Carlo'dan 🌑
"Kimsin sen?" Karımın vicdanına oynayarak onu podyuma çıkmaya ikna eden adama soruyordum bu soruyu. Kim olduğunu en ince ayrıntısına kadar öğrenmiştim ama bir de onun ağzından duymak istiyordum kim olduğunu. Bakalım yalan söyleyecek mi söylemeyecek mi?
"İsmim Simon Giallo. Siz kimsiniz?" diye sordu yumuşak bir sesle.
Rahat tavrıyla ona olan öfkem daha çok artıyordu. "Karısına defilende çıkması için teklif götürdüğün adamım!" dedim sertçe.
Simon denen adam gülümseyerek elini uzattı. "Memnun oldum isminiz neydi?" diye sordu. Bu neden bu kadar rahattı?
Uzattığı eline ters bir bakış atıp adamın yüzüne baktım. Federico kulağıma eğilerek "Adamla konuşmak için bir kafe uygun olmadı sanki Patron. İsterseniz daha uygun bir yerde ağırlayalım kendisini," dedi. Bakışlarımı kafenin içerisinde gezdirdim. Fazla kalabalık sayılmazdı şimdi bu adamın elini kırsam elimi kolumu sallayarak çıkar giderdim. Ama sakin kalmayı tercih ettim. Değişmeye karar vermiştim. Sabırlı ve sakin bir insan olacaktım.
"Sen kaç kişiye defilende çıkması için teklif götürdün de benim kimin kocası olduğumu biliyormuşsun gibi elini uzatıyorsun?" diye sordum.
"Defilemde yirmi manken çıkacak hepsini tanıyorum. Alya Hanım beni siz konusunda uyarmıştı daha önce. Evli olmadığınızı da biliyorum," dedi sırıtarak.
Ne dedi o? Evli olmadığımızı mı söyledi az önce? Öfkeyle ayağa kalktım. "Sikerim sabrını da selametini de! Federico al şu herifi daha uygun bir yere götür!" dedim bağırarak. Her şeye tamam ama bu konuda kimse benden sabır beklemesin. Alya benim karımdı!
Arkamı dönüp çıkışa doğru yürüdüm. Etraftaki insanların şaşkın ve korku dolu bakışları arasında kafeden çıktım. Derin bir nefes alıp arabamın gelmesini bekledim. Federico da koluna girdiği Simon'u sürükleyerek yanıma getirdi.
"Alya Hanım böyle bir durumla karşılaşırsam diye sizi uyarmamı söyledi,"dedi Simon.
Gelen arabama adamın kolundan çekip arka koltuğa ittim. Yanına oturup sakinleşmeye çalıştım. "Peki sevgili karım benim ne kadar öfkeli bir insan olduğumu da söyledi mi sana?" diye sordum.
Federico şoför koltuğuna oturup arkaya döndü.
"Nereye gidelim patron?" diye sordu.Yanımda korku dolu gözlerle bana bakan Simon'a baktım. "Sen söyle Simon nereye gidelim? Seni buradaki evimin bodrumunda mı ağırlayayım? Yoksa senin yeni açtığın mağazanı mı ziyaret edelim?" diye sordum alayla.
"Alya Hanım bana zarar vermeniz durumu-"
"Ben sana zarar vereceğimi mi söyledim az önce? Her şeyi yanlış anlıyorsun ama sen. Tamam o halde Bay Simon'un mağazasını bir ziyaret edelim Federico," dedim arkama yaslanırken.
"Neden mağazama gidiyoruz ki?" diye sordu titreyen sesiyle.
"Camlarını değiştirmen gerekecek ve yeni kıyafetler de dikmelisin. Ve ayrıca -" lafımı tamamlayamadan Simon elimi tuttu.
"Tamam ne istersen yaparım. Lütfen mağazama zarar vermeyin," dedi.
Elimi ellerinin arasından çekip silkeledim. "Biri elimi tutar birisi şeyimi,"diye söylendim. Dibime kadar sokulan adamı itekleyip yan tarafa biraz daha kaydım.Simon elini bana tekrar uzattığında havadaki eline vurdum. "Bir daha elimi tutmaya kalkarsan seni çok fena yamulturum ona göre!" dedim öfkeyle. Adamın bana gülen gözlerle bakması normal mi?
"Peki sen nasıl istersen öyle olsun," dedi yüzüme bakarak.
Federico'ya baktığımda gülmemek için kendini tutmaya çalışıyordu. Uzanıp ensesine vurdum. "Eve gidiyoruz!" dedim sinirle. Niye güldüğü belliydi. Keşke adamı başka bir arabayla götürmelerini söyleseydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
La Mia Donna +18 İtalyan "l.ll. Seri" (Tamamlandı)
ChickLitEli açıkta olan bacağımı okşamaya başladığında elimle elini tutup geri ittim. Bir anda belimden tutup beni kucağına oturttu. " Bir daha benim olanı benden saklama Alya." " Yoksa? " " Kadınım olman sana bir şey yapamayacağım anlamına gelmiyor. Şans...