La Mia Donna +18 İtalyan "l.ll. Seri" (Tamamlandı)

28🥀

"Alya uyan artık bebeğim"

Diego'nun o iğrenç sesini duyduğumda yüzümü buruşturdum. Boynumdaki ağrı varlığını tekrar belli edince gözlerimi açmaya çalıştım ama başaramadım. Bir kapının hızla açılma sesini duydum. Gözlerimi tekrar açmaya çalıştım ama yine başarısız oldum.

Belimdeki varlığını hissettiğim kollar aniden çekilince birisinin acıyla inlediğini duydum. Federico. Bu ses ona aitti. En son Federico'yu yerde gördüğümü hatırlıyordum. Tekrar acı dolu bir inleme duyduğumda gözlerimi zorla da olsa açtım. Etrafımdaki her şey bulanık olsa da nerede olduğumu biliyordum. Odamızda. Üzerime birisi tarafından çarşaf örtüldüğünde artık etrafımı daha net görebiliyordum. Yanımda dikilen Mina endişeli gözlerini yatağın diğer tarafına dikmiş öylece bakıyordu.

Tek elimin üzerinde doğrulup baktığı yere baktım. Giancarlo yere yatırdığı yarı çıplak olan Federico'nun yüzüne ardı ardına yumruklarını geçiriyordu. Aniden yataktan kalktığımda dönen başımla olduğum yerde sendeledim. Mina koluma girip düşmemi engelledi. Dönen başımın durmasıyla sadece iç çamaşırlarıyla olduğumu fark ettim.

Ben şaşkınlıkla kendime bakarken öfkeyle yanıma gelen Giancarlo bileğimden sıkıca tutup beni giysi odasına ilerletti. Kapıyı sertçe çarpıp beni odanın içerisine savurduğunda dengemi sağlayamayıp yere dizlerimin üzerine düştüm. Dizlerimin acısıyla dişlerimi sıkıp Giancarlo'ya baktım. Öfke dolu bakışları bir süre üzerimde dolandıktan sonra dolaba ilerleyip içerisinden çıkardığı rastgele bir elbiseyi bana doğru fırlattı.

"Giy şunu!" dedi tükürür gibi. Ardından arkasını dönüp kapıyı çarparak odaya girdi. Duyduğum seslerle tekrar Federico'yu dövmeye başladığını anladığımda elbiseyi hızla giyip ayağa kalktım.

Kapıyı açıp içeriye girdiğimde bu sefer Federico'yu tekmelediğini gördüm. Koşarak gidip kolundan tutarak onu Federico'dan uzaklaştırmaya çalıştım. Ama beni sert bir şekilde iteklemesiyle geriye doğru düştüm. Kafam sert bir şeye çarparken gözlerim bir kez daha karardı.

🥀

Kafamdaki ağrı yüzünden bağırarak gözlerimi açtım. Bacaklarımı kendime çekip başımı dizime vurmaya başladım. Ellerimi saçlarıma götürüp saçlarımı yolarcasına çekiştirmeye başladığımda elime bir ıslaklık bulaştı. Gözlerimi açıp elime bulaşan sıvıya baktım. Kopan saç tellerime bulaşan kırmızı sıvı midemi bulandırdı. Kafamdaki ağrıya karnımdaki ağrı da eşlik edince acıyla iki büklüm olup bulunduğum yatakta cenin pozisyonu aldım.

Karşımdaki tekli koltukta elindeki içki kadehiyle beni izleyen adamı gördüm. Gözleri artık gökyüzünden daha mavi bakmıyordu. Eskisi gibi buz gibiydi bakışları.

Gözlerimi yumup acının dinmesini bekledim. O halde ne kadar kaldım bilmiyorum ama epey bir zaman olduğundan eminim. Gözlerimi tekrar açtığımda yanımda Giancarlo vardı. Kafasını hafif yana eğerek elinin tersiyle saçlarımı okşadı. Kendimi geriye çekerek oturur pozisyona geçtim. Bana dik dik bakıp elini tekrar saçlarıma götürdü. Saçlarımı tekrar okşamaya başladığında kendimi tutamayarak ağlamaya başladım.

Kafasını bana yaklaştırıp birkaç saniye yüzüme baktıktan sonra saçlarımdan elini hızla çekti. Ayağa kalkıp bileğimden tutarak beni de kaldırdı. Sürükleyerek beni peşinden götürüyordu. Koridora çıktığımızda Mina korku dolu gözlerle bana baktı. Bakışları beni sürükleyen adama kaydığında hemen yere bakmaya başladı. Koridorun sonundaki merdivenlerden iki kat indikten sonra karşımıza çıkan kapıdaki koruma bize kapıyı açtı. İçeriye girdiğimizde burasının bodrum olduğunu anladım.

Tepesinden sarkan ışığın aydınlattığı dağılan yüzüyle Federico'yu gördüğümde ağzımdan kaçan çığlığa engel olamadım. Giancarlo bileğimi daha sıkı tutarak beni Federico'ya doğru fırlattı. Federico'nun ayaklarının dibine düştüğümde kafamı kaldırıp ona baktım. Yarı baygın bir vaziyetteydi.