3. Bölüm

1K 90 7
                                    

Medyada yeni Rüya karakterimize biraz benzeyen bir karakter var, isterseniz bir bakın, az çok değişimine dair de bir şeyler oluşur en azından kafanızda.

Bir de gif var tabii.

Hala burda mısınız?

Çok seviyorum sizi💜💜💜

Keyifli okumalar canlar

...

Kız, üzerindeki tek parça elbisenin sırtındaki fermuarı açtı ve o yürürken onun da omuzlarından süzülüp nazikçe yere düşmesine izin verdi. Altındaki çamaşırı da çıkarıp gri fayansta ilerledi. Küvet, buzla doldurulmuştu.

Oraya bir bakış atıp sağına döndü. Eğilerek aynadaki yansımasına baktı. Mavi gözleri her zamanki donukluğuyla bakıyor, dudakları kiraz gibi parlıyor, saçları da tüm siyah güzelliğiyle omuzlarına dökülüyordu. Kusursuz güzelliğini, yara izleri bile örtememişti.

Sırtındaki derin yara izi duruyordu. Ama şimdi yeniler de sarmıştı bedenini. Belindeki kurşun izi hala kapanmamıştı, karnında morluklar ve çürükler vardı. Elmacık kemiğinde de morluk vardı ve daha birkaç saat önce henüz yorgunluğunu atamamışken yaşadığı ufak kavgadan da, diz kapağının bir karış kadar üstündeki fazla derin olmayan bıçak yarası ile payını almıştı.

Çenesini kaldırıp duruşunu dikleştirdi. Hiçbir yara onu durduramayacaktı. Kimse, intikamını almasına engel olamayacaktı. Ailesine bunu yapanlar bedeline ödeyecek, Rüya'nın içindeki ateşle yanıp kavrulacaklardı. 

Durmayacaktı. Asla durmayacaktı.

Sağ ayağını küvete soktu. Soğuk karşısında istemsizce bedeni irkilirken, bakışlarında hiçbir değişiklik olmamıştı.

Diğer ayağını da sokup küvete girdi. Kendini itip tüm vücudunun soğuk buzlarla sarılmasına izin verdi. Gözleri kapanırken nefesini tuttu ve başını da suya soktu.

Yeşil gözler. Bir timsahın bakışlarındaki vahşilik. Soğuk ellerinin sıcak teninde bıraktığı his.

Soğuk.

Boynundaki ölümün soğuk nefesi.

Cildine bıraktığı öpücüklerin zihninde yavaş yavaş tutuşturmaya başladığı yangın...

Rüyanın nefesi kesilmişti. Anılar tek tek zihnine çarpıyor, kafasının içinde bir kez daha ölümle sevişmesine sebep oluyordu. Soğuk bedenini yavaş yavaş ele geçiriyor, oksijensizlikle bir olup onu gerçekten tüketmeye başlıyordu.

Bu kez gerçekten karanlıkla kucaklaşıyordu. Ve yıllar önce başlayan ölümü, sonuna yaklaşıyordu.

Son anlarında, bedeninin oksijen için çığlık atmaya başladığı saniyelerde birden kendini dışarı çekti. Oksijen, vücudu tarafından sevinçle karşılanırken, derin derin nefesler alıp öksürmeye başladı.

Asla.

Durmayacaktı.

...

-Rüya, bundan emin misin?

Oğuz'un endişeli sesine karşın ben gayet sakindim.

Başımla onaylayıp ona hiç dönmeden bavulu hazırlamaya devam ettim.

-Daha yeni bir görevi atlattın. Dinlenmen lazım.

-Hallederim Oğuz. Sıkıntı yok.

Dedim biraz baygın bir sesle. Güven vermek için yüzüne bakıp hafifçe gülümsedim.

KAFESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin