16. Bölüm Part 2

777 69 34
                                    

Aşağı, kapıyı açmak için inmeye başladım. Dışarıdaki her kimse gitmeye niyeti yok gibi görünüyordu.

-Aslında etrafta bir dolanma tercihinde bulunsa camını kırarak dalmış olduğum eve rahatlıkla girebilir.

Diye mırıldandım ruhsuzca.

Açtığımda karşımda gördüğüm kişi ile bir anlığına şaşırdım. Ama sadece bir anlığına. Uzun sürmedi.

-Neden geldin?

Dedim nasıl sorusunu geçerek. O sorunun cevabını biliyordum zaten, telefonum yanımdaydı. Zor olmasa gerekti.

-Meraklandım.

Omuz silkerek içeri geri girdim. Kapıyı da açık bıraktım, peşimden gelip ardımdan o kapattı. Kendi evim gibi rahat davranıyordum.

Salona ilerleyip bir koltuğa oturdum.

-Son gördüğümde kötü görünüyordun ve nereye gittiğine dair hiç kimseye bir şey söylememiştin.

Diye devam etti açıklamasına. 

-Başına bir şey gelebileceğinden korktum. Son zamanlarda mantıkla hareket eden tarafını biraz arka planda bırakıyorsun gibi ve...

Ensesini kaşıdı. Sadece boş bakışlarla yüzüne bakıyordum.

-Bilirsin. Bu işi seçtiysen, bu ekibe girdiysen başına her an her şey gelebilir.

-Ama asıl sebep bu değil.

Söylediklerini hiç kâle almamıştım.

Nefesini sıkıntıyla dışarı verip arkasına yaslandı. Artık gevelemiyor, kendi öz konuşma tarzıyla konuşuyordu. Kendinden emin ve net. Tanıdığım Gökhan.

-Meraklandığım kısım doğru. Demirel ile olan geçmişini hepimiz biliyoruz Rüya.

Yine hiç tepki vermedim. Devam etmesi için baktım.

-Son öğrendiklerinden sonra bir şeyler yapacağını tahmin ettim ve habersiz bir şekilde gidince de işkillendim. Konumunu saptadım, tapu senetlerini ayrıntılı olarak araştırıp ev hakkında bilgi edindim. Tapu başka birisinin üzerine yapılmış. Demirel adı hiç geçmiyor ancak yaptığım bazı araştırmalar sonucu aslında ona ait olduğunu öğrendim. Tapu senetlerinin imzalandığı gün, ismi geçen şahısın hesabına para aktarımı yapmış.

Soluklanıp devam etti. Hala tek kelime etmemiş, maskemi bir an olsun indirmemiştim. İfadesizlik artık geliştiğim hatta alıştığım bir maske haline gelmişti. Bir kişi haricinde kimsenin karşısında zorlanmıyordum, hep sabit tutuyordum. Ne kayıyor ne de düşüyordu.

-Tabii özellikle bu evi araştırmadığı sürece bir kişi, Demirel'e ait olduğu hakkında hiçbir fikir sahibi olamazdı. Zeki adammış.

Dedi bunu söylerken bile hoşlanmadığını sonuna kadar belli ederek. Aras'ı hiç sevmediğini gayet iyi biliyordum. 

-Her neyse. Ev muhabbetini geçelim. Rüya, ne yapmaya çalışıyorsun?

Sessizlik.

-Eğer bu bilgileri -ki bulması pek zor değil-ben değil de ekipten başkası öğrenseydi, daha kötüsü patron öğrenseydi ne olurdu farkında mısın? Düşünecekleri tek bir kelime olurdu. İhanet. Vatan haini olarak isminin geçtiği bir liste var elimizde ve sen o kişiyle görüşmeye çalışıyorsun. Habersiz olarak. Allah aşkına ne yapmaya çalışıyordun? 

O ben değildim.

-Bu evi benden başka bilen pek kişi yok. Gizli bir evi.

Gizli evlerinden yalnızca biri.

KAFESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin