39. Bölüm - Suların Altında
Samet abinin yönlendirmesiyle dalış takımlarımızı giymiş, kıyıda ekipmanlarımızı ayarlamıştık. Balıkesir, Ayvalık'taydık. İşler karışmadan önce rutin olarak yaptığımız gibi, dörtlü halde ekip halinde gelmiştik. Aras gelmek için ısrar etse de bunu kabul edememiştim. Arel'e olanlar sebebiyle onun da bu görevde bulunmak istediğini biliyordum ama ekibe daha fazlasını kabul ettiremezdim.
Bunun yanında yolculuğumuz hiç de fena değildi. Cem, karamsar havayı dağıtmak için sürekli 90'ların pop şarkılarından açmıştı. Ara sıra eşlik ettiğimiz de düşünülürse, ülkenin en şerefsiz zenginlerinden birine operasyona değil de bir düğüne veya festivale gidiyor izlenimi yaratmış olabilirdik. Güneşli bir gündeydik ve yolun çoğunda pencerem açıktı. Düşünmediğim zamanlar da keyfim yerindeydi.
Karşımda uzanan denizi, mavi gökyüzünü içime çeker gibi izledim. Mümkün olmasa da bu görüntüye doymaya çalışıyordum. Belki de ölüme gidiyorduk ve bu dünyada geçirdiğim son günüm olabilirdi. Kim bilebilirdi ki?
-Pekala, bir ses denemesi yapacağım. Hepinizin telsiz kulaklıkları düzgün çalışıyor mu bakalım.
Oğuz, bizden biraz uzaklaştı. Kulağında kulaklık, bir elinde tablet vardı. Biraz mesafe yaratıp bir şeyler söyledi ve hepimiz sesin geldiğini onayladık. Seçtiğimiz tüm cihazlar suya dayanıklıydı ve bu yüzden bulması oldukça zor olmuştu. Mümkün olmayanlar da yine suya dayanıklı bir çantanın içine konulmuştu. Onu suyun altında götürmek de Özhan abiye düşmüştü. Samet ve Özhan abinin yanında, dalış takımımızda bir de Eda vardı. Benden 5 yaş kadar büyüktü. Her biri alanında profesyoneldi ve her türlü soruna karşı tedbir olarak yanımızda bulunacaklardı. Karaya çıktığımızda ise, sadece biz olacaktık.
-Tamam. Hazır mıyız?
Özhan abinin sorusuna hepimiz olumlu yanıt verince son kontrolleri yaptık ve tekneye bindik. Siyah dalış kıyafetlerimiz tüm hatlarımızı belli ediyordu ve geçirdiğimiz solunum tüpleri ile hepimiz aynı görünüyorduk.
-Eğitimlerde birkaç kez bunun pratiğini yapmış olsanız da ilk kez bu kadar mesafeyi tek başınıza aşmış olacaksınız. O yüzden motivasyonunuzu ve enerjinizi kaybetmeyin. Tüm gücünüzü bu göreve adayın. Çünkü bu en önemli göreviniz olabilir. Çok fark yaratabilirsiniz.
Bakışlarım mavi mavi yansıyan parlak sulara takılı kalmıştı. Sanki orada değil de başka bir yerdeymişim gibi otomatikman başımı salladım. Bu aramızda geçen son gerçek konuşma oldu ve herkes sessizce, kendi içinde hazırlandı.
Biz oraya vardıktan ve sessizce etten engelleri kaldırmaya başladıktan tam 15 dakika sonra destek ekipleri gelecekti. Böylelikle adadakilerin dikkati bize odaklı olduğundan dışarıya karşı olan muhtemel hazırlıklarını devreye sokamayacaklardı. Ekipler sağ salim adaya geçebilecekler, oradakiler de kendi iç problemlerine gömülmüş olacaklardı. Yani bize. Bir nevi yemlere.
-Tamam. Buradan sonrasını gidemeyiz. Artık yolculuğa suyun altından, gizlice devam etme vakti.
Özhan abi ayaklandı ve bana da elini uzatıp kalkmamı sağladı. Diğerleri de birbirine destek olarak ayaklandı ve tekneyi kullanan kişi hariç hepimiz sırayla suya atladık. Teknenin bizden uzaklaşmasını bekledik ve hedefimizdeki adanın sol taraflarına doğru gidip yoluna devam ederek suyun üstünde geniş bir daire çizmeye giriştiğinde biz de suların derinliklerine daldık.
Birkaç metrelik derinlik biz ilerledikçe arttı ve arttı. Kendimi okyanuslarda yapılan dalışların nasıl bir şey olduğunu merak ederken buldum. Çok farklı bir deneyim olmalıydı. Zeminin bu kadar aşağılarda kalması ve bu kadar özgür hareket edebilmek başlangıçta epey hoşuma gitti. Biz derinlere gittikçe canlı çeşitlilikleri arttı. En çok gördüğüm canlılar denizanalarıyken balıklarla karşılaşmaya başladım. Kayalıklara takılıp saç gibi dalgalanan yosunlara baktım. Bizi pek umursamadan günlük yaşamlarına devam eden her canlıyı ilgiyle seyrettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAFES
ActionGerçeklesen Rüya(ajan) kitabının devamıdır. 1. kitabı okumadan da az çok anlayabilirsiniz. Ancak lise kısmını ve tanışma yerlerini merak ediyorsanız 1. kitabı okuyun. ... Anne babası bilinmeyen biri veya birileri tarafından öldürülen, sevdiği adam t...