Olduğum yere çivilenmiş gibi duran ayaklarımı hareket ettirip öfkeyle Giancarlo'nun yanına gittim. Bana şaşkınlıkla bakan gözlerini umursamadan kulağında tuttuğu telefonu parmaklarının arasından çekip aldım.
Yutkunup telefonu kulağıma dayadım. Kendimi Sophia'nın sesini duymaya o kadar hazırlamıştım ki kulağıma dolan sesin bir erkeğe ait olduğunu anlayınca kaşlarım havalandı.
"Amico, i ragazzi stanno quasi implorando la tua presidenza." Telefondaki adamın söylediklerinden hiçbir şey anlamayarak bakışlarımı Giancarlo'ya çevirdim. Kollarını önünde bağlamış şaşkın aynı zamanda öfkeyle bana bakıyordu. Böyle durumlarda ne diyorduk?
Giancarlo'ya sırtımı dönerek odadan çıktım. Telefon hâlâ kulağımdaydı ve adam hiç susmadan konuşmaya devam ediyordu. Bir de kadınlara çok konuşuyorsunuz derler. Sophia'nın odasının önüne geldiğimde Federico ortalarda görünmüyordu. Hiç düşünmeden kapıyı açıp içeriye girdim. Alya bir dur artık. Gördüğüm manzara karşısında ağzım bir karış açılırken anında arkamı döndüm. Sana dur demiştim.
"Giancarlo, questa è una grande opportunità che ti sta arrivando." Telefondaki adam konuşmaya devam ederken sinirle ona cevap verdim.
"Eehhh sende bir sus artık be adam! Ne konuştun bir saattir," dedim öfkeyle. Adamın sesi anında kesilirken yerini sessizlik aldı. Dua et de İngilizce bilmiyor olsun.
Odaya doğru ilerlerken adam tekrar konuştu ama bu sefer İngilizce konuşuyordu. "Merhaba Alya. Sensin değil mi?" diye sorduğunda kaşlarım çatıldı.
"Ben Alya'yım da sen kimsin?" diye sordum.
"Ben Luca. Sofia'nın nişanlısı. Seninle tanışmamız biraz sıkıntılı olmuştu ama umarım hatırlarsın," dediğinde yüzümü buruşturup düşündüm.
Sofia kimdi ya? Restoran, Aria'nın seni zehirlemesi Dağ ayısının kucağında gördüğün aslında kucağında olmayan kadın. Giancarlo'nun yakın arkadaşı. Hâlâ hatırlayamadın mı? Dağ ayısının bizi ormanda bıraktığı geceyi hatırla. Tamam şimdi hatırladım. Peki bu telefondaki adam kim? Nişanlısı Alya!
"Ahh tabi hatırladım şimdi. Nasılsın Luca, Sofia nasıl?"diye sordum yalancı bir gülümseme ile. Adam seni görmüyor. O görmüyor ama şu an karşımda sinirden kırmızıya dönen Giancarlo görüyor. Odadan içeriye girip kapıyı kapattım. Az önce gördüklerimi silmek için beynime yalvarmaya başladım. Tam uyuyacakken hatırlayıp seni uykundan edecek olan görüntüleri mi diyorsun." Kapa çeneni!"
"Anlamadım?" Luca'nın telefondaki sesi şaşkınlıkla çıktığında az önce sesli konuştuğumun farkına vardım.
"Sana demedim Luca, affedersin," dedim mahcubiyetle. Giancarlo bana öfkeyle bakmaya devam ettiğinde ona sırıtıp bakışlarımı yere indirdim. "Bak ne diyeceğim Luca. Yarın akşam bize yemeğe gelsenize,"dedim. Niye böyle bir şey yaptığına dair mantık arıyorum ama bulamıyorum. Arama, çünkü ben de neden yaptığımı bilmiyorum.
" Tabii neden olmasın, "dediğinde derin bir nefes aldım. Bu da dünden hazırmış.
" Tamam o zaman yarın görüşürüz, " dedikten sonra telefonu Giancarlo'nun eline tutuşturup kendimi banyoya saklamak istedim ama Giancarlo benden hızlı davranıp belimden yakaladığı gibi beni kendine çekti. Sırtımı göğsüne dayayıp hareket etmemi engelledi. Şimdi ne yapacaksın Alya?
Telefonda Luca'yla kısa bir sohbetten sonra telefonu kapatıp yatağın üstüne attı. Sıcak nefesini ensemde hissettiğimde kalbim korkuyla çarptı. Kulağımın dibinde duyduğum sesiyle irkilmeden edemedim. "Şimdi, neler karıştırdığını bana kendin anlatıyor musun? Yoksa ben seni konuşturayım mı?" diye sordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
La Mia Donna +18 İtalyan "l.ll. Seri" (Tamamlandı)
ChickLitEli açıkta olan bacağımı okşamaya başladığında elimle elini tutup geri ittim. Bir anda belimden tutup beni kucağına oturttu. " Bir daha benim olanı benden saklama Alya." " Yoksa? " " Kadınım olman sana bir şey yapamayacağım anlamına gelmiyor. Şans...