Giancarlo kalbinin üzerindeki elimi sıkıca tutup arabaya doğru yürümeye başladı. Her ne kadar bakmamak için dirensem de bize öfkeyle bakan Enrico'ya baktım. Kararan bakışları benimle buluştuğunda gülümsedi.
"Buradan bakınca hiç de özgür bir kuşa benzemiyorsun Alya," dediğinde kaşlarımı çattım.
Olduğum yerde durduğumda Giancarlo elimi sıktı. Benimle birlikte duran gözleri üzerimde olan Carlo'ya bakmadan Enrico'ya anlamaz gözlerle baktım. "Kimsin sen?" diye sordum.
"Kendin hatırla," dedi arabasına doğru yürürken. Giancarlo elimi daha sert sıkınca yüzümü acıyla buruşturup ona baktım. Öfkeyle Enrico'ya bakıyordu.
"Carlo," dedim sadece onun duyabileceği şekilde. Bakışları anında bana dönerken yüzümde gördüğü acıyla elimi hemen bıraktı. Elini bu sefer belime götürüp beni yürütmeye devam etti. Arabanın açık olan ön kapısına ilerlediğimizde durdum. "Sen kullanmasan olmaz mı?" diye sordum. Çok öfkeliydi. Bu halde araba kullanırsa kesin bizi öldürürdü.
Alnıma küçük bir öpücük bırakıp geri çekildi tekrar yürümeye başladığımızda yine ön koltuğa oturmamı sağladı. Emniyet kemerimi kendi eliyle takıp kapımı kapattı. Şoför koltuğuna oturduğunda yüzü hâlâ gergindi ama arabayı oldukça sakin kullanıyordu.
Ona baktığımı anlamış olacak ki bakışlarını bana çevirdi. Dudağının kenarı patlamıştı. Sağ kaşının da patladığını gördüm. Yüzünde birkaç kızarıklık vardı ama buna rağmen az önceki kavgadan iyi çıkmıştı. Bakışları bir süre yüzümde oyalandıktan sonra tekrar yola döndü.
Ben de önüme dönüp akıp giden yolu izlemeye başladım. Aklımda Enrico'nun söyledikleri vardı. Özgür kuş muhabbetini herkes bilmezdi. Peki kimdi bu adam? Halamın evinde ne işi vardı? Neden bana sarılmıştı? En önemlisi ise neden Giancarlo'ya beni çaldığını söylemişti?
Kucağımdaki eli başka bir el kavrayınca irkilmeden edemedim. Giancarlo elimi dudaklarına götürüp avuç içimi öptükten sonra elimi bırakmadan vitesin yanına koydu.
"O herifi düşünmeni istemiyorum," dedi. Aklımdan geçenleri okumuş gibi kurduğu cümleye kısa süreli bir şaşkınlık yaşadım.
"Kimdi o, neden öyle konuştu?" diye sordum.
Derin bir nefes alıp arkasına yaslandı. Gaza daha fazla yüklenmesinden Enrico hakkında konuşmak istemediğini anladım. Bana cevap vermeyeceğini anladığımda başımı tekrar yola çevirdim. Araba yavaşladığında geldiğimiz yere baktım. Geniş bir sokağın içerisinde farklı dükkanlar bulunuyordu. Kapım açıldığında Giancarlo elimi bırakıp arabadan inmişti. Kapımı açan adama baktım. Giancarlo'nun adamlarından birisi olduğunu üzerindeki siyah kısa kollu tişört ve siyah pantolondan anladım. Diğerleri gibi o da oldukça fit bir vücuda sahipti.
Arabadan inip beni bekleyen Giancarlo'nun yanına ilerledim. Yüzünde benim çok az, ama etrafındaki herkesin hep gördüğü duygusuz sert bir ifade vardı. Dışarıdan bakılınca insanı korkutan bir ifadeydi. Birlikte önünde durduğumuz binaya doğru yürüdük.
Siyah iki kanatlı kapının önünde duran diğerleri gibi giyinen iki adamdan birisi bizim için kapıyı açıp beklemeye başladı. Kapıdan içeriye girdiğimizde bizi geniş bir koridor karşıladı. Uzaktan kulağa gelen müzik sesiyle ortamın gündüz olmasına rağmen loş bir havaya sahip olmasından burasının bir bar olduğunu düşündüm. Koridoru geçtikten sonra önümüze çıkan beş basamaklı merdiveni inmeye başladığımızda müzik sesi anında kesildi. Kafamı kaldırıp etrafıma bakındım. Gündüz olmasına rağmen birçok insan ellerinde kadehlerle ortadaki boş alanda müzik kesilmeden önce dans ediyor olmalılardı. Ama şimdi hepsi durmuş pür dikkat bize bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
La Mia Donna +18 İtalyan "l.ll. Seri" (Tamamlandı)
ChickLitEli açıkta olan bacağımı okşamaya başladığında elimle elini tutup geri ittim. Bir anda belimden tutup beni kucağına oturttu. " Bir daha benim olanı benden saklama Alya." " Yoksa? " " Kadınım olman sana bir şey yapamayacağım anlamına gelmiyor. Şans...