4🥀

41.3K 1.6K 455
                                    

Kalbim deli gibi çarparken nereye gittiğimi bilmeden zifiri karanlıkta, ellerime çarpan sert cisimlerin ne olduğunu bilmeden nefes nefese koşuyordum. Duyduğum hırlama sesinin arkamdan geldiğini mi yoksa kafamın içinde dönüp duran bir ses mi olduğundan emin değildim. Tek bildiğim koşmam gerektiğiydi.

"Alya dur artık, yoruldun kızım." Duyduğum sesle olduğum yerde donup kaldım. Arkamı döndüğümde karanlıkta beyaz elbisesi ile ışıl ışıl parlayan annemi gördüm. "Anne." Az önce koşan ayaklarım şimdi anneme gitmek istediğimde hareketsiz duruyorlardı. Ellerimi anneme uzattım. "Anne yardım et." Annem gülümseyerek başını olumsuz anlamda salladı.

"Bu düştüğün durumdan sadece kendin kurtulabilirsin Alya."

"Yapamam, kaçmaktan yoruldum artık."

"Kaçma Alya. Kaçarsan kendini öldürürsün. Bana söz verdin hayatta kalacaksın."

"Nasıl?"

"Denizde boğulma yeter kızım."

Annemin görüntüsü yavaş yavaş kaybolurken arkasında öfkeyle bakan bir çift mavi göz belirdi. Kalbim yaşadığım korkuyla yerinden çıkacak gibi atmaya başladı. Arkamı dönüp hızla koşmaya başladım. Bu sefer duyduğum sert ve öfkeli bir erkek sesiydi. "ALYA" her 5 saniyede bir ismimi bağırıyordu. Kafamın içinde annemin kaçma dediği duyuluyordu. Ama arkamdan bağıran adamdan deli gibi korkuyordum. Korkum kaçma dürtümü tetikliyordu. "ALYA" Bir adım daha attığım sırada bedenim çok sert bir cisimle çarpıştı. Bedenim geriye doğru düştüğünde ağzıma dolan tatsız bir sıvı beni boğmak üzereydi. Başımı yana doğru çevirmek istediğim de başım bir el tarafından kaldırıldı. Görüş alanıma mavi gözler girdiğinde bedenimi geri çekmek istedim ama hareket edemiyordum. "Benden kaçabileceğini mi sanıyordun Alya?"

Her an boğulmak üzereydim. Nefes alamıyordum ağzımdaki tatsız sıvı dudaklarımın kenarından akmaya başlamıştı. Mavi gözlerden başka hiçbir şey göremiyordum. Oksijenim azalırken hiçbir merhamet kırıntısı barındırmayan mavi gözlere yalvardım." Lütfen bana yardım et."

Dudaklarıma değen sıcak dudaklar ciğerlerime serin bir hava üflediğinde derin bir nefes alıp yerimde doğruldum.

...

Nefes nefese gözlerimi açtığımda etrafımdaki her şey bulanıktı. Bedenim buz gibi bir suyun içinde çırpınıyordum. Gözlerimi kapatıp sakinleşmeye çalıştım. En son ormanda kaçıyordum ve sanırım ağaca çarpmıştım. Sonrası yoktu bende. Tekrar gözlerimi açtığımda beyaz tavanla karşılaştım. Ellerimi bulunduğum küvetin kenarına koyup çıkmaya çalıştığım sırada rüyamdaki o adamın sesini duydum.

"Bekle." Sesinde uyarıcı olduğu kadar sert bir tonlama vardı. Kafamı sağ tarafa çevirdiğimde onunla göz göze geldim. Gözlerinde gördüğüm öfke emrine uymamı sağlıyordu. Bakışlarımı gözlerinden çekip vücüdunu izlemeye başladım. Sonrasında gelecek olan utanma duygusundan ben sorumlu değilim.

Yunan heykeli gibi bu vücuda baktığım için utanacaksam da utanırdım ne yapayım. Adam duş alıyor Alya. Sende onu bakışlarınla taciz ediyorsun.

Gözlerim kocaman olurken kafamı hemen sol tarafıma çevirdim. Mermer kaplı duvara bakarken utanabilirsin. Ben utanılacak bir şey yapmadım ki. Benimle aynı banyoyu kullanan o. Sahi biz neden aynı banyodayız? Kendisine sor.

La Mia Donna +18 İtalyan "l.ll. Seri" (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin