26. BÖLÜM

32 8 6
                                    

Yanlış görmediniz bir gece de 2 bölüm attım gitti 😅

Keyifli okumalar dilerim 🌼

Kızlar eve geldikleri zaman Nida bir süre bahçede oturmak isteyince Güneş ve Meyra fırsattan istifade ederek onun odasına girmiş, Ali'ye ait her şeyi göz önünden kaldırmışlardı.

Nişan günü çekilen fotoğraflar, hafta sonu giyeceği bindallı ve gelinlik de bunların başında geliyordu. Odayı tamamen hazır hale getirdiklerinde hemen dolabını açarak hafta sonu için küçük bir çanta hazırlamışlardı. Meyra son olarak elindeki iç çamaşırı ve pedi koyarken Güneş ona ters bir bakış atarak

"Yuh ama regl tarihimizi de takip etmezsin be." Demişti.

"Ya siz benim yavrularımsınız, nasıl takip etmem?" Diyerek avucunun içi ile onun ağzını sıkmıştı.

"Sahiden biliyor musun yoksa öyle mi denk geldi kız?"

"Her ikisi de diyebiliriz. Seninkine 9 gün var mesela. Ama Nida'nın gününü bilme sebebim terk edilmeseydi bu hafta düğünü olacağı içindi." Dediğinde Güneş gülse mi ağlasa mı bilemeden öylece bakakalmıştı.

Sonunda işleri bitince Güneş'i dışarıya yollayıp Nida'yı içeriye getirmesini söyledikten sonra kendi odasına girerek küçük bir çanta da kendisi için hazırlayan Meyra Yağmur'a da kıyafet koymayı ihmal etmemişti. Tüm hazırlıkları bitirip salona geçtiğinde Güneş'i Nida'nın tepesinde Yağmur'u da kolundan çekiştirirken görünce ısrarla bu işin çözülmeyeceğini anlamıştı. Önce Yağmur'a işaret edip kolunu bırakmasını sağladıktan sonra sonra Güneş'e seslenip

"Git kendine çanta hazırla anıları yâd edeceğiz, yarım saate kadar evden çıkarız" diyerek Nida'yı rahatlatmıştı.

Kızların kalkmasının ardından boşalan yere hemen yerleşen Meyra ona ters bir bakış atarak konuya girmişti.

"Neden gitmek istemiyorsun?"

"Meyra nereye gidelim dediğinin farkında mısın? Orası kutlama yapmak için rezervasyon yapılmış bir yer."

"Biz de kutlama yapacağız işte. Hayatını böyle korkak bir adamla geçirmekten kurtuldun onu kutlayacağız."

"Meyra git başımdan yalnız bırak beni"

"Ay Nida yeter! Film çevirmiyoruz burda, yalnız kalmak çözüm olsaydı ben aylarca tımarhane de yattığımda bana çözüm olurdu. İtiraz istemiyorum. Hemen kalkıyorsun ve o dağ evine gidiyoruz. Ağlıyoruz, sızlıyoruz, hayata küfürler edip aşk acımızı çekip geliyoruz."

Meyra'nın çıkışması işe yaramıştı Nida hiç sesini çıkarmadan oturduğu yerden kalkmıştı.

İşte bu kadardı. İki gün kafasını toparlamak hayata dönmesinde etkili bir rol oynayacaktı.

~~**~~

Rotaları şehrin dışındaki dağ sayılabilecek yaylardı. Yıllardır adını duymuşlardı ama gitmeye fırsatları hiç olmamıştı. "Başkonuş Yaylası" olarak geçen bölgeye ulaşmaları yaklaşık bir buçuk saatlerini almıştı ama gördükleri manzara saatler süren yolculuğa bile değerdi.

Mesire alanları, çocuk oyun alanları, atv alanı, çiftlik bölümü ve daha birçok şey vardı.

Hepsi göz ucu ile Nida'ya bakarken Nida hiç etkilenmiş görünmüyordu. Aksine, çok da fazla olmayan insanlardan rahatsız olduğunu belli ediyordu

"Hani nerede bu evler? Bir an önce gidelim"

"Tamam canım geçiyoruz şimdi." Diyerek onu daha fazla zorlamamaya çalışıyorlardı. Bu yüzden de etrafı gözlemleme işini başka bir zamana bırakarak doğru evlerinin yolunu tutmuşlardı.

HAYÂL-İ GERÇEK (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin