12. BÖLÜM

54 7 21
                                    

Ay ay ay! Ben buraların yolunu bilir miydim yaa? 😅  Bir süre mola vermiş olsam da hepinizin merak ettiği o bölümle geldim 🙈 Keyifli okumalar dileyerek ben kaçıyorum 🎀


Güneş, eve ulaştığında hemen Nida'ya koşup

"Geldi de nolursun, döndü de!" diye yalvarmak olmuştu.

Ordan nasıl eve döndü, ne kadar sürdü hiçbir fikri yoktu tek hatırladığı şey Mehmet'in onu kendine getirmek için omzundan tutup sarsması ve çeşmeye götürüp elini yüzünü yıkadıktan sonra eve getirmesiydi.

"Hâlâ dönmedi. Telefonu da evde kafayı yiyeceğim, asla böyle birşey yapmazdı. Hemde kendisini bu kadar merak edeceğimizi bile bile hiç yapmazdı" diye cevaplamıştı Nida.

"Ne mesajından bahsediyordun sen telefonda?"

"İşte bunu diyordum"diyerek telefonu uzatmıştı.

Güneş telefonu eline aldığı zaman afallamıştı. Güneş'im diye bir numara kayıtlıydı ve mesaj atmıştı.

"Mehmet'le tartıştık araba yanımda değil, dönemiyorum. Konum atacağım gel beni al." yazıyordu ve hemen altında da saati dolmuş konum vardı. Açmaya çalışmıştı ama gönderen kişi her kimse bir saat kullanılabilir konum attığı için açılmıyordu.

Mesaja baktıktan sonra "İyi de Meyra beni Güneş'im diye kaydetmez ki en son üniversite zamanında öyle kayıtlıydı. Şuan ben onun rehberinde "Evin Delisi" diye kayıtlıyım, bak."
Diyerek kendi numarasını göstermişti.

Nida şaşkınlıkla "O zaman gittiği yere senin orda olmadığını bilerek gitti öyle mi?" diye sorduğunda

"Kutuyu ve defteri almış dedin. Nereye gittiğini olmasa da kime gittiğini tahmin etmek zor değil." Dediğinde ikisi de aynı anda "Temur" diye mırıldanmıştı.

Ali ve Mehmet kızların panik olduğunu görünce bahçeye çıkmayı teklif etmişlerdi. Kızları oturttuktan sonra Mehmet, Ali'yi kenara çekerek sabahtan beri anlam veremediği şeyleri anlamak için

"Oğlum ne oluyor? Siz niye geldiniz? Ben bir halt anlamadım." Diye sormuştu

"Abi biz sergi için fotoğraf seçip, şiir hazırlıyorduk. Sonra Nida aklının Meyra'da kaldığını söyleyince ben de ısrar etmek istemedim. Sizin de bugün özel konularınız olduğunu, gecikeceğinizi tahmin ettiğim için eve gelip bahçede devam etmeyi teklif ettim o da kabul etti. Eve geldik gelmesine ama Meyra'yı göremedik. Aradık telefonu salonda çalıyor. Nida panikle odasına gitti geldi. Defter yok kutu da yok diyerek aynı telaşla yanıma gelip telefonunu eline aldı. Gördüğü mesajdan sonra da sakinleştiremeyince sizi aradık sonrasını zaten sen de biliyorsun" diye özetlemişti Ali

"Kızlar da Temur'a gitti diyor. Bu adam kızı zorla mı götürdü, yoksa kendisi mi gitti ben anlamadım"

"Al benden de o kadar. Şimdi biz ne yapalım Emir'e haber verelim mi?"

"Biraz daha bekleyelim kızları yatıştıralım. Şimdi Emir duyarsa onu durduramayız. Hem belki Meyra da gelir o zamana kadar" diyen Mehmet'e hak vermişti Ali.

Mutfağa gidip birer bardak su alarak kızların yanına geçmişlerdi.

Nida Temur'la birlikte olduğunu öğrendiği andan beri biraz daha sakinleşse de Güneş hâlâ sinirlerine hakim olamıyordu.

"Şerefsizin yaptığı plana bak. Yıllar önce bu kadar çabalasa beşinci çocuklarını seviyor olurduk. Şimdi kız kendisinden vazgeçti zorla kaçırıyor. Zorba, pislik ne olacak!"

HAYÂL-İ GERÇEK (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin