Emrimle etrafta temizlik için koşturan çalışanların arasından bacağımdaki yara yüzünden hafif topallayarak geçtim. Bayan Natalina'ya ait olan odanın kapısını açıp içeriye girmeden önce bir süre bekledim.
Bayan Natalina'nın kucağımda can verdiği gecenin üzerinden 2 gün geçmişti. Ve ben, odasına girecek cesareti kendimde yeni bulmuştum. Derin bir nefes alıp verdim. Odadan içeriye adımımı atıp kapıyı ardımdan kapattım. Söylediği çekmeceden siyah kaplı defteri alıp yatağına oturdum. Odası da kendi gibi derli toplu ve temizdi. İç çekip defterin kapağını araladım.
İlk sayfada Merhaba Alya. Yazıyordu.
"Merhaba Bayan Natalina," dedim. Kalbime bir ağırlık çökerken sayfayı çevirdim.
Bu defteri sana kendi elimle vermeyi çok isterim ama nasip olur mu bilemem. Sana anlatamadığım hikayemi buraya yazarak anlatmak istedim. Ben İtalya'da doğup büyüdüm. Babamın iğrenç işlerinden kaçıp kendime bir hayat kurdum. Okulumu bitirdim psikolog oldum. Hayatımın aşkını buldum evlendik bir de oğlumuz oldu. Her şey o kadar güzel o kadar yolunda gidiyordu ki anlatamam. Sanki bir rüyanın içindeymişim gibiydi. Ama her rüyanın bir sonu vardır değil mi? Benim rüyamın sonu kabusla bitti. Eve geldiğimde eşimi kanlar içerisinde buldum. Oğlumun yatağında da 'Kızımın yerine oğlun,' yazan küçük bir not buldum. Babam ondan kaçıp gittiğim için eşimi öldürüp oğlumu alarak beni cezalandırdı. Eşimin acısını çekemeden oğlumun peşine düştüm. Ama hiçbir şekilde babama ulaşamadım. Benim babam senin şu an o nefret ettiğin efendilerden siyah koltuğa sahip olan adam. Ben yıllarca oğlumu aradım durdum ama ulaşamadım. Babama çok kez haber gönderdim geri çevirildim. Pes ettiğimde babam, Greta ile bana haber gönderdi. Benden senin doktorluğunu yapmam ve Greta'nın senin için verdiği ilaçları düzenli bir şekilde kullanmanı sağlamam istendi. Bunları yaptığım takdirde oğluma yeniden kavuşabileceğimi söylediler. Ben hiç düşünmeden kabul ettim. İşin sonunda evladıma kavuşabilecektim sonuçta. Tanımadığım bir kıza zararımın dokunup dokunmaması umurumda değildi. Ama işler umduğum gibi gitmedi. Daha seninle ilk görüşmemizde sana karşı kendimi suçlu hissetmeye başladım. Yaşadıkların çok ağırdı bir de benden istenilen şeyi yapsaydım hayatın tamamen karanlığa hapsolacaktı. Yapamadım kendi oğluma kavuşmak için senin hayatını karartamadım. Belki sana yeterince belli edemedim ama seni benden çaldıkları evladımın yerine koydum. Seni kendi evladım bildim seni çok sevdim güzel kızım. Babamın derdi diğer efendiler gibi senin bebeklerin değil. Babamın tek derdi Marino ailesinin kökünü bu dünyadan kazımak. Öyle intikam için falan da değil kendi ailesinin Marino ailesinin yerine geçmesini istiyor. Yani anlayacağın daha çok güç ve saygı istiyor. Benden çaldığı oğlumu da bu hayalle yetiştirmiş. Kendisi gibi merhametsiz, duygusuz güce aşık bir adam. Oğlumu bir kez gördüm o da kendisi beni bulup karşıma çıktı. Seni zehirlemediğim için benden nefret ettiğini benim gibi aciz bir annesi olduğu için benden tiksindiğini söyledi. Oğlumun gözlerinde o çok nefret ettiğim babamı gördüm Alya. Kaçtığım hayatım hayat verdiğim bir canda yeniden hayat bulmuş.
Odanın kapısı açıldığında dolu gözlerimi defterden çekip gelen kişiye baktım. Giancarlo rahat bir nefes alıp yanıma geldi. Yanıma oturup başımdan öptü. "Her yerde seni aradım. Ne yapıyorsun burada?" diye sordu.
Başımı omzuna yaslayıp tekrardan deftere baktım. "Bayan Natalina'nın benim için hazırladığı defter," dedim.
Sayfayı Giancarlo'nun okuması için çevirmedim. Giancarlo okumayı bitirdiğinde "Bayan Natalina efendilerden birinin kızı mıymış yani? " diye sordu.
Sayfayı çevirirken "Öyleymiş," dedim.
Armando Rossi... "Oğlum"
Altı çizili ismin altında yazanları okumadan önce kafamı Giancarlo'nun omzundan kaldırıp yüzüne baktım. "Bu isim sana tanıdık geliyor mu?" diye sordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
La Mia Donna +18 İtalyan "l.ll. Seri" (Tamamlandı)
ChickLitEli açıkta olan bacağımı okşamaya başladığında elimle elini tutup geri ittim. Bir anda belimden tutup beni kucağına oturttu. " Bir daha benim olanı benden saklama Alya." " Yoksa? " " Kadınım olman sana bir şey yapamayacağım anlamına gelmiyor. Şans...