La Mia Donna +18 İtalyan "l.ll. Seri" (Tamamlandı)

12🥀

"İndirin silahlarınızı!"

Arkasından sırtına vuran arabanın beyaz farları Bayan Rayne'nin silüetini gözler önüne sererken Diego sertçe yutkundu. Bakışlarımı Bayan Rayne'nin karanlık ve sert yüzünden yere kucağında Federico ile dizlerinin üzerine çöken adama çevirdim. Diego'nun ensesine dayadığım silahı yerdeki adama doğrulttum. "Kalk ayağa!" dedim.

Adam yorgunlukla bana baktı. "Daha fazla taşıyamam çok ağır."

Tam ağzımı açıp kızacaktım ki kapının önündeki adamlardan ikisi koşarak Federico'yu yerden kaldırdıkları gibi götürdüler. Bakışlarımı Bayan Rayne'ye çevirdim. " Onu hastaneye götürecekler merak etme, " dedi sakin bir sesle. Sert bakışlarını Diego'ya çevirdi. "Sana gelince Diego. Seni kendi ellerimle Giancarlo'ya teslim edeceğime sana yemin ederim," dedi kararlılıkla.

Giancarlo'nun hayatta olduğunu öğrenmek içimi bir nebze rahatlatmıştı.
Adama doğrulttuğum silah, artık elime ağır gelmeye başladığında kolumu indirdim.

Kapıdan çıkmak için adım attığım sırada ensemde soğuk bir demir hissettim. "Başımıza ne çok iş aştın seni küçük orospu." Gözlerimi Bayan Rayne'ye diktim. Yüzüne yerleşen endişeyle gözleri kocaman açılmış bana bakıyordu. Kapının önündeki adamlar tekrardan silahlarını doğrulttu. Hemen önümdeki Diego histerik bir kahkaha atıp geriye doğru bir adım atarak yanıma geldi. Arkamdaki silahı tutan adama bakıp gülümsedi.

Az önce ayağına sıktığım adamlardan birisini yaralı halde içeride bırakmıştım. Ve şu an ensemdeki silahı tutan el, çok büyük bir ihtimalle o adama aitti.

Diego sırıtarak Bayan Rayne'ye baktı.
"Eee yengeciğim Giancarlo'ya benden selam söylersin artık," dedi. Bir elini boynuma götürüp elinin tersiyle okşadı. Bedenimi geri çekmek istediğimde emsemdeki silah baskısını artırdı. Diego sırıtarak bana bakıp alt dudağını yaladı.
"Bacağıma sıktığın kurşunun hesabını sana bağırta bağırta ödeteceğim Alya."

Onun yüzüne tükürüp Bayan Rayne'ye baktım. "Eğer bu adamın buradan benimle gitmesine göz yumarsan sana da yazıklar olsun Patroniçe," dedim.

Bayan Rayne yüzünü acıyla buruşturup gözlerini yumdu. Gözlerini tekrar açtığında nefretle Diego'ya baktı. "Yeğenimi bırakman karşılığında ne istiyorsun Diego?," diye sordu.

"Hayır onunla pazarlık yapmayacaksın! Duydun mu beni? Sen sık kafama. Ama bu şerefsizin beni götürmesine asla izin verme!" diye bağırdım.

Diego boynumu okşayan elini bir anda boğazıma sardı. Dibime kadar gelip dudaklarını kulağıma yaklaştırdı. "Şşiii, sana büyükler konuşurken susman gerektiğini söyleyen olmadı mı hiç? Ama merak etme senin için pazarlık yapmayacağım Alya. Çünkü sen demek ; Patroniçe demek," dedi.

" Diego, bırak Alya'yı! Ne istediğini söyle," dedi Bayan Rayne.

Diego yanağımdan öperken yüzümü buruşturdum. Boynumdaki elini ve bana olan yakınlığını bozmadan yüzünü Bayan Rayne'ye çevirdi." Ne istediğim sence de açık değil mi yengeciğim?! İstediğim şey şu an elimin altında. "

" Saçmalama Diego! Alya'yı alamazsın! "

" Patronluğa giden yolun Alya'dan geçtiğini öğreneli çok oldu yengeciğim. Bu yoldan hiçbir şey beni alıkoyamaz. Ne sen, ne de küçük oğlun," dedi alayla.

" Ateş edin!" dedim sertçe. Adamlar başlarını Bayan Rayne'ye çevirdi. Bayan Rayne kararsızlıkla yüzüme bakıyordu.
" Ölecek olan benim. Size ateş edin dedim!" Adamlar Bayan Rayne'den bir emir bekleyerek bakmaya devam ettiler.

" İndirin silahlarınızı," dediğinde Diego kocaman bir kahkaha attı.

"Vay be Patroniçeye bak sen. Herkese diz çöktüren kadın, şu an bana diz çöktü," dedi gülerek.

Gözlerimi Bayan Rayne'den ayırmadan hâlâ elimde tuttuğum silahı kafama götürdüm. "Bu adam bana dokunduğunda zaten öleceğim. En azından kendimden tiksinerek ölmemiş olurum," dedim gözümden yaşlar akarken.

"Alya yapma hayır! " diyen Bayan Rayne'yi umursamadan tetiğe bastım. Ama silah patlamadı. Diego elimdeki silahı hızla alırken küfretti.

" Lanet olsun, deminden beri boş silahla bize neler yaptırdın. Ama merak etme bunun bedelini sana ödeteceğim. Çığlıklarını toprağın altındaki anne ve baban bile duyacak. "

Elimde tuttuğum silahın kurşunun bittiğinden haberim yoktu. O tetiğe basarken anneme verdiğim sözü unutmuş gerçekten ölmek istemiştim.

"Şimdi yengeciğim müsaade edin de biz geçelim," dedi Diego. Başımı iki yana salladım. Beni götürmesine izin vermesin istedim. Ne olursa olsun beni onun eline bırakmamalıydı.

Bayan Rayne adamlara çekilmelerini emretti. Diego kolumdan tutarak arkamızdaki adam da ensemden silahı çekmeden dışaraya doğru yürümeye başladık. Bayan Rayne'nin yanından geçerken göz göze geldik. "Hala... Lütfen beni onun eline bırakma," dedim ağlarken.

Bayan Rayne'nin yüzü ona söylediğim şeyle şaşkınlığa büründü. Sağ elini takip ettiğimde belinin arkasında olduğunu gördüm. Gözlerimi kısıp beni çekiştiren Diego'ya direndim.

"Yürü hadi!" diyen Diego'ya kısa bir bakış attım.

Arkamdaki adamın sıcak nefesini rahatlıkla hissedebiliyordum. Yutkunup Bayan Rayne'ye tekrar baktım. Bulunduğumuz duruma rağmen gözlerinin içi parlıyordu. Gözlerime kararlılıkla bakıp kaşlarını çattı. Başımı hafifçe aşağı yukarı salladığım sırada Bayan Rayne belindeki elinde tuttuğu silahı Diego'ya doğrulttu. Ben de kafamı sertçe arkaya attım ve bir adım öne gittim.

Arkamdaki adamın acıyla karışık ettiği küfürlerin içinde bir silah sesi duyuldu. Diego'nun kolumdaki eli gevşedi. Bayan Rayne bana doğru geldiğinde Diego'yu kafasına silah dayayıp yere yatırıyorlardı. İç sesimi duymayı çok istiyordum geri gelsin bana olup olmadık kızsın istiyordum. Ama yoktu. Neredeydi?

Etrafımdaki her şey ağır çekimde ilerliyordu. Dizlerimin üzerine düştüğümde bedenim sağ tarafa doğru yattı. Başım Bayan Rayne'nin dizlerinin üzerine düştü. Göğüs kafesimde patlayan çok büyük bir acı vardı. Zorlukla nefes almaya çalışırken Bayan Rayne'nin gözyaşları yağmur damlaları gibi yanağıma düşüyordu. Benim için ağlayan bu kadın benim halamdı. Annem ve Angy'den sonra, benim için ağlayan tek insan. Bu kadın benim ölmemi istemiyor muydu? Neden şimdi benim için ağlıyordu?

Dudaklarıma acı bir tebessüm yerleşti. Kesik kesik aldığım nefeslerin içinde kulağıma halamın hıçkırıkları doldu. Göz kapaklarım titredi. Gözümün kenarından akan bir damla yaş, kulağıma doğru bir yol çizdi kendine.

Nefes aldım... O bir damla yaş halamın yüzüme damlayan yaşlarıyla birleşti.

Nefes verdim... O damlalar boynuma indi. Şah damarımın üzerinden akıp köprücük kemiğimin çukurunda birikti.

Nefes alamadan her yer karardı...

🥀

Kısacık bir bonus bölümüydü. :)

İnstagram: me_emosss 🎈