37. Bölüm

266 31 15
                                    

Selamlar!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Selamlar!

Yeni bir bölümle çıktım geldim. Keyifleriniz iyidir umarım.

Bölüme geçmeden önce ufak bir uyarı yapmam lazım. Bu bölüm bir miktar cinsellik içeriyor olacak. Rahatsız olanlar okumasın. Ya da yaşı çok küçük olanlar. Onun dışındakilerle haydi devam...

Keyifli okumalar canlar♥️

37. Bölüm - Su

Binadan, sayısız cesedin kan kokusuyla sarılmış duvarların örttüğü alandan ayrıldık. Dışarıdan bakınca eski bir malikaneye benziyordu ve içeride lanetli bir şeyler dolanıyor izlenimi veriyordu. Yabancı biri, içeride yaşananların bilgisine sahip olmadan bile içeri girmekten korkabilirdi.

-Ben bir araba bulacağım. Buradan bir an önce gidelim.

Aras'ın tok sesine karşılık başımı salladım. O çevreye bakınarak ilerlerken ben de gecenin karanlığının sindiği boş alanda bekledim. Hava soğumuştu, gökyüzünde tek bir yıldız bile görünmüyordu ve yağmur yağacak gibiydi. Sert rüzgarlar yüzüme çarparken kollarımı etrafıma sardım. Bez parçalarının altındaki tenim, acıyı yeni tatmış gibi zonkladı. O an pek hissetmemiştim ancak şimdi, üstünden zaman geçince kesiklerin acısı belirginlik kazanmıştı.

Cem neredeydi acaba? Ya da diğer nikah konuklarımız, ailem? 

Aras sağ taraftaki, biraz uzaktaki arabaları yoklarken ben de aksi yöne, sola gittim. İki koldan etrafı kolaçan etmemiz bizim için daha iyi olurdu. Düşmanının sayısını bilmeyince tükenip tükenmediğinden de emin olamıyordun. Binanın dış duvarlarındaki zayıf ışıklandırmalarla zar zor seçebilsem de, ileride bir hareketlilik gördüm. Birileri vardı. Hala yaşayan birileri vardı ve direkt odak noktam edindiğim arabadaydılar. 

Gitmelerine izin veremezdim. 

Gecenin de bir koluma girip yardımcım rolünü edinmesini kullanarak, bir çita kadar sessiz hedefime yaklaştım. Az önce hissiyatına yeni vardığım fiziksel acı itaatkarlıkla geri çekilmiş, yine bir dolabın içine sığınmıştı. Şimdi üstümde etkili olan tek bir duygu yoktu. Yalnızca tetikteydim. Fazlasıyla dikkatliydim. 

Sonunda karşı karşıya olduğum insanları net bir şekilde görebileceğim kadar yaklaştığımda neredeyse avucumu alnıma vuracaktım. Kasılmış tüm kaslarım gevşerken kendimi tamamen ortaya çıkararak yürüyüşüme devam ettim. Kısık sesleri kulağıma dolarken kahkaha atmamak için zor durdum.

-Selam!

Tüm atmosfere tezat cana yakın çıkan sesim onları korkutmuşa benziyordu. Arkası dönük Merve sıçrayarak ''Ağhh!'' diye bir bağırışla bana karşılık verdi. Yüzü bana çevrildiğinde renkli gözleri kocaman olmuştu.

KAFESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin