Helloo elmalı turtalarım ben geldimm. Nasılsınız, umarım iyisinizdir💜🍏
Yine hüzünlü bir bölümle geldik iyi mi🥺
Medya bölüm şarkımız olsun🎶
"Gitme, kal!
Ya da beni de yanına al da kalmayayım
Bir başıma bu diyarda
Sensiz olamam, yapamam
Beni de al yanına.."
İyi okumalarr..
_____
-Nevra'nın bir babası var delikanlı, artık onun hep yanında olacağı kabullenmese de peşini bırakmayacağı bir babası var!
Rüzgar beni arkasına alarak kendisini önüme siper etti.
-Sabahın bu saatinde bu adam burada ne arıyor Nevra? Sana zarar vermedi değil mi? Kimsiniz siz? O adamın yakını mısınız? Burada ne işiniz var? Ayrıca ne saçmalıyorsunuz? Rüzgar'ın sırtından görebildiğim kadarıyla gülümseyerek bir kaç adım yaklaştı. Rüzgar sıkıca beni arkasında tutarken adam konuştu.
-Düşündüğümden daha çok koruyorsun ve seviyorsun Nevra'yı delikanlı. Bu sanırım iyi bir şey. Kapıda kaldınız içeri geçmeyelim mi? arkasından çıkmak için bir adım attığımda beni durdurdu.
-Güzelim tehlikeli birisi olabi- gözlerinin içine baktım ve titreyen sesimle fısıldadım.
-Sana ihtiyacım var yanımda olur musun? Tereddüt etmeden arkamızda kalan kapıyı kapatıp elimi sıkıca kavradı.
-Sen istesen de istemesen de hep yanındayım ve olacağım, beraber içeri yürüyüp az önceki ikili koltuğa oturduk. Semih bey -yani şu anlık ne diyeceğimi bilemiyorum- ellerimize bakıp hafifçe gülümsedi ve bana döndü.
-Kızımın sevgilisi olmasını sonra konuşacağız şimdi konumuza dönelim.
-Kızım mı? Rüzgar kapıda söylediği cümleyi anlamamış olacak ki ona döndüm.
-Gerçek babam olduğunu söylüyor. Elinde annemin kendisine yazdığı mektuplar var. Geçerli bir sebebi var, dikkatlice Semih beyi süzüp bana döndü.
-Siz gerçekten benziyorsunuz. Baban olma ihtimali yüksek mi?
-Sanırım oldukça yüksek, gözlerini kapatıp derin bir nefes verdi.
-Alt üst oldun değil mi? Keşke daha erken gelseydim. Tek başına yüzleşmek zor gelmiştir sana. Özür dilerim bir tanem, büyük bir sevgiyle baktım gözlerine. Gelen öksürük sesiyle o tarafa döndük.
-Anlatacaklarım yarım kalmıştı. Sanırım delikanlı da bize eşlik edecek? başımı onaylarca salladım.
-En son neden yanında olmadığımı o adamın elinden seni neden almadığımı sormuştun. Bana büyük bir yalan söylediler kızım. Annenin son mektubu dedim ya, ondan sonra bana başka mektup gelmedi. Merak ettim endişelendim. Ard arda kaçmaya çalıştım. Olmadı daha ağır cezalar aldım.. Bir yıl boyunca umutla bekledim bir mektup gelir ve iyi olduğunu söyler diye, gelmedi. Onun yerine annem ve babam gelip bana Sahra'nın öldüğünü söylediler, gözlerim yerinden çıkacakken göz yaşlarımı tutamadım. Bir insan çocuğunu nasıl böyle bir şey yapardı?
-İnanmak istemedim ama olmadı annenden ne bir mektup geldi ne de başka bir haber. Kendimi saldım, kaçmaya çalışmadım. Sonunda okulu bitirdim. Yetmez dedi babam. İtiraz etmedim iki yıl daha lisans okudum. Mezun olduktan sonra babamın Almanya'daki holdinginin başına geçtim. İş için bile olsa İstanbul'a gidemedim. Dayanamazdım kızım anneni ölü biliyordum. Çalıştım başka ülkeler gezdim. Bir ölüden farksız ruhsuz hayatıma devam ettim. Üç yıl önce annem ve babamı bir trafik kazasında kaybettim ama inan ki hiç üzülmedim üzülmüyorum da. Beni sevdiğim kadından sadece ailesi yok ve fakir diye ayırdılar, umarım cezalarını çekerler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çaklıtlı Kekim ~yarı texting~✔
Truyện Ngắn053***: Pşşt, bebeğim, 053***: Çaklıtlı keksin, bu dünyada teksin 053***: Kimseye yar etmem, sen yanlızca benimsin ~♡~♡~♡~♡~ İLK KİTABIM OLDUĞU İÇİN İLK BÖLÜMLERİ ACEMİYCE YAZILDI. EĞER YAZDIĞIM HER KELİMEYİ SORGULAYACAKSANIZ LÜTFEN HİÇ GİRMEYİN. Lü...