La Mia Donna +18 İtalyan "l.ll. Seri" (Tamamlandı)

26🌑

"Sana bir şey olmasına izin vermem. Sakın korkma tamam mı?" Dudaklarımı bana korkuyla bakan Alya'nın alnına götürdüm. Alnından öptükten sonra dolaba ilerleyip içerisinden iki tane silah çıkardım. Birisini ateş etmeye hazır hale getirip Alya'nın eline tutuşturdum. İlk aşama tamamdı. Diğer silahı da belime koyup elindeki silaha korkuyla bakan Alya'ya baktım.

Titreyen göz bebekleriyle bana baktı. "B-ben ne yapacağım bu silahla?" diye sordu.

Ellerimi yanaklarına yerleştirip bana bakmasını sağladım. "Eğer bir şey olursa kendini korumanı istiyorum. Daha önce yaptın yine yapabilirsin," dedim.

Dolan toprak rengi gözleriyle gözlerimin içine baktı. "Carlo hayır. Ben bunu bir daha kullanmak istemiyorum," dedi. Gözünden düşen bir damla yaş yanağından süzülerek boynuna indi. Dişlerimi sıktım. Şu an sakin olmam gerekiyordu.

"Kendin için kullanmanı istiyorum Alya. Eğer birisi buraya gelirse hiç düşünmeden kullanacaksın bu silahı. Anlaşıldı mı?!" dedim sertçe. Dudaklarını birbirine bastırıp başını salladı. "Aferin benim kızıma. Şimdi gitmem gerekiyor beni burada bekle," dedim alnından tekrar öpüp ellerimi çektim. Daha fazla onu ağlarken görmek istemediğimden hızla arkamı dönüp odadan çıktım.

Küçük koridora çıktığımda derin bir nefes alıp boynumu eğerek kütlettim. Kolumdaki saate baktığımda daha da öfkelendim. Silah seslerine doğru yürürken bir an önce Federico'yu bulup bir güzel benzetmek istiyordum. Koridordan çıktığımda elindeki şişeyi yere boşaltan adama baktım. Beni fark eden adam koşarak yanıma geldi. "Federico nerede?! "diye sordum sertçe.

" Aşağıda patron."

Merdivenlere yöneldiğimde bir kurşun omzumu sıyırdı. Ben öfkeyle omzuma bakarken silah sesleri anında durdu. Gözlerimi yumup dudağımı dişledim. Gözlerimi açtığımda silah sesleri devam etti. Basamakları ikişer ikişer inerken gözüm Federico'yu arıyordu. Aradığımı bulduğumda Federico silahını doğrulttuğu adamın kafasına sıkıyordu. Yanına gittiğimde kolundan tutarak kenara çektim.

"Daha yarım saat var Federico!" dedim dişlerimi sıkarak.

Federico yeşil gözlerini gözlerime diktiğinde gerginliğini görebiliyordum. "Bayan Rayne buraya gelmek için yola çıkmış. O yüzden erken başlatmak zorunda kaldım Patron," dedi.

Federico'nun kolunu bıraktım. Elimi saçlarıma götürüp sıktım. "Hay sikeyim böyle işi!" Burun kemerimi parmaklarımla sıkıp düşünmeye çalıştım. "Diğerlerine haber uçurdunuz mu?" diye sordum.

"Bayan Rayne'den önce burada olurlar."

"Elinizi çabuk tutun. İğne yapmaya fırsatım olmadı. Alya'nın yanına adamı hemen gönder," dedim. Federico bana başını sallayıp parmağını kulağındaki kulaklığa götürdü. Bir süre dinledikten sonra yeşil gözleri beni buldu.

"Bayan Alya kriz geçirmiş," dedi öfkeyle.

Merdivenleri koşarak çıktım. Odaya geldiğimde Alya'yı yerde başını dizlerinin üzerinde buldum. Ona doğru yürüdüğümde hemen yanıbaşında elinde şırıngayla dikilen kadın elini havaya kaldırıp beni durdurdu.

"Senin yapamadığın iğneyi ben yaptım. Bırak dokunma on dakika sonra uyanır," dedi.

Onu umursamayarak Alya'nın yanına gidip yanına oturdum. Başını dizlerimin üzerine koyup yüzüne baktım. Yüzü bembeyaz olmuştu. Terlediği için yüzündeki makyajı akmıştı ama bu haliyle bile çok güzeldi. Tüm bunları haketmeyecek kadar güzeldi hem de.