KAFES

22. Bölüm

Telefonun çalmasıyla görünmez bir el, kısa süreliğine de olsa içine girme fırsatı bulduğum capcanlı ormandan beni çekip alarak küçük mağarama geri fırlatmıştı. Yine tutsak edildim renksiz gerçeklere. Bu kadar yakınında bulunduğum renkli duygulardan birine tutunup uzaklara uçma düşüncesi ilişti zihnime. Çok yakınsın, bırak her şeyi ve uç gitsin. 

Yine de o sesi duymazlıktan geldim ve asıl dünyama karşı edindiğim kabullenişle telefonu açtım.

-Efendim Oğuz?

-Rüya? Neredesin kızım günlerdir! Meraktan öldüm, en azından bir haber edip gitseydin.

Sitemli sesine karşın sakince konuştum. 1 yılda kurduğum hayat ve yarattığım kişilik tekrar kucağıma düşmüştü. İsteyip istemediğim konusunu dahi geçeli çok olmuştu.

-Ne oldu Oğuz? Üstelik ben ne zamandır birilerine hesap vermek zorundayım?

Sesimdeki soğukluk beni bile silkeleyip kendime getirdi. Aras'ın bakışlarını üstümde hissedebiliyordum.

-Burada çok şey oldu Rüya... İstanbul'dasın hala öyle değil mi?

-Evet ama bunu nereden biliyorsun? 

-Gökhan'la konuştum az önce. Birkaç işini halletmek için gitmişsin, bunu söyledi sadece. Her neyse konumuz bu değil. Burası çok karıştı.  Şu listedeki adam, baş belası olan tip... Murat Kıvanç yine bir haltlar yemiş.

Devam etmesi için bekledim.

-Bir şeyler öğrenmiş olmalı ki listedeki neredeyse herkesle bu gece bir toplanma ayarlamış. Önceden çok bir münasebetleri yokken birden böyle bir şey çıkması hayra alamet değil. Aynı zamanda Ferhat Keser ile Bülent Akay'ın yakın zamanda büyük bir silah teçhizatı edindiğini duyduk. 

Yaslandığım arabadan ayrıldım.

-Bu iyi değil. Hiç iyi değil.

Saçlarımı karıştırırken birkaç adım yürüdüm. Aras'ın duyamayacağı kadar mesafe oluşmuştu.

-Kimleri yanına çekmeye çalışıyor listeden? 

-Neredeyse hepsini ikna etmeyi başarmış.

Nefes alış verişlerim yavaşladı. Kalbim de öyle.

-Kim hariç?

Dedim cevaptan korkar gibi.

-Serhat Taşgan. O nedenini bilmediğimiz bir şekilde aralarına katılmamış.

Yeterince uzakta olan Aras'a baktım. 

-Aras Demirel peki? O da mı orada olacak?

Birkaç saniye durdu. Ekipteki herkes Aras'la olan durumumdan az çok haberdardı. 

-Evet.

Artık nefesimi tutmuştum. Mesafeye karşın Aras'la gözlerimiz birleşti. Duyması imkansızdı ama tepkimi görmemesi de aynı şekilde olanaksızdı. Kaşları çatıldı ve ne oldu der gibi bir baş hareketi yaptı.

-Toplanma İstanbul'da olacak, birkaç saat sonra. Bilgi elimize yeni geçti. Oraya en yakın Gökhan ve sensin. Adresi ve ayrıntıları ise birazdan atarım. Olabildiğince hızlı bir şekilde patronun seçtiği kişiler yardıma gelecek.

-İndirecek miyiz? Hepsini, bir gecede?

-Şuan için göreviniz yalnızca gözlemlemek ve bilgi toplamak. Olabildiğince kendinizi göstermeden gizlice sızmanız gerekiyor. Neler olduğunu tam olarak öğrenmeliyiz. İşler ters giderse de ölmemeye çalışın.