplaya dans etmek en büyük hobileriydi. Güneş yanında oturan Meyra'nın elini tutup halay çekerken enerji patlaması yaşıyordu.

Bu yüzden aklına gelen fikirle önde giden Mehmet'in önüne geçip, kazaya ramak kala yolunu kestikten sonra arabadan inmişti. Meyra, onun neden durduğunu anlayınca kısa bir kahkaha atmış hevesle Güneş'in peşinden inmişti.

Güneş ses sistemi kurulu olduğu için arabanın tüm kapılarını açarken beyler de ne olduğunu anlamak için birer birer inmişlerdi. Başta bir sorun olduğunu sanmışlardı ama Güneş'in açtığı müzikle Emir ve Arda sırıtırken Ali ve Mehmet gözlerini devirmişlerdi.

Meyra duyduğu sesle sanki yıllardır bu anı beklemiş gibi kollarını iki yana açıp kalçasını sallamaya başlamıştı. Güneş yıllar önce kurdukları hayali gerçek yapıyordu. Üniversite döneminde her final sonrası bahçede açıp oynadıkları şarkıyı açmış göbek atıyorlardı. Güneş o zamanlar

"İlerde arabamız olursa yolun ortasında bu şarkıyı açıp sizinle göbek atacağım" demiş şimdi de dediğini yapıyordu. Üstelik sadece arkadaşları ile değil sevdiği adam da vardı yanında ve tüm bunlar bile başlı başına oynamak için bir sebepti onun için.

Meyra'nın karşısına geçerken Nida ve Yağmur'un da kolundan çekiştiriyordu. Kızlar hem şarkıya eşlik edip hem de dans ederken kafası Güneş'le aynı çalışan Emir de Arda'nın kolundan tutarak kızların yanına sevgilisinin karşısına geçerek oyuna dahil olmuştu. Ali her ne kadar Mehmet'e uyup onları izlemeyi düşünse de eline kamerayı alıp çekmeyi de ihmal etmiyordu.

Güneş kenarda somurtarak kendisini izleyen Mehmet'i yanına çekmeyi düşünse de onun kendisine gelmesini sağlamak için Arda'nın yanına doğru gidip oynamaya orda devam ediyordu ki kararında yanılmadığını anlamıştı. Mehmet arkasında dikilip duruyordu.

HAYÂL-İ GERÇEK (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin