KAFES

4. Bölüm

Medya: Yaptığım bir çalışma

Bölümün gelmesi çok uzun sürdü ve bunun için çok üzgünüm.

Ancak art arda paylaşacağım bu üç bölüm gönlünüzü alır diye umuyorum.

4. bir bölüm daha yazdım, 1000 kelimeye ulaştı ama yazmak istediğim ufak bir kısım daha var. Onu şimdi yazamam çünkü tüm gün boyunca laptop başındaydım ve gözlerim inanılmaz ağrıyor. 

Yine de onu da yayımlamam çok uzun sürmez diye düşünüyorum.

İnşallah yeni bölümü seversiniz, durmadan silip silip bir yerleri, tekrar yazdım. Yani biraz uğraştırdı kereta:D 

O zaman daha fazla tutmayayım?

Keyifli okumalar canlar<3

...

Rüya, kırmızı elbisesinin içinde zarafetle yürüyordu. İnce beli, iri göğüsleri, yuvarlak kalçaları, ince bacakları ve dimdik duruşuyla davetlilerin çoğunu çoktan etkisi altına almıştı bile. Bakışları özgüvenli ve kendinden emindi. Yüzünde ise duygularını tamamen saklayan, hiçbir hissini belli etmeyen, adeta bir maske vardı.

Tıpkı bir zamanlar Aras'ın yüzünden eksik etmediği maske gibi.

Rüya'nın en ufak bir hareketi bile nazikçeydi. Salonda adeta bir kuğu gibi süzülüyordu.

Yüzüne taktığı gerçek olmayan, ama sahte oluşu belli de olmayan bir gülümsemeyle, bir adamla konuşmaya başladı. Adam smokininin içinde oldukça yakışıklıydı. Geniş omuzları ve siyah saçlarına tezat beyaz teni, masmavi gözleri ile her kadını etkileyecek türdendi.

Rüya dışında her kadını.

Rüya'nın icinde aşk, sevgi veya hoşlantı gibi duyguların artık kimseye karşı olmamasının yanı sıra, intikam hırsı dışında hiçbir şeyi de kalmamıştı.

Bomboştu.

-Güngör Holding'in, böylesi tatsız olaylara rağmen büyük başarılar gösterip, hak ettiği gibi büyüyüp gelişmesi son derece etkileyici. Artık Türkiye'nin en iyi inşaat şirketi olarak anılıyorsunuz ve çoğu iş adamı sizlerle çalışmak için adeta kapışıyor. Bunu nasıl başardınız? Sizin de abinizin de, yaşından dolayı çok tecrübeli olmadığının hepimiz farkındayız. Böyle büyük başarılara nasıl adınızı yazdırdınız, yalnızca merak ediyorum.

Rüya tek kaşını kaldırdı. Alttan alttan yaptığı iğnelemeleri gerilmesine sebep olmustu. Yine de yüzüne hiçbir duygusunu yansıtmadı.

-Dediginiz gibi, Güngör Holding hak ettiği yerlere geldi. Abim bunun için çok çaba gösterdi ve ailemizin mirası en iyi şekilde yaşatıldı. Eger söylemek istediğiniz başka bir şey varsa, lütfen açık konuşun. Levent. Bey.

Dıştan bakan birisi kesinlikle bu ikilinin hoş bir muhabbette bulunduğunu söyleyebilirdi. Ikisi de birbirine gülümseyerek bakıyordu. Aralarında esen soğuk rüzgarlar yalnızca kelimelerle oluşturulmuş bir fırtınaydı, sözleri duyamıyorsan, anlayamazdın.

-Başka bir şey yok, Rüya hanım. Gönülden tebrik ediyorum. Yardıma ihtiyaç duyacak olursanız benim hep burada olduğumu bilmenizi isterim. Sizin en büyük destekçinizim.

Dedi gülümseyerek ve elini Rüya'nın çıplak koluna koydu.

Rüya'nın zihninde hapsolmuş genç kız kusarken, özgür olan gerçek Rüya soğuk bir şekilde gülümsedi.

-Onur duyuyoruz, Levent bey. Aynı şey sizin için de geçerli. Arsun Holding ile yaptığımız işlerden son derece memnunuz, ayrıca yüksek kalite ve yüksek konfor ideallerimizi fazlasıyla karşılayarak çok güzel projelere birlikte imza attık. Bizim için yeriniz oldukça önem arz ediyor. Ancak yine de çok sevdiğim bir söz vardır, sizin de seveceginizi ve aklınızda tutacağınızı umut ediyorum. Hiçkimse. Vazgeçilmez. Değildir.   

Yeterince açık olmuştu. Rüya hala aynı ifade ile gülümsese de Levent'in gülümseyişi solmuştu.

Uzaktan onları sessizce izleyen genç adam dahi aralarındaki belirginleşen gerginliğe elini uzatsa dokunabilecekmiş gibi hissediyordu.

Levent ile aralarında ufak birkaç söz daha dolaştı, ardından da Rüya arkasını dönüp dik duruşu ve o gizemli gülümseyişi ile yürümeye başladı. O uzaklaşırken Rüya'nın farkında bile olmadığı, salonun diğer tarafındaki genç adam bir anlığına onu seyre kaldı. Mükemmel fiziği ve yüzünün güzelliği başlı başına büyüleyici bir etkiyi yaratıyorken, aynı zamanda da kendisi üzerindeki inanılmaz seviyelerdeki kontrol sahipliği, özgüveni, sakinliği ve bambaşka, daha önce başka hiçbir kadında görmediği bakışları karşısında nutku tutuluyordu.

Gözleri, ona arkası dönük olan kadının kalçalarına müstekreh bakışlarla bakan adama çevrildi. Milyonlarca dolarlık bir servet, kişilik kazandırmıyordu maalesef.

İstem dışı yumruğunu sıktı. Kadın çoktan gözden kaybolmuştu. Hiç kimseden bu denli etkilendiğini hatırlamıyordu genç adam. Ve o şerefsiz herifi onlarca yumrukla, önce bayılana, sonra da ölene kadar dövme isteği de daha önce kimseye karşı bu denli arzu duymadığı seviyelere çıkmıştı.

Adamın yüzünü zihnine kazırken, kendine tanıdığı süre bittiğinden dolayı valeden araba anahtarlarını kapıp içerideki kimseyle konuşma gereksinimi duymaksızın hızla uzaklaştı. Yapacak oldukça çok işi vardı. Aslında buraya da gelmemesi gerekirdi ama dayanamamıştı.

Sadece 10 dakika, demişti kendine. Sonra derhal ayrılacağım oradan.

Son model spor arabasını çalıştırırken de, gazı kökleyerek yolda ilerlerken de Rüya aklında bir an olsun silikleşmemişti. Sanki canlı olarak karşısında oturuyormuş gibi kafasının içinde onu seyretmeye devam etti.

Onu istiyordu. Onu her şeyden çok istiyordu.

Ve bu karanlık adam eğer bir şey isterse, onu alana dek hiç bir şekilde durdurulamazdı.

Onu elde edecekti.

Ve kimsenin elinden almasına da izin vermeyecekti. Dünyada karşısına çıkabilecek tek bir varlık dahi kalmayana dek gerekirse katliam yapardı. Ama Rüya, onun olacaktı.