"Bu ev, kızları yerleştirdiğin evlerden birisi mi?" diye sordum önümde yürüyen Giancarlo'ya.
Daha evin bahçesine adım atar atmaz eve aşık olmuştum. Neyse ki dağ ayısı önünde yürüyor da ağzından akan suları görmüyor. Tamam evi çok beğendim de o kadar da değil. Ağzını kapa Alya. Sen bir sussana ya.
Koridor boyunca hangi ressama ait olduğunu bilmediğim duvarda asılı tablolara bakarak yürüyordum ki bedenim sert bir cisme çarptı. Kafamı kaldırıp sert cisim diye nitelendirdiğim Giancarlo'ya baktım.
"Kızlar?" dedi sorarcasına.
"Evet kızlar. Hani sana ait olan evlere yerleştirdiğin kızlar. Hani ara sıra yanlarına gittiğin kızlar," dedim öfkeyle. Sana ne oluyorsa? Hayırdır ne bu öfke?
Giancarlo çatık kaşlarla bir süre yüzüme baktıktan sonra alt dudağını ısırarak gülmeye başladı. Bozuldu bu. Geri iadesi falan var mıydı bunun? Halama sormak gerek. Giancarlo'nun sessiz gülüşü bir süre sonra yerini kahkahaya bıraktığında omzuna çarparak yanından geçip yürüdüm. Sanki nereye gittiğini biliyorsun da. Bir evin girişinde koridor varsa ucunda mutlaka salon vardır. Çok bilmiş seni.
Tahmin ettiğim gibi koridorun sonu geniş bir salona çıkmıştı. Eski ama şık duran mobilyalar ve antika değerli eşyalarla döşenmiş olan salonun ortasında ortama hiç de uymayan siyah mini etekli uzun saçlarını at kuyruğu yapmış esmer genç ve güzel bir kadın duruyordu.
Benim salona girmemle ellerini mahçup bir ifadeyle önünde bağlayıp başını eğdi. Belime dolanan bir elle kızdan bakışlarımı çekip hâlâ sırıtan Giancarlo'ya baktım. Yanından gitmek istediğimde belimdeki eliyle izin vermedi. Yapıştı sülük gibi.
"Oda hazır mı Sophia?" dedi genç kadına bakarak.
Sophia başını kaldırıp gülen gözlerle Giancarlo'ya baktı. "Hazır efendim," dedi.
Giancarlo tekrar bana baktı. "Aç mısın? Yoksa odamıza geçip dinlenmek mi istersin?" diye sordu. Odamız derken?
"Odamız derken?" dedim iç sesimi tekrar ederek.
Ben dik dik bana gülümseyerek bakan Giancarlo'ya bakarken Sophia salondan çıktı.
"Evet odamız," dedi onaylarcasına.
"Bu evde aynı odada kalmamıza gerek bir durum yok. Bayağı bir odası vardır buranın," dedim.
"Alya sence ben, sen bu evdeyken başka bir odada yatar mıyım?"
"Kızların yanında yatarsın," dedim yalancı bir gülümseme ile.
"Başlayacağım şimdi kızlarına!" dedi öfkeyle. Hah geldi içindeki ayı.
"Başla tabi, özlemişlerdir seni uğra yanlarına. Buraya gelmesen de olur. Hatta sen git halam gelsin," dedim yapmacık bir gülümsemeyle.
Giancarlo gözlerini kısıp yüzüme baktıktan sonra eğilip bacaklarımdan tutarak beni bir anda omzuna attı. "Ben gidecekmişim de halası gelecekmiş! Daha çok beklersin," dedi yürümeye devam ederken.
"Carlo indir beni! Delirdin mi ya? Yaralıyım ben, bu ne rahatlık?"
"Yaran iyileşeli çok oldu Alya," dedi beni susturarak.
"Tamam indir, kendim yürüyebilirim."
Giancarlo bana cevap vermeden başka bir koridora döndü. Başımı sırtından kaldırıp arkamızdan gelen Sophia'ya baktım. Endişeli bir hali vardı. Kocaman açılmış gözlerle yüzüme bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
La Mia Donna +18 İtalyan "l.ll. Seri" (Tamamlandı)
ChickLitEli açıkta olan bacağımı okşamaya başladığında elimle elini tutup geri ittim. Bir anda belimden tutup beni kucağına oturttu. " Bir daha benim olanı benden saklama Alya." " Yoksa? " " Kadınım olman sana bir şey yapamayacağım anlamına gelmiyor. Şans...