47 🌑 🌹

6K 410 164
                                    

3.gün

"Merhaba oğlum. Doktorun hayati tehlikeyi atlattığını söyledi. Senin Alya'yı bırakıp gitmeyeceğini biliyordum. Onu senin hayatına ben sokmuş olsam da ne yalan söyleyeyim seni ondan kıskanıyorum. Evet oğlumu sevdiği kadından kıskanıyorum. Bana göstermediğin sevgini ona gösterdiğin için kıskanıyorum. Biliyorum hakkım değil ama elimde de değil. Bugün yanıma geldi. Esti gürledi gitti. Onda kendimi görüyorum. Ben zamanında nasıl seni kurtarabilmek için patroniçe olduysam o da seni ve bebeğini korumak için patroniçe oldu. Eminim ki benden bile daha güçlü bir patroniçe olacak. Bana 'Haddini bil' dedi. Onunla o kadar gurur duyuyorum ki anlatamam. Şu an benden nefret ediyor hatta beni ve efendileri düşmanı belledi. Amacım da oydu zaten benden nefret etmesi. Sadece benden değil herkesten nefret etmeli ki güvenmesin de. Akıllanıyor evde pişen yemeği ilk önce pişirenlere yediriyor sonra da kendi yiyor. Oturup senin yasını tutmak yerine seni nasıl koruyabileceğinin yollarını arıyor. Alya artık olması gerektiği gibi davranıyor. O çok güçlü bir kadın. Senin kadının Carlo. Tahminime göre seninle hemen evlenme planı yapıyor olmalı şu an. Seni başka türlü koruyamayacağını biliyor çünkü. Enrico konusuna gelirsek. Sen gözlerini açmadan ona ceza veremem ama sen uyandığın gün gerekeni yapacağımı bil oğlum. Sana 'beni affetme' dedim ama içten içe beni affetmeni o kadar çok istiyorum ki anlatamam. Seni çok seviyorum oğlum."

Alnıma değen sıcak dudaklar ve saçımda gezen parmaklarla şimdiye kadar hiç hissetmediğim duyguları hissediyordum. Neydi bu? Anne şefkati dedikleri şey böyle bir şey miymiş? Ben hiç tatmadım ki bu duyguyu nasıl bileyim nasıl hissettirdiğini? Her şeye rağmen güzel bir duyguymuş. İnsanın içindeki buzları eritecek kadar güzel.

"Tekrar geleceğim oğlum. Tabi patroniçen izin verirse." Saçlarımdaki el yavaş yavaş uzaklaşırken farkına vardığım gerçekle baş başa kaldım. Alya yeniden patroniçe olmuştu. Bu demek oluyor ki efendilerle bir görüşme yapılmıştı. Umarım sevgilimin üzerine çok gitmemişlerdir eğer onu üzdülerse canlarını bizzat ben yakacağım.

Ayrıca annemin söylediği başka bir şey daha vardı. Alya benimle evlenme planları yapıyor olamazdı değil mi? O her fırsatta benden kurtulmaya çalışırken benimle evlenmek istemezdi. Hele ki ben uyurken bunu yapmazdı herhalde. Yoksa yapar mıydı? Söz konusu Alya olunca ondan her şeyi beklerdim de kendini bir ömür boyu bana mahkum hissedeceği bir evliliği yapmak isteyeceğini beklemezdim. Evlilik ona mahkum hayatı gibi hissettiriyordu bunu kendisi söylemişti.

Ben daha ne kadar kendi kendime konuşacağım? Gözlerimi açmak istiyorum ama bir türlü başaramıyorum. Ne zamandır bu haldeyim?

4. Gün

"Naber yakışıklı beni özledin mi? Ben seni çok özledim. Sana şu halini hiç yakıştıramadım doğrusu. Nerede o dimdik ayakta duran Gian? İntikamını aldın vaz mı geçtin artık güçlü durmaktan?"

Günlerdir herkesin sesini duymuştum ama Sophia'nın sesini ilk defa duyuyordum. İntikamımızı alırken onu dahil etmediğimiz için bize kızgındır diye düşündüğümden beni ziyarete gelmediğini sanmıştım. Ama o gelmişti.

" Seninki ortalığı kasıp kavuruyor. Arkasında patron olmadığı için onu küçümseseler de Alya onları çok güzel pişman ediyor Gian. Eh bir de hormonları var ki ne çektiğimi bilemezsin. Sanki çocuğun babası benim de her kahrını ben çekiyorum hatunun,"dedi gülerek."Bu durumdan şikayetçi değilim ama Alya aşerdiğinde onun için o mevsimi olmayan meyveyi senin bulup getirmeni istiyorum. Ya da sokakta gördüğü bir çocuk yere düşüp dizini kanattı diye ağladığında senin teselli etmeni istiyorum Gian. Bunlar seni babalığa hazırlayacak olan şeylerden sadece birkaçı. Ben biliyorum sen çok iyi bir baba olacaksın. Sakın kendinden ve onlardan vazgeçme," dedi.

La Mia Donna +18 İtalyan "l.ll. Seri" (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin