La Mia Donna +18 İtalyan "l.ll. Seri" (Tamamlandı)

17🥀

Kısa boylu tahminen 40'lı yaşlarında olan çalışan kadını ağır adımlarla takip ettim. Bir kapının önünde durduğumuzda kapıyı tıklatıp açılmasını bekledi. Sarışın genç bir kadın kapıyı açtığında takip ettiğim kadın bana baktı. Sarışın kadının ela gözleri beni bulduğunda gülümsedi. Eliyle beni içeri buyur etti. Odaya girer girmez burnuma portakal çiçeği kokusu doldu. Bakışlarım odanın içerisindeki yatağı bulduğunda hızlı adımlarla yatağa ilerledim.

Bej renkli yorganın içinde savunmasız bir şekilde uyuyan kadının elini tutup yanına oturdum. Yüzü solmuş göz altları ve dudakları morarmıştı.

"Sizinle olan telefon görüşmesinden sonra sinir krizi geçirdi. Doktor zamanında müdahale edince neyse ki ciddi bir durum söz konusu değil. Ama çok yorgun düştü. Hanımefendiyi hiç böyle görmemiştim," dedi sarışın kadın.

Ona başımı sallayıp derin bir nefes aldım. Halamı arayıp o eve gelmesini söylediğime çok pişmandım. Sen nereden bilebilirdin ki? Giancarlo'nun davranışından bir şeyler olduğunu anlamalıydım. Yine de bilemezdin. O yüzden kendini suçlamayı bırak.

"Ben görmüştüm," dedi orta yaşlardaki kumral kadın. Kahverengi gözleri gözlerimi buldu. "20 yıl öncesine kadar hep böyle krizler geçirirdi," diye ekledi. Ondan bakışlarımı çekip halamın solan yüzüne çevirdim. Carlo şu an 32 yaşında. Carlo'yu halamın elinden aldıklarında 7 yaşındaymış. Bu durumda halam 5 yıl boyunca kendini toparlayamamıştı. Görüldüğü üzere hala da toplamış sayılmaz.

Ben anne değildim o yüzden evladından ayrı kalmanın nasıl bir acı olduğunu bilemezdim ama çektiği acıyı görüyordum. Giancarlo nasıl oluyor da bu kadar kör oluyordu? At gözlüğü takmış da ondan.

"Doktor bir şey söylemedi mi, ne zaman uyanırmış?" diye sordum.

"Sakinleştirici iğne yaptılar. Bu gece uyur büyük bir ihtimalle," dedi sarışın kadın.

Odanın kapısı tıklatıldığında hepimiz kapıya baktık. Dış kapıdaki adamlardan birisi ellerini önünde birleştirip bana baktı. "Bay Giancarlo sizi beklediğini ve elinizi çabuk tutmanız gerektiğini söyledi efendim," dedi.

Adama göz devirip tekrar halama baktım. "Daha 5 dakika olmadı. Az beklesin," dedim.

"İletirim efendim," dedikten sonra kapıyı kapatıp gitti.

Sarışın kadına baktığımda ağzı açık bana bakıyordu. "Sen hep burada mısın?" diye sordum. Ağzını kapat sinek kaçacak.

"Evet buradayım efendim," dedi kendini toparlayarak.

"Telefon numaranı bir kağıda yaz bana ver," dedim. Elimizde telefonumuz var da ben mi bilmiyorum? Kadın başını sallayıp odadan çıktı. Ayağa kalkıp halamın yanağından öptüm. "Söz veriyorum, tekrar geleceğim," dedim.
Kumral kadına döndüm. "Uyandığında ona uğradığımı söyler misiniz?" diye rica ettim.

"Söylerim küçük hanım," dedi gülümseyerek. Bu teyzeyi halandan daha çok sevdim. Ayrı bir aurası var.

Halama son kez bakıp kapıya doğru yürüdüm. Kapıdan çıktıktan sonra sarışın kadının bana getirdiği kağıdı elinden alıp geldiğim yoldan geri yürüdüm. Evden çıktığımda Giancarlo'nun direksiyonun başında öfkeyle etrafına baktığını gördüm. Eee bu bıraktığımız gibi duruyor. Ne bekliyordun ki? En azından sakinleşmesini.

Arabaya doğru yürüdüğümde öfkeli bakışları beni buldu. Alya arabaya binmesen mi? Binmeyeyim de burayı başımıza yıksın. Adamlardan birisi koşarak kapımı açtığında tebessüm ederek teşekkür ettim. Yerime oturup Giancarlo'nun bakışlarını umursamadan rahat bir tavırla emniyet kemerimi takıp arkama yaslandım.