10. Bölüm

740 77 5
                                    

-Bu nasıl mümkün olabilir?

Diye sordu Cem kafası karışmış bir şekilde.

-Ortada birçok ihtimal var. Ya bunu yapan kişi aramızdan birisi.
Çünkü yumurtayı biz kırdık ve kırıldıktan sonra bizden başka gören olmadı. Bu bilgileri yazıp yumurtaya yerleştiren kişi ise öldü.

Gökhan'ın sözleri üzerine ortada gergin bir hava oluştu.

Gökhan devam etti:

-Ya da,
Yer altı adamlarından birisi veya tehlikeli herhangi birisi bu adamın kim olduğunu biliyordu ve listeden habersiz bir şekilde onu sana gönderdi. Ölü bir şekilde.

Oğuz'un midesinin bulandığını ufaktan belli eden yüzü dikkatimden kaçmadı. Yaptığımız iş alışmamızı sağlamıştı ama bir ceseti hala çok basit bulmayanlar vardı aramızda görünüşe göre.

Bunu, genellikle teknolojik kısımla ilgilenmesine verdim.

-Ancak ortada bir ihtimal daha var.

Tekrar Gökhan'ın sert çehresine baktım.

-Bu adam seni saplantılı bir şekilde seviyor, öyle değil mi? Yaptığın işten, bizden de bir şekilde haberi olabilir. Değiştiğini falan söylüyordu mektupta. Karanlıktan. Eğer gerçekten bizi bir şekilde öğrendiyse, ciddi bir sorunumuz var demektir.

-Bu kabul edilemez.

Patronun sert çıkan sesine baktım. Bakışları bana dönmüştü.

Onunla birlikte ekibin de bakışları ikimiz arasında gidip geliyordu. Benim için endişelendiklerini görebiliyordum. Bu elbetteki bilerek sebep olduğum bir şey değildi, ama ben sebep olmuştum. Ve bizi hiçbir şekilde, hiçkimsenin öğrenmemesi gerekiyordu.

Başımla onayladım.

-Bu durumu halledeceğim.

Başka hiçbir şey söylemeden, kimsenin yüzüne bakmadan oradan çıktım.

...


-Melike teyze!

Sevecence gülümseyerek yanına gittim, ufaktan da bir telaşlı ifade takındım.

-Aa merhabalar Rüya kızım. Gel kahve koyayım, oturup iki kelam edelim beraber. Konuşamıyoruz epeydir.

Tüm sevecenliğiyle gülümsedi.

Melike teyze karşı komşumdu. Normal bir hayat izlenimivermiş, onunla çok önceden yakınlık kurmuştum. Ancak gerçek anlamda severdim kendisini. Yalnız yaşayan, 50'li yaşlarda bir kadındı. Arada bir kızı, çocukları ve eşiyle birlikte ziyarete geliyor diye biliyordum. 

Bunların yanında, epey gözü açık bir kadındı. Ne zaman mahallede bir olay olsa, hemen haberi olurdu. Ziyarete gidişlerimin her defasında, yeni bir sürü dedikodu öğrenirdim. Ayrıca, her ne kadar bu yakınlığı çıkarlarım uğruna kursam da, arada bir her şeyden uzaklaşıp normal hissetmek iyi gelirdi.

Melike teyze ile birlikte verandadaki ufak, sevimli masa ve sandalye takımına oturduk. Söylediği gibi kahve yapıp, yanına da kurabiye getirmişti.

-Ee neler yapıyorsun bakalım Rüya kızım görüşmeyeli?

-İş güç işte Melike teyzem. Koşturuyoruz öyle.

-Peki var mı bir delikanlı?

deyip göz kırptı. Utanarak gülümsedim. En azından, öyle rol yaptım. Çünkü utanma hissi bile o kadar uzaktı ki bana...

KAFESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin